Gezi Parkı Direnişi ve Yaşanan Devlet Şiddeti Üzerine
İstanbul içerisinde hepimizin sayılı nefes alma yerlerinden biri olan Gezi Parkı'nın sermayenin talanına teslim edilmesinin ardından ağaçların kesilmesiyle başlayan protesto eylemleri ve direniş büyüyerek tüm Türkiye'ye yayıldı. Talepleri için sokağa çıkanlar, karşısında polisin oldukça sert müdahalesini buldu. Kararlı bir direniş ve dayanışma sonucunda Gezi Parkı'nın kapıları halka açıldı. Eylemler ve talepler burada bitmedi. Tüm Türkiye'de hükümet politikalarının ve artan devlet şiddetinin protesto edilmesine dönüşen eylemlere karşı uygulanan polis şiddeti ve yıldırma politikası sürmektedir. Her türlü basın açıklaması yapma ve toplanma özgürlüğünün askıya alındığı, taleplerin ve tepkilerin görmezden gelindiği, ciddi bedensel ve psikolojik yaralanmaların yaşandığı korkutucu bir süreç hükümet ve emniyet güçleri tarafından devam ettirilmektedir.Süregelen bu şiddetin ve taleplerin görmezden gelinmesinin etkileri bizzat şiddete uğrayanları etkilediği gibi toplumda da kalıcı izler bırakmakta ve insanların yaşamını etkilemektedir. Savaş ve şiddetin olduğu her durumda olduğu gibi bu etkilerin ortaya çıkmasını engellemenin tek yolu vardır; o da şiddeti durdurmak ve şiddetle susturulan sözün ortaya çıkmasını engellemek yerine onu ciddiye almaktır. Aksi takdirde herkes hak ettiği yaşamdan daha fazla ve daha hızlı uzaklaştırılmaktadır.Şunu belirtmeliyiz ki, tüm Türkiye'de devam eden eylemler hükümetin politikalarına karşı derin bir öfkeyi barındırmakla birlikte milliyetçi ve ırkçı bir eksene de kaydırılmak istenmektedir. Bu eksen de insan yaşamı, ülke ve dünya için bizzat hükümetin politikaları kadar tehdit edici ve tehlikelidir. Biz bu eksenle aramızdaki mesafeye dikkat çekerek, öncelikle Gezi Parkı için, sermayenin talanına ve hükümet politikalarına karşı yürütülmekte olan mücadeleyi destekliyor ve acilen insanlık dışı ve gayri meşru müdahalelerin son bulmasını istiyoruz.Bizler, TODAP olarak Gezi Parkı için sokağa çıktık ve elimizden gelen desteği verdik. Şimdi yine, devam eden direniş içerisindeki cinsiyetçi ve homofobik söylemden uzak, emekten ve insandan yana güçlerle dayanışmamızı sürdüreceğimizi bildiriyor, derhal tüm müdahalelerin son bulmasını, yaşanan şiddetin tüm sorumlularının istifa etmesini, protesto özgürlüğünün güvence altına alınmasını, Topçu Kışlası projesinin iptal edilmesini, kentlerin sermaye lehine kullanılmasının sona erdirilip insanların ve diğer canlıların yaşamını huzurlu kılacak şekilde yeniden yapılandırılmasını talep ediyoruz. Aynı zamanda biliyoruz ki toplumun ve insanların iyi olma halinin sağlanmasının ön koşulu otoriterlikten arınmış demokratik bir düzenin ve bireyin kendi yaşamı üzerinde söz hakkının varlığıdır. Bunun için hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Diren Gezi Parkı! Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)
Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP