İmza Kampanyası: Kemal Gömi'nin Af Hakkı Tanınmalıdır
        1969 Mardin doğumlu Gömi,1993'de tutuklandığında İTÜ Mühendislik bölümü son sınıf öğrencisiydi. Devrimci Sol davasından kendisine önce idam cezası verilmiş sonra cezası  ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilmiştir. 20 senedir cezaevinde kalmakta olup, Hayata Dönüş Katliamından sonra Ümraniye Kapalı cezaevinden F tipi cezaevine alınmış ve tecrit işkencesine maruz bırakılmıştır. 

        Adli Tıp Kurumu'nun 2003 senesinde Gömi'ye dair ilk teşhisi "psikosomatik bozukluk”tur. Yani, bedensel yakınmalarla seyreden ancak organik bir bozukluktan kaynaklanmadığı ispatlanan, psikolojik kaynaklı olduğu düşünülen bedensel hastalıklara verilen genel bir tanı olup, kişiliğin parçalanmadığı ve kişinin gerçeklikle bağlantısının kopmadığı “nevrotik” bir duruma işaret etmektedir. 

        Gömi’nin 2010 senesinde Adli Tıp Kurumu raporundaki teşhisi ise "rezidüel şizofreni" olmuş, yani gerçeklik algısının yitirildiği ve kişiliğin parçalandığı “psikoza” dönüşmüştür. F tiplerinde  “tecrit işkencesiyle” yaratılmak istenen gerçeklik algısını yitirmiş birey tasarımı, Gömi’nin sorununu derinleştirmiş ve onu cezaevi koşullarında yaşayamaz hale getirmiştir. 

        Gömi'nin ailesi, Eylül 2010’da Adli Tıp Kurumu'nun verdiği raporundaki, Anayasa’nın 104/b maddesi kapsamındaki sürekli hastalık tanımına uyan "rezidüel şizofreni" teşhisi ve "Kesinlikle hapishane koşullarında yaşayamaz, Cumhurbaşkanlığı affına uygundur" cümlesine dayanarak Gömi'nin "affını” talep etmektedir.

        Mektubunda, her gün kendisine televizyonla ve elektrikle işkence edildiğini söyleyen, ailesinin tabiriyle kimi zaman cezaevini “evi” zanneden Gömi’nin bir talebi var: “Normal mahkum değilim, havalandırmam diğerleri gibi açılmıyor, kimse ile sohbet edemiyorum, kurs ve sohbet yasak ve canım sıkılıyor. Cezamı Cumhurbaşkanı indirirse, affetmese bile normal olarak hapis cezasına çevirirse iyi olur o zaman. Havalandırma, sohbet, kurs hakkım olur. Ayrıca raporlarım var, doktor ve kurul raporları var, sohbete çıksın diye ama onlar şu anda bende değil, bakanlığa gitti gelmedi...”

        Biz, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak Gömi’nin şahsında F tipi cezaevlerinde tecrit aracılığıyla ruhsal açıdan tahribat yaratmaya yönelik uygulamaları kınıyor, Gömi’nin hakkı olan affa kavuşması, insan onuruna yakışır şekilde yaşayabilmesi için gerekenin yapılması adına yasal sorumluları görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz ve bir imza kampanyası başlatıyoruz.

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)

20 Kasım 2013
Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP