Yeni mezun arkadaşlarımızın da aramıza katıldığı bu dönemde, biz psikologların tanımsız ve güvencesiz koşullarda çalıştığı alanlardan biri olan psikoteknik değerlendirmede yaşanan bazı sorunlardan bahsetmek faydalı olacaktır. Psikoteknik değerlendirme merkezlerinde ticari araç kullanan ve alkolden ya da belirli bir ceza puanını aşmaktan ehliyetini kaptıran şoförler çeşitli testlere girerek dikkat, zekâ, muhakeme yeteneği gibi alanlarda başarılı olmalıdırlar. AB mevzuatları gereği düzenlenen Trafik Kanunu’nun 41. maddesi gereğince artık ticari araç kullanan her şoförün 5 yıl ara ile psikoteknik belgesi alması gereklidir.
Mesleğimizde her alanda güvencesizlik, tanımsızlık ve denetlenmemeyle karşılaştığımız düşünülürse psikoteknik değerlendirme merkezlerinde de psikologların hak ihlali yaşaması kaçınılmaz hale gelmektedir. Çok cüzi miktarlara çalıştırılan psikologlardan bu merkezlerde test yapmamaları ya da testleri kısa kesmeleri beklenmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kanuna göre raporu alacak sürücünün 1 saatlik test sürecinden geçip başarılı olmasıdır. 1 saatlik test sürecinin ise kanunen tek sorumlusu psikologdur. Psikoteknik raporu, yasal bir belgedir ve bu yasal belgenin verilmesindeki her usulsüzlük yasadışı olarak değerlendirilmektedir. Bu usulsüzlük, tespit edilirse 'belgede sahtecilik' cezası altında mahkemede işlem görecektir. Psikoteknik değerlendirme merkezleri tarafından testsiz veya yeterli test yapılmadan rapor verilmeye zorlanan psikologlar, bu raporun üzerinde tam yetkiye sahiptir ve herhangi bir usulsüzlük psikologdan bilinir. Çünkü belgede imza yetkisi sadece psikolog üzerinedir.
2008'de İzmir'de yapılan bir operasyonda 3.000 adet sahte psikoteknik belgesi verildiği tespit edilip içinde bir psikoloğun da bulunduğu 9 kişi tutuklanmıştır. 2009'da Konya'da içinde bir psikoloğun da bulunduğu 4 kişi sahte psikoteknik belgesi verdikleri gerekçesi ile tutuklanmıştır. 2010 yılında Tekirdağ'ın Saray ilçesinde sahte psikoteknik belgesi nedeniyle açılan dava devam etmektedir. Bunun gibi daha bir sürü tutukluluk ve mahkeme süreci devam etmektedir.
Bize göre, biz psikologları bu koşullar altında çalışmaya iten; güvencesizlik, meslek tanımsızlığı ve sermaye sahiplerinin kar hırsıdır ve bunlar, çalıştığımız her alanda ve bütünüyle çalışma yaşamında mücadele etmemiz gereken unsurlardır. Bununla birlikte, bunlara karşı mücadeleyi sürdüren bizler, verdiğimiz hizmetin niteliğinin de etik sınırlar içerisinde kalmasına ve verdiğimiz hizmetle toplumun hiç bir kesimi veya üyesini mağdur etmeyeceğimize yönelik aktif bir çaba içerisinde olmalıyız. Psikoteknik değerlendirme alanında şoförün hiç teste girmemesi ya da testlerin bir kısmına girmesi durumunda sadece yasal anlamıyla belgede sahtecilik açısından değil, etik açıdan da bir sorumluluk gerektirmektedir. TÜİK'in resmi raporlarına göre sadece 2012 yılında 1.296.634 kaza olması aslında yapılan testlerin ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Bu açıdan da psikologların üzerinde ahlaki bir sorumluluk bulunmaktadır. Yapılmayan her test trafikte yeni bir kaza riskine sebebiyet verebilir.
Bu gerekçeler dâhilinde TODAP olarak psikoteknik değerlendirme alanındaki hak ihlallerini ve insan hayatını tehlikeye atacak etik dışı mesleki uygulamaları takip etmekteyiz. Hak ihlalleri ve meslek tanımsızlığına karşı mücadelemiz sürecektir. Aynı zamanda bu alanda çalışan meslektaşlarımız kendi yasal hakları, alanla ilgili yasal mevzuat ve ihlallere karşı yürütülebilecek hukuki süreçler konusunda bilgi edinmek için TODAP Psikolog Hakları Danışma Birimi’yle şu e-posta adresinden iletişime geçebilirler: todappsikologhaklari@gmail.com
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)