Erkek şiddetinin psikolojikleştirilmesine izin vermeyeceğiz, her alanda patriyarkayla mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.
VIII. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu, "Mücadeleyi Hatırlamak, Yeniden İnşayı Düşlemek" başlığıyla 18-19-20 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da gerçekleşecek.
Eleştirel Psikoloji Tartışmaları: Türkiye'den Yaklaşımlar, Gündemler, Tartışmalar başlıklı etkinlik dizisimn dördüncüsü 2 Mart Cumartesi tarihinde gerçekleşecek.
Eleştirel Psikoloji çatısı altında özgün tartışmaların sürdürüldüğü etkinlik dizisinin 3. oturumu 17 Şubat'ta.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 5 farklı eksende yaptığımız çalışmalar ile hazırladığımız ve/veya dâhil olduğumuz bildiri, metin ve imza kampanyalarını aşağıda bulabilirsiniz.
7 haftalık Güz Okulu olan bu derslikte, okumalar ve atölyelerle kolektif bir öğrenme deneyimi ile 'psikoloji eleştirisinden' başlayarak 'eleştirel psikolojiye' bir yol haritası çıkaracağız.
Nitelikli Eğitim ve Çalışma Hakkımızdan Daha da Uzağa
Şimdiye dek gönderilmiş bildirilerin gelecek yıla aktarıldığını, ayrıca önümüzdeki aylarda tekrar bildiri çağrısına çıkılacağını belirtmek isteriz.
23-24-25 Ekim 2020 tarihinde İstanbul’da “Özgürleşme” ana teması ile gerçekleştirmeyi planladığımız VII. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu’nun bildiri gönderme son tarihini Covid-19 pandemisi nedeniyle 1 Mayıs 2020 tarihine erteledik.
Hatırlatalım; Suriye, zorla yerinden edilmiş insanların geri gönderileceği güvenli bir ülke değildir.
Barışın sağlanamadığı bir alana insanları zorla göndermek yeni yaralar açmaktadır. Göç etmek insan hakkıdır.
Herhangi bir etik ihlali, ortaya çıkarmayı ve görünür kılmayı, mesleğimizi ve meslek etiğini savunmanın bir gerekliliği ve aynı zamanda istismara maruz kalmış kişilerle dayanışma yolu olarak görüyoruz.
Daha fazla çocuğun bu döngüde kaybolup gitmemesi için çocuk hapishanelerinin derhal kapatılması gerektiğini psikologlar olarak bir kez daha dile getiriyoruz.
Yer: Ren Bar
Tarih: 15 Aralık 2018 Cumartesi
Saat: 20.00
Adres: Kurabiye Sok. No:19 (Rock’n Rolla yanı) Taksim/İSTANBUL
25 Kasım Pazar
İstanbul , Taksim Tünel Meydanı 17.00
İzmir, Kıbrıs Şehitleri Caddesi, ÖYSM önü , 17.00 (İletişim 0 553 3899241)
Olağanüstü Hal rejiminin gündelik hayatlarımızı etkileyen, hissedilen ve görünen pek çok yüzü var. Görünenler kadar yıkıcı bir görünmeyen yüzü OHAL'in kadınların hayatlarında yol açtığı tahribattır.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2016 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aslı Karasaç Özkaya program sırasında “norm dışında” kalan cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine yönelik ayrımcı söylemlerde bulunmuş ve bu kişilere yönelik nefreti desteklemiştir.
1. GÜN: 23 Aralık 2017 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. GÜN: 24 Aralık 2017 Pazar / 10:30 - 17:00
Yer: Leylek Cafe - Küçükparmakkapı Sok. No:15 D:3, Beyoğlu/İstanbul
Zaman: 28 Ekim 2017, 17:00
İletişim: 544 498 68 12, 507 126 95 98
1 MAYIS'TA ALANLARDAYIZ !
2 Nisan 2017 Pazar 10:00-18.00
Yer: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
5 Mart 2017 Pazar 10:00-18.00
Yer: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Kahvaltı eşliğinde psikoloji eğitimlerini tartışıyoruz.
12 Şubat 2017 Pazar günü saat 11-14 arası Eğitim Sen Taksim
Ne söylense az bunca acının üstüne…
Nefret ve çatışma ikliminin giderek arttığı ülkemizde de, son bir buçuk yılda 24 terör saldırısı yaşandı.
Kaygılıyız, üzüntülüyüz, öfkeliyiz; ama yaşamdan ve barıştan yana durmaktan vazgeçmeyeceğiz.
24 Aralık 2016 Cumartesi 10.00 / 18.00
Aralarında TODAP Kadın Komisyonu'nun da bulunduğu kadın örgütlerinin çağrısıdır.
Atölyelerin ilki olan “Ayrımcılık” modülünde; eşitlik, hakkaniyet ve gündelik pratiklerde ayrımcılık ile ilgili başlıklar interaktif etkinliklerle ele alınacak ve ardından deneyim paylaşımları ile pekiştirilecektir.
Yer: Leylek Cafe - Küçükparmakkapı Sok. No:15 D:3, Beyoğlu/İstanbul
Zaman: 5 Kasım 2016, 17:00
İletişim: 544 498 68 12, 507 126 95 98
10 Ekim Ankara Katliamı'nın yıldönümünde, bileşenlerinden olduğumuz PSDA'nın yaptığı açıklamayı paylaşıyoruz.
14-16 Ekim tarihlerinde Mersin'de düzenlenecek olan sempozyumun programına ve kayıt formuna buradan ulaşabilirsiniz.
Son bombalı saldırılardan etkilenenlerin yanında olduğumuzu, kişilerin psikososyal dayanışma ağımıza aşağıdaki iletişim yollarından ulaşabileceklerini bildiririz.
Program Wernicke-Korsakoff’lular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi inisiyatifinde yürütülecek ve TODAP üyesi psikologlar tarafından genel koordinasyonu sağlanacaktır.
Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla Nöbetçi Eş Yayın Yönetmenliği görevi üstlenen TİHV Başkanı ŞEBNEM KORUR FİNCANCI, Gazeteci-yazar AHMET NESİN ve Sınır Tanımayan Gazeteciler RSF Türkiye temsilcisi EROL ÖNDEROĞLU ile dayanışmak için “ ÖZGÜRLÜK NÖBETİ” başlatıyoruz.
Kaygılıyız, üzüntülüyüz, öfkeliyiz; ama yaşamdan ve barıştan yana durmaktan vazgeçmeyeceğimizi söylemeye devam ediyoruz.
29 Mayıs 2016 Pazar 11:00 - 17:00
İhtiyaç duyanlar ve destek almak isteyenler için çalışmalarımızın halen sürdüğünü ve yönlendirmelerin devam ettiğini bildirmek isteriz.
14 Mayıs 2016 Cumartesi / 10:00-18:00
Pazar günü saat 11.00'de Metrobüs Zeytinburnu Durağının çıkışında buluşuyoruz.
Poyraz Ali Şahsında,
Hapishanelerde Anneleriyle Beraber Tutulan 0-6 Yaş Çocuklar ve Anneleri İçin Özgürlük Talep Ediyoruz.
“Psikoloji Lisans Eğitimi Öğrenci Forumları”nda bir araya geldik. Birinci buluşmayı İstanbul’da ve ardından diğer buluşmaları İzmir, Ankara, Mersin ve yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
17 Nisan Pazar, 10.00-17.30
17 Nisan Pazar, 10.00-17.30
Türkiye hükümetini, vicdan, ifade ve örgütlenme hürriyetine ilişkin temel demokratik özgürlüklere saygıyı ve ihlal edilen bütün hakların iadesini temin etmeye çağırıyoruz.
1. Gün: 2 Nisan 2016 Cumartesi / 10:30-17:30
2. Gün: 3 Nisan 2016 Pazar / 10:30-17:30
Kaygılıyız, üzüntülüyüz, öfkeliyiz; ama yaşamdan ve barıştan yana durmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Ankara’da yaşanan üçüncü bombalı saldırıda hayatını kaybeden herkesi saygıyla anıyor, hayatta kalanlar ve yakınlarıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.
LGBTİ dostu belediye olma sözü veren Kadıköy Belediyesi billboardlarında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Kadın ve LGBTİ örgütlerine yer verdi.
LGBTİ’lere yönelik nefreti kampanya haline getirmek, üzerinde “lezbiyenim, biseksüelim, transım” yazan bir görselin kaldırılması için başlatılan bir kampanyaya aracı olmak düşünce özgürlüğü değildir.
1. gün: 5 Mart 2016 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. gün: 6 Mart 2016 Pazar / 10:30 - 17:30
3 Mart 2016'da saat 18.00'de, Bilgi Üniversitesi Santranİstanbul Kampüsü'nde
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2015 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2014 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2013 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
20-21 Şubat 2016
Eşitlik, hakkaniyet ve gündelik pratiklerde ayrımcılık ile ilgili başlıklar interaktif etkinliklerle ele alınacaktır.
Günlerce, haftalarca süren sokağa çıkma yasaklarıyla yüz binlerce insanın, tüm insan haklarının ihlal edildiği bir süreci yaşıyoruz.
Çocuklar öldürülüyor. Çocukların öldürüldüğü bir ülkede nasıl bir gelecek kuracağız? Bizim buna rızamız yok.
Lambdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu ve TODAP ortak etkinliği olarak yapılacak atölyenin duyurusunu burada bulabilirsiniz.
“Yurdunu sevmeliymiş insan, öyle diyor hep babam
Benim yurdum ikiye bölünmüş ortasından, hangi yarısını sevmeli insan?”
"Çocuklar İçin Barış" diyen bütün kurumları, bireyleri, basın emekçilerini sesimizi ve taleplerimizi yükseltmek üzere, 13 Ocak günü Saat:1230’da; İstanbul, Ankara ve İzmir’de bekliyoruz.
Hepinizi, bu belgeseli hep birlikte izlemeye, hayvan dostlarımızla ilgili düşünmeye ve tartışmaya davet ediyoruz.
Bilindiği üzere sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde çocukların yaşam hakları ihlal edildiği gibi insan hakları hukukuna aykırı olarak; eğitim hakları da ihlal edilmektedir.
Biz çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, sanatçılar, milletvekilleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi parti ve oluşumlar olarak ülkemizde 7 Haziran’dan bugüne devam eden çatışma ortamının acilen son bulmasını istiyoruz.
Osman Evcan’ın Talepleri Karşılanmalı, Hapishanelerdeki Besinler Mahpusların Sağlık ve İnançlarına Uygun Hale Getirilmelidir.
Her şeye rağmen birlikte ve mücadele içerisinde olabilmek, baskı ve sömürünün tüm biçimlerini yerle bir etmemiz için sahip olunabilecek en güçlü umut kaynağıdır.
LGBTİ mahpusların tek tutulma hali devam etmektedir.
Bu intiharın politik olduğunu biliyor ve devleti çocuk haklarına ve insan onuruna uygun politika üretmeye çağırıyoruz.
Çocukları koruyan ve destekleyen, hapsetmeye alternatif yöntemlerin temel alındığı bir çocuk adalet sisteminin mümkün olduğuna inanıyoruz.
PÖMYAP tarafından düzenlenecek olan ve konuşmacı olarak katılacağımız 2. Meslek Yasası Çalıştayı'nın programını aşağıda bulabilirsiniz.
Ev ve kurum ziyaretleri yapmayı, kişileri ruhsal travma ve sonrası oluşabilecekler ile ilgili bilgilendirmeyi, bireysel ve grup psikoterapileri hizmeti sunmayı planlıyoruz.
TODAP'ın emek, demokrasi ve barış mücadelesi içinde yer almaya çalışan bir meslek örgütü olduğu düşüncesiyle toplantıyı yine de yapma kararı aldık.
Evlerimize, iş yerlerimize, arabalarımıza siyah bezler asıyoruz, yakalarımıza siyah kurdeleler takıyoruz.
Dünyadaki eleştirel psikoloji pratiklerini tartıştığımız, metin ve deneyimleri eleştirel bir şekilde birlikte okuduğumuz toplantılar düzenliyoruz.
17 Ekim Cumartesi saat 17.00'de...
Deliliğe Övgü ya da Nasıl "Akıl"landık?
TODAP ve Lamdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu olarak düzenlediğimiz etkinliğe bekliyoruz.
Herkese Sesleniyoruz!
DOĞAYI VE YAŞAMI,
EŞİTLİĞİ VE KARDEŞLİĞİ, ÖZGÜRLÜĞÜ VE BARIŞI
MEYDAN MEYDAN, SOKAK SOKAK, EV EV SAVUNACAĞIZ!
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Arazisinde Ranta ve Talana İzin Vermeyeceğiz!
Barıştan yana taraf olanların sesinin daha çok çıkması başka insanların, çocukların ölmemesi için şarttır.
“Suruç Psikososyal Dayanışma Ağı” nı oluşturduklarını sizlerle paylaşmak için toplanmış bulunuyoruz.
Son olarak beşinci buluşmayı yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
LGBTİ BİREYLERE YÖNELİK HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞI, ONUR YÜRÜYÜŞÜ'NÜN ENGELLENMESİNİ VE SOKAKTA UYGULANAN İŞKENCEYİ KINIYORUZ.
Gerçekleştirilmesi engellenen Onur Yürüyüşü öncesinde, polisin engellemek istemesine rağmen yaptığımız basın açıklamasının metinlerini burada bulabilirsiniz.
Özgürlüklerin ve haksızlığa karşı mücadelenin desteklendiği, tüm üniversite bileşenlerinin haklarının güvence altına alındığı ve emeğin korunduğu bir üniversite anlayışı için...
Tüm ruh sağlığı çalışanlarını ve öğrencilerini 28 Haziran'da 13. İstanbul Onur Yürüyüşü öncesinde gerçekleştireceğimiz basın açıklamasına davet ediyoruz.
Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube tarafından düzenlenen panelin afişini burada bulabilirsiniz.
Eğitim Sen İstanbul 3 No'lu Şube tarafından düzenlenen panelin afişini burada bulabilirsiniz.
TODAP ve Lambdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu olarak birlikte gerçekleştireceğimiz atölyeye hepinizi bekliyoruz.
Öğrenci forumlarının beşincisini 17 Mayıs 2015 Pazar günü yeniden İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde düzenleyeceğiz.
ODTÜ'de yapılan 3. buluşmanın raporunu burada bulabilirsiniz.
İzmir, Mersin ve İstanbul için buluşma bilgilerini burada bulabilirsiniz.
Verilen psikoloji eğitiminin içerik ve/veya yöntemine dair rahatsızlık duyan, bunu değiştirmek isteyen, Mersin ve Adana'daki tüm psikoloji öğrencileri buluşmamıza davetlidir.
13 Nisan Pazartesi günü Soma katliamının ilk davası Akhisar'da görülmeye başlanacak.
Roboskî’de askerin katlettiği 8 katır, Türkiye’de yaşama, umuda, barış ve adaletin katledilmesi demektir.
Biz bugün bir kere daha çocukların toplumdan, şehirden ve denetimden uzak bir şekilde yaşadıkları kurumlarda birçok olumsuzluklarla başbaşa kaldığını görüyoruz.
İkinci forumu 7 Mart 2015 Cumartesi günü İzmir’de, Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde düzenledik.
Öğrenci forumlarının üçüncüsünü 29 Mart 2015 Pazar günü Ankara'da ODTÜ Fizik Bölümü P-1 Amfisi'nde düzenliyoruz.
Panel programını ve yer ve zamanına dair bilgileri burada bulabilirsiniz.
13 Aralık 2014'te İstanbul'da yapılan ilk buluşmanın raporunu burada bulabilirsiniz.
Öğrenci forumlarının ikinci ayağını 7 Mart Cumartesi günü İzmir’de Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde düzenliyoruz.
20 Şubat Cuma günü İstanbul ve İzmir'de basın açıklamaları gerçekleştirilecektir.
28 Şubat Cumartesi günü saat 13:00’da, bu defa İBB’nin Saraçhane’deki başkanlık binası önünde olacağız.
Bu toplanmada söylemsel psikoloji üzerine konuşmaya devam etmekle birlikte özellikle etnografi üzerine konuşmayı planlıyoruz.
Bu durum açık bir şekilde, insan haklarının ve bunun yanı sıra bilimsel/ mesleki standartların ciddi ihlali anlamına gelmektedir.
Üyemiz Baran Gürsel'in Praksis dergisinde yayınlanan bir yazısını sizinle paylaşıyoruz.
Göçmenlere ve özellikle de kadınlara karşı devlet eliyle yürütülen bu ayrımcı politikalara bir an önce son verilmelidir.
Tartışma toplatılarının beşincisinde eleştirel psikoloji perspektifiyle nasıl araştırma yapılabileceğini konuşacağız.
14 Aralık'ta yaptığımız toplantıda bir araya gelmenin yöntemleri üzerine konuştuk. Başlangıç olarak bir web sitesi oluşturulmasına karar verdik.
Bir aradayız! Bir arada doğayı, emeği, İstanbul’u ve Marmara’yı savunuyoruz!
Kız çocuklarının evlendirilmesine göz yummak, evlilik içi tecavüze uğramalarına seyirci kalmak demektir.
Verilen psikoloji eğitiminin içerik ve/veya yöntemine dair rahatsızlık taşıyan, bunu değiştirmek isteyen, İstanbul'daki tüm psikoloji öğrencileri ilk buluşmamıza davetlidir.
Lisans eğitiminin sorun ve ihtiyaçlarının, daha geniş katılımlarla ve daha üretici ortamlarda tartışılmasının anlamlı olacağını düşünüyoruz.
Psikoz tanısı almış ya da alabilecek kişilerin durumunu tartışmak psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin bu durum hakkında ne yapabileceği üzerine de düşünmeyi içeriyor.
Türkiye'de Çocuklar İlişkin Sorunlar ve Alternatif Politika Arayışı Uluslararası Sempozyumu - 29-30 Kasım, Malatya
Özel eğitim alanında bir dayanışma ağı oluşturma fikrini ve biçim önerilerini birlikte konuşabilmek için sizleri toplantıya davet ediyoruz.
Psikolojide pozitivist araştırmanın nasıl yapıldığını ve buna yönelik eleştirileri tartışıyoruz.
Validebağ direniyor! Tüm İstanbul’u yaşamı, kentimizi ve demokratik haklarımızı savunmaya çağırıyoruz!
Toprağını ve yaşamını savunan halkın, kapitalizmin en vahşi hallerinden birine maruz kalmasına tanık oluyoruz.
Onur Yaser & Hatice Can’larımız için Adalet Platformu'nun çağrısını paylaşıyoruz.
10-11 Ekim 2014 -
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu
26-27-28 Eylül tarihlerinde ODTÜ'de düzenlenecek olan IV. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programını burada bulabilirsiniz.
"Sosyal İnşacılık" ve "Rölativizm" (Görececilik) konularını tartışıyoruz.
Acil ihtiyaçların giderilmesi için düzenlenen kampanyaların bilgilerine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
TODAP İstanbul olarak düzenlediğimiz tartışma toplantılarının ikincisinde "Post-Pozitivizm" ve "Eleştirel Gerçekçilik" konularını tartışıyoruz.
TODAP İstanbul olarak düzenlediğimiz tartışma toplantılarının ilkini "Pozitivizm" konusu ile başlatıyoruz.
20 Temmuz’da kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına da kulak asmadan sokaklara çıkıyoruz!
Etkinlik programını paylaşıyoruz.
‘Kent savunucularını değil,katilleri yargıla!’ demek için 12 Haziran’da İstanbul Adliyesi’nde olacağız!
TODAP Kadın Komisyonu'nun da imzacıları arasında yer aldığı açıklamayı paylaşıyoruz.
10-11 Mayıs'ta yapılmış olan Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişiminin Mersin Toplantısı Sonuç Bildirgesine buradan ulaşabilirsiniz.
Son duruma dair yapılan açıklamayı paylaşıyoruz.
Taksim başta olmak üzere 1 Mayıs'ta Alanlardayız! Di 1'ê Gulanê de em li qadan in, bi taybet jî li Taksîmê!
Psikologların Mesleki Hakları ve Meslek Yasası sunumuyla biz de oradayız.
İ.Ü. Psikoloji Bölümü Sosyal Psikoloji Ana Bilim Dalı tarafından düzenlenen toplantının programını burada bulabilirsiniz.
Bilgi Asistan Dayanışması tarafından kaleme alınan bildiriyi sizlerle paylaşıyor, kendileriyle dayanışma içinde olduğumuzu vurguluyoruz.
Katılımcısı olduğumuz 'Denetimli Serbestlik Uygulamasinda Sivil Toplum Örgütlerinin Ve Üniversitelerin Rolü Çalıştayı' nın programını buradan bulabilirsiniz.
Birinin işkencecileri ve onları koruyanlar ile ötekinin katili ve onu koruyanlar ise ortaya konan bir mahkeme parodisinden ufak tefek sıyrıklarla kurtuldular.
Tüm üniversite akademisyenleri, çalışanları ve öğrencileriyle dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz.
Eş zamanlı olarak 12 şubat 12.30'da Ankara, İzmir, Diyarbakır, Mersin, İstanbul Ceza İnfaz Kurumları önünde yapılan basın açıklamasına buradan ulaşabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2012 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
“İşkence Alanı Sokaklar: Toplumsal Olaylarda Kolluğun Zor Kullanımı, Etkileri ve Sonuçları” başlıklı forum/sempozyuma herkesi bekleriz.
BİRLEŞMEK, ÖRGÜTLENMEK ve “İSTANBUL BİZİMDİR” DEMEK İÇİN 22 ARALIK’TA KADIKÖY’DE BULUŞUYORUZ!
Trans Erkeklerin Bilgi Edinme Hakkına TİB'den Gelen Sansür Blogun Zaferiyle Sonuçlandı.
Artık dayanışma ve paylaşımı arttırmanın farklı yollarını bulmanın zamanı geldi. TODAP İstanbul olarak, alanı, imkânları ve sınırlarıyla daha yakından tanımak, alandaki düşünme ve uygulama biçimlerine dair fikirler edinmek için bir deneyim paylaşımı forumu düzenliyoruz.
Derneğimiz üyelerinden İpek Demirok, Ayten Deniz Tepeli ve Büşra Yalçınöz tarafından kaleme alınmış ve Teorik Bakış dergisinin Eylül 2013 sayısında yayımlanmış "Bağzı" Psikoloji Söylemlerine Gezi'den Bir Bakış yazısını burada bulabilirsiniz.
Gezi Direnişi'ne yönelik anaakım psikolojik söylem ve müdahaleleri tartışmak ve alternatif psikolojik söylem olanaklarını hep birlikte düşünmek, değerlendirmek ve üretmek amacıyla düzenlediğimiz Gezi Direnişi ve Eleştirel Psikoloji Çalıştayı'na hepinizi bekliyoruz.
Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndan Taksim Gezi Direnişi’ne duygu ve düşüncelerimizi aktarıyoruz.
Meslek tanımsızlığı ve unvan belirsizliği, psikologlar ve psikoloji öğrencileri için güvenceli çalışma ve toplum yararına nitelikli hizmet sunabilmenin önündeki önemli engellerden biridir. Bu soruna karşı mücadele büyüyerek sürüyor.
Herkes farklı şekilde, farklı deneyimler yaşadı bu süreçte. Bu atölyede amacımız direnişe katılımınız ne düzeyde ve ne şekilde olursa olsun ne yaşadığınızı konuşmak. Ne zaman, nerede, nasıl, kiminle, ne şekilde, ne hissettik, ne düşündük, nasıl davrandık? Gelin birlikte konuşalım, paylaşalım. Birlikte güçlenelim.
Üyemiz Baran Gürsel'in Kampfplatz dergisinde yayınlanan Sınıf ve Psikolojisi İlişkisini Yeniden Kurmak adlı yazısını aşağıda paylaşıyoruz.
İnsan biriciktir. Kendisine, ötekilere ve doğaya zarar vermesi,hatta bunu rasyonel olanın meşru alanına sığınarak yapması ile biriciktir. Uygarlaşan insanın yarattığı pratiklerden biri olan terapiile bu biriciklik yeniden üretilir ve hakim ideolojinin kurguladığınormlara sıkıştırılan birey yüceltilmeye devam edilir.
Psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak güvenceli çalışma ve meslek hakkımızı savunmak için sokağa çıkıyoruz!
Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri'nin ilk açıklamasıdır. Açıklama 5 Ekim 2008'de yapılmıştır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kadın ve Aile Sağlığı Merkezleri'nde çalışan 72 psikologdan 55'i 2010 yılının Ocak ayı itibariyle işten çıkarılmıştır. KASM'de çalışan psikolog arkadaşlarımız belediye tarafından bir taşeron firmanın altındaki başka bir taşeron firma tarafından iş güvenceleri olmadan istihdam edilmekteler.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Belediyede taşeronlaştırmaya son!
Belediyede, Tekel'de, her yerde direnen işçiler kazanacak!
Bir ay önce başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan Gezi Parkı Direnişi oldukça şiddetli polis müdahaleleriyle karşılaştı ve karşılaşmaya da devam ediyor. Direnişin Lice’de yaşanan devlet terörüne yönelik protestolarla birleşmesi ve Kürt halkının çözüm taleplerini dile getirmek için sokağa çıkmasıyla birlikte polis, şiddeti hız kesmeden devam ettirmektedir. Bu, onu kanıksadığımız anlamına gelmese de, Türkiye’de muhalif ve/veya ayrımcılığa uğrayan, ezilen kesimlere yönelik polis şiddetinin bizlere tanıdık olmadığını söyleyemeyiz. Bununla birlikte bu süreçte dikkatimizi çeken şeylerden biri, polis şiddetine çeşitli mecralarda değinilirken, şiddetin polislerin çalışma koşulları ve bundan kaynaklanan ruhsal/zihinsel durumları ile beraber ele alınması oldu.
İstanbul içerisinde hepimizin sayılı nefes alma yerlerinden biri olan Gezi Parkı'nın sermayenin talanına teslim edilmesinin ardından ağaçların kesilmesiyle başlayan protesto eylemleri ve direniş büyüyerek tüm Türkiye'ye yayıldı. Talepleri için sokağa çıkanlar, karşısında polisin oldukça sert müdahalesini buldu. Kararlı bir direniş ve dayanışma sonucunda Gezi Parkı'nın kapıları halka açıldı. Eylemler ve talepler burada bitmedi. Tüm Türkiye'de hükümet politikalarının ve artan devlet şiddetinin protesto edilmesine dönüşen eylemlere karşı uygulanan polis şiddeti ve yıldırma politikası sürmektedir. Her türlü basın açıklaması yapma ve toplanma özgürlüğünün askıya alındığı, taleplerin ve tepkilerin görmezden gelindiği, ciddi bedensel ve psikolojik yaralanmaların yaşandığı korkutucu bir süreç hükümet ve emniyet güçleri tarafından devam ettirilmektedir.
14 Mayıs'ta Ankara'da* ve 18 Mayıs'ta İstabul'da** yaptığımız basın açıklamalarının metinlerini aşağıda bulabilirsiniz.
Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri 1 Mayıs’ta Alanlarda: Güvenceli Çalışma ve Meslek Hakkımızı Savunuyoruz!
Bir yanda ataerki, kapitalizm, heteroseksizm, militarizm, ulusalcılık... Diğer yanda “tecavüzü çağıran” kadınlar, depresyon tanısı koyulan işçiler, kimlikleri hastalık kabul edilen translar, “antisosyal” addedilen vicdani retçiler, "taş atan çocuklar"... Herkes için bilgi üreten, tarafsız bir psikoloji mümkün mü? Psikolojinin açıkladığı insan deneyimi, tüm insanların deneyimi mi gerçekten, yoksa belirli bir sınıfın deneyimi mi? Psikolojinin kabul ettiği “insan”a ve deneyimine sığmayanlara ne oldu, ne oluyor? Ve belki de en önemlisi, biz ne yapacağız, kimin için, ne için bilgi üreteceğiz: savaş için mi barış için mi, egemenlik için mi eşitlik için mi?
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) İstanbul'da kütüphanesini kuruyor, katkılarınızı bekliyor.
Geçen hafta Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) Ankara’daki Genel Merkezi’nde, İstanbul Şubesi’nde ve ÇHD üyesi avukatların evlerinde aramalar yapılmıştır. Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yapılan baskınlarda birçok avukat gözaltına alınmış, çıkarıldıkları mahkemece 1'i serbest bırakılmak üzere 9’u tutuklanmıştır.
Açlık grevleriyle ilgili İzmir'de 09 Kasım, İstanbul ve Ankara'da 11 Kasım'da yapılacak olan basın açıklamalarının duyurusunu aşağıda bulabilirsiniz.
Aşağıda, Bilgi Üniversitesi Travma Çalışmaları Sertifika Programı üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Psikopolitik Bir Araç Olarak Travma ve Uzmanlaşma; buna cevaben Murat Paker tarafından yazılmış Ezber, Önyargı ve Hakareti Eleştiri Sanmak; Murat Paker'in bu metni üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Murat Paker'in Argümanlarına Dair başlıklı yazıları aşağıda sizinle paylaşıyoruz.
TODAP çeviri ekibi tarafından Türkçe'ye kazandırılan ve Ayrıntı Yayınları tarafından basılan Eleştirel Psikoloji kitabının yazar ve editörlerinden ve bu akımın önemli isimlerinden biri olan aktivist, yazar ve akademisyen Dennis Fox III. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu için Türkiye'ye geliyor.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Belediyesi ve Bağlar Belediyesi tarafından 15-16 Eylül'de Diyarbakır, Sümerpark'ta düzenlenecek olan III. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programı aşağıdadır.
Son düzenlemelerle, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan psikologların haftalık girebilecekleri ders sayısı, diğer bir deyişle “imza yetkileri” haftada 40 saatten 20 saate indirildi. Bu durum, alanda çalışan psikologların kurumlar tarafından işten çıkarılması, ücretlerinin düşürülmesi gibi yaptırımlarla karşılaşması anlamına geliyor. Özetle, bu düzenlemelerle birlikte rehabilitasyon alanında zaten ucuz olan psikolog emeği daha da değersiz hale getirilmiş oldu.
Psikologlar olarak hepimiz çalışma hayatımızda hak ihlalleriyle karşılaşıyoruz. Bu ihlallerle mücadele edebilmek için çalışma hayatındaki deneyimlerimize farklı bir gözle bakalım istiyoruz.
