2008 yılında ilk Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun hemen ardından Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri olarak bir araya gelerek çalışma yapmaya başladığımızdan bu yana epey yol katettik. Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) ismiyle derneğimizi kurmamızı da içine alan süreçte psikolojinin eleştirel teorisini üretmek, psikoloji öğrencileri ve psikologların durumunu anlamak ve haklarını savunmak, toplumsal muhalefete katılmak üzere çok çeşitli çalışmalar yaptık. Bizi bir araya getiren bu çabalar, bizi güçlü bir biçimde bir arada tutmayı sürdürüyor.
2012 yılı bizim açımızdan, çalışma alanlarımıza ve çalışma koşullarımıza yönelik müdahalelerin gündemde olduğu bir yıldı. Özel olarak, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan/çalışacak olan meslektaşlarımızı, genel olarak da psikoloji bölümü mezunlarını ve öğrencilerini etkileyen yönetmelikler, kanun maddeleri ve psikolog unvanının lisans eğitimimizi adeta yok sayacak şekilde kullanılması önerileriyle karşı karşıya kaldık. Aynı zamanda, her yıl olduğu gibi işten atılmalar yaşadık, çalıştığımız alanlarda haklarımızın ihlal edildiğini gördük.
Alanda yaşadıklarımızın ve bize dayatılan değişikliklerin ortak bir yönü vardı: Psikologlar olarak, bizi doğrudan ilgilendiren kararların alındığı bu süreçlere katılım sağlayamıyor, dolayısıyla da sesimizi duyuramıyorduk. Bu durum bize, birlikte hareket etmemizin ne kadar önemli olduğunu ve bunun için acil bir biçimde örgütlenmeye ihtiyaç duyduğumuzu bir kere daha gösterdi.
2012 yılında ülkemiz genelinde de işsiziğin, güvencesiz çalıştırılmanın, iş cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin, çocuk istismarının, ötekileştirmenin, yok saymanın, sömürünün ve savaşın devam ettiğine, tüm bunların daha da normalleştirilmeye çalışıldığına tanık olduk.
Biz psikolog ve psikoloji öğrencileri olarak biliyoruz ki toplumsal koşulların ürünü olan insana dair bilgi ve mesleki pratikler üretmenin yolu, ancak bu koşulların bilincinde olmaktan ve toplumsal süreçlere müdahil olmaktan geçer. Bu sebeple bizler, ülkemizde tanık olduğumuz her türlü şiddetin, sömürünün ve savaşın mesleğimiz açısından birebir önem taşıdığını görüyor, bilgimizin gerek üretimi gerek uygulaması sürecinde insan haklarından ve toplumun tüm kesimleri için onurlu bir yaşamdan yana taraf olmayı kendimize görev biliyor, bireysel iyiliğin ancak bu yolla mümkün olacağına inanıyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak bizler için; psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin, kendi çalışma koşulları ve mesleki pratikleri, ihtiyaç duydukları bilginin niteliği ve toplumun insanlık onuruna yakışır bir biçimde yaşaması için eyleme geçmesi ve bu yönde söz söylemesi hayati önem taşımaktadır. Bu amaçla bir araya gelen psikolog ve psikoloji öğrencileri olarak yeni yılda da umudumuzu koruyacak ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Yeni yılın bu umut ve mücadeleyi birlikte büyüttüğümüz bir yıl olması dileğiyle...
TOPLUMSAL DAYANIŞMA İÇİN PSİKOLOGLAR DERNEĞİ (TODAP)
|