Geçtiğimiz yıl tüm emekçiler gibi psikologların da hak kayıplarına sahne oldu. Bir yıl kadar önce alanda çalışan psikologların ve psikoloji öğrencilerin itirazlarına karşın büyük kısmı akademisyen olan TPD yönetimi ve sağlık alanında neoliberal dönüşümleri hızlandırarak uygulamak görevini üstlenmiş Sağlık Bakanlığı eliyle hazırlanan ve torba yasa kapsamında kabul edilen psikolog ve klinik psikolog ünvanlarını düzenleyen maddeleri tam da 1 Mayıs arifesinde uygulamaya sokularak Sağlık Bakanlığı'nda çalışan psikologlar koşullu olarak sınav ve sertifikasyona mecbur bırakılarak işten çıkarılma tehdidiyle yüz yüze bırakıldı.
Tanışmak, sohbet etmek, dayanışmak amacıyla iki senedir vesile bildiğimiz yeni yılın gelişi bu sefer de yılbaşı buluşmamızın bahanesi. 2011'i kaparken derdimizi anlatalım, ortak dertlerimiz üzerinden sohbet edelim istedik.
Aşağıda 2008'in Ekim ayı ile 2011'in Aralık ayı arasında Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi ve Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak yaptığımız işlerin bir listesini bulabilirsiniz.
Geçen 1 Mayıs’tan bu yana psikologlar olarak çalışma alanlarımızda daha çok sorunla yüz yüze gelir olduk. Kapatılan danışmanlık merkezleri ve bir meslek olarak psikologluğun yeniden tanımlanması, alanda çalışanların gündeminin ilk sırasına yerleşti.
Homofobiye Karşı Ruh Sağlığı Girişimi, TODAP evsahipliğinde "HETEROSEKSÜEL OLMAYAN BİREYLERE TERÖPATİK YAKLAŞIMLAR" atölye çalışması gerçekleştirecek.
Mecliste görüşülen torba yasanın psikologları ilgilendiren 9. ve 11. maddesinin kabul edilmesiyle yasa Cumhurbaşkanlığının onayına sunulmuştur.
Meclis genel kurulu kararıyla yasalaşma yolunda son dönemece giren son torba yasanın içinde biz psikologlar ve psikoloji öğrencileri için hiç de adil olmayan bir madde de geçiyor. Bu madde yasalaşırsa geleceklerimiz daha da belirsizleşecek. Doğal olarak kafalarımız daha da karışıyor.
Bizler psikologlar, psikoloji öğrencileri ve akademisyenler olarak toplumsal dayanışma ağında yerimizi almak, mesleki ve sosyal haklarımızı korumak, kendini politikadan, üretim ilişkilerinden ve sınıf mücadelelerinden azade gören geleneksel psikoloji anlayışı ile aramıza mesafe koyarak eleştirel ve toplumsal bir psikoloji pratiği yaratmak için TODAP olarak bir araya geldik.
Aşağıda ismi yazılı sendika ve meslek örgütlerinin* çağrıcısı olduğu 3 Nisan'da Ankara'da yapılacak olan güvenceli iş mitingine Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak biz de katılıyoruz. Çoğumuzun büyük bir sorunu olan güvencesiz ve esnek çalışmaya karşı birlikte yürümek için tüm psikologları ve psikoloji öğrencilerini Ankara'ya davet ediyoruz.
Türkiye’de sosyal bilimler alanında, önemli çalışmaları yapmış, her türlü ayrımcılığı ve dışlayıcı politikaları reddeden antimilitarist, aktivist-sosyolog ve araştırmacı Pınar Selek on iki yıldır süren ve iki kere beraat kararı verilmiş olan davadan tekrar yargılanıyor. “Biat etmeyen sosyal bilimler” için mücadele eden, ezilenlerden, dışlananlardan, toplumda görmezden gelinenlerden yana araştırmalar yapmaya devam eden meslektaşımızın yaşadığı bu akıl almaz süreci endişeyle, üzüntüyle izliyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak Cemal Dindar'la bir söyleşi düzenliyoruz. Söyleşimizin başlığı "Psikiyatri ve Psikanalizin Buluştukları Ara Mekan: Bir Meslek İdeolojisi Olarak Sinizm"dir. İlgilenen herkesi bekleriz.
Danışmanlık merkezlerinin kapatılması hakkında 8 Ocak'ta yapılan toplantının raporu aşağıdadır.
26-27 Kasım 2010 tarihleri arasında, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı öncülüğünde Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın da katılımıyla gerçekleşen “Antalya Aile Konferansı” başlıklı toplantının sonuç bildirgesinde, eşcinsellik, bilimsel gerçeklere ve insan haklarına aykırı şekilde, bir kez daha hastalık olarak ele alınmaya çalışıldı. Bu bildirgenin, konu hakkında bilimsel yeterliği olmayan kişiler tarafından hazırlanmış olduğu ve muhafazakar ideolojinin argümanlarını yansıttığı açıktır.
Hep birlikte neler yapabileceğimizi konuşabileceğimiz ve mesleki haklarımızı savunacağımız, farklılıklarımızla bir arada durabileceğimiz, kapsayıcı, demokratik bir derneğin temellerini yakın bir zaman içerisinde atıyoruz.
Uzunca bir süredir, yaşanan taciz ve tecavüz olaylarında yargının ve Adli Tıp Kurumu'nun kadınların ve çocukların mağduriyetini arttıracak yönde verdiği kararlara tanık olmaktayız. Tecavüz kendi başına bir suç iken, ceza kararı için beden ve ruh sağlığının kalıcı olarak bozulup/bozulmadığına ilişkin rapor istenmekte, üniversite hastanelerinden alınan raporlar “duygusal” oldukları gerekçesiyle kabul edilmemekte, süreç uzatılmakta ve failler salıverilmektedir. Bu durum taciz/tecavüze uğrayan kadınlar ve çocuklar kadar toplumun diğer kesimlerinde de onulmaz acılara yol açmakta, çaresizlik ve öfke duyguları yaratmakta, korku kültürünü beslemekte ve erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde baskısını arttırarak devam etmesine yol açmaktadır.
İstanbul Üniversitesi'nde 24-25-26 Eylül'de düzenlenecek olan II. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programı kesinleşmiştir. Sempozyuma Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak biz de katılacağız. Programı aşağıda bulabilirsiniz.
Sırrı Emrah Üçer'in TODAP oluşumuyla ilgili kaleme aldığı inceleme yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Psikolog ünvanı ile çalışma hakkımızın "sertifikalandırma" adı altında ticarileştirilerek elimizden alınmasını, diplomalarımızın değersizleşmesini ve psikoloji eğitiminin daha da eşitsizleşmesini öngören meslek yasası tasarısına karşı 20 Ağustos Cuma günü saat 19:30'da Taksim Tramvay Durağı'nda toplanacak ve varolan haklarımızı da kaybetmemize yol açacak bu tasarıya karşı itirazlarımızı yükseltecek ve toplumdan ve emekten yana bir meslek yasası istediğimizi anlatan basın açıklamamızı okuyacağız.
Psikologların meslek yasasına dair Sağlık Bakanlığı’yla yürütülen görüşmeler ve bu konudaki son gelişmeler hakkında Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak bir metin ve bir eylem planı oluşturmaya karar verdik.
Psikoloji bilimi üretildiği zamanın iktidar ilişkileri ve ideolojik zeminine bağımlı kalarak bize gerçekliğin sadece yanlı bir kesitini sunmaktadır.
Psikologlar Tekel işçileriyle dayanışıyor, onlarla dertleşiyor ve 24 saat onlarla birlikte nöbet tutuyor!
Testlere başlar başlamaz, bir takım insanlar odama gelmeye başladı. İlk gelen Rıza diye bir tip. Takım elbiseli, sırıtkan.
Ben İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kadın ve Aile Sağlığı merkezlerinin birinde 2008’in başından beri çalışıyorum. Bu merkezlerde ücretsiz olarak kadınlara sağlık hizmeti ve herkese yönelik psikolojik danışmanlık hizmeti veriliyor. Çalıştığım süre içerisinde yaşadığımız birçok sıkıntıdan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Sözleşmemize göre çalışılan ayı takip eden 20 gün içerisinde maaşlarımızın ödenmesi gerekiyor. Birkaç ay önce ayın 20si olmasına rağmen maaşlarımız ödenmedi ve bize de hiçbir açıklama yapılmadı. Bağlı olduğumuz taşeron şirkete bu durumda neler yapabileceğimizi sorduğumuzda yasal hakkımız çerçevesinde iş yavaşlatma (iş yerine gidip danışan görmeme) yapabileceğimizi söyledi. Bu hakkımızı kullanmak istediğimizi söylediğimizde ise bunun çok sert (!) bir tepki olacağını belirtti. Sonuç olarak, o ay iş yavaşlatma yapmadık ama bu durum tekrarlanırsa bu kez mutlaka yapacağımıza karar verdik. Pek de sürpriz olmayacak ki geçtiğimiz ay bu durum tekrarlandı. Merkezlerde çalışan doktor, hemşire, laborant ve eğitimci arkadaşlara (onlar başka bir taşeron firmaya bağlılar) maaşları ödenmesine rağmen psikologlara ve temizlik görevlilerine maaşlar ödenmedi.
Bu hafta Eleps Söyleşilerine, "Psiko-politik Açıdan Türkiyeli Psikologlar" konu başlığıyla Murat Paker katılacaktır. Söyleşide, TPD'de yaşanan "Psiko-politik Konum Bildirgesi" sürecindeki tartışmalara değinilecek devamında Türkiye'deki demokrasi ve insan hakları meseleleri konuşulacaktır.
Polis şiddeti hukuk ve adaletin korunması için değil, ezilenlerin kontrol edilmesi ve statükonun devamı için vardır. Toplumsal adaletsizliğin, eşitsizliklerin ve haksızlıkların yeşerdiği Türkiye’de, polisin güç ve yetkilerinin artırılması, özellikle toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel acıdan ezilen kesimlerinin kontrol altına alınması, taleplerini dillendirmelerinin önlenmesi, eşitsizliklere karşı direniş güçlerinin ve iradelerinin kırılması için vardır. Polis, bu adaletsiz düzenden fayda sağlayan, güç ve iktidar sahibi azınlığın polisidir. Bu azınlık, ezilenlerin direnişini kontrol altına alabilmek kaygısıyla polisin elindeki yetkileri güçlendirmeye çalışmaktadır.