Bizler, insan hakları ve çocuk hakları alanlarında çalışan ve aşağıda imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, bu gün, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Mersin, İstanbul Ceza İnfaz Kurumları önünde “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın” demek ve çocuklarla görüşmemize izin verilmesini dile getirmek için toplandık.
Yakın tarihte başta Pozantı, Şakran, Kürkçüler, Antalya ve en son olarak Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumları’nda kalan çocukların işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muamelelere maruz kalmalarını insanlık adına utançla ve büyük bir kaygıyla takip ediyor ve çocuklara yapılan ihlallerin sona erdirilmesi için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, cezaevlerinde bulunan çocuklara karşı kamuoyuna yansıyan onur kırıcı muameleleri nedeniyle uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği açıktır. İnsan Hakları Sözleşmesinin, “Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulamaz” şeklindeki 3. Maddesi; Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 37. Maddesi’nde düzenlenen;
a.Hiçbir çocuk, işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ve cezaya tâbi tutulmayacaktır.
b.Hiçbir çocuk yasadışı ya da keyfi biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılmayacaktır. Bir çocuğun tutuklanması, alıkonulması veya hapsi yasa gereği olacak ve ancak en son başvurulacak bir önlem olarak düşünülüp, uygun olabilecek en kısa süre ile sınırlı tutulacaktır.
c.Özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak davranılacaktır. şeklindeki düzenlemeler bugünün Türkiye’sinde Devlet eliyle açıkça ihlal edilmektedir.
Suça sürüklenen çocukların toplumsallaşmalarının alternatif tedbirlere gidilerek yine toplum içinde ve toplumla birlikte yapılması gerektiği uluslararası hukukun ve modern aklın gereğidir. Ülkemiz cezaevlerinde bulunan çocuk sayısı göz önüne alındığında alternatif tedbirlerle çocuk cezaevlerini gereksiz kılacak bir yapılanma çocuklar yararına oluşturulabilir.
Çocuk Cezaevlerinin çocukların suça sürüklenmesinin önüne geçemediği, tahliye edildikleri süreçten sonra devletin bu çocuklara sahip çıkmadığı, devletin bu konuda herhangi bir politika ve uygulamasının söz konusu olmadığı dolayısıyla çocuk ceza adalet sisteminin amaçlarına kesinlikle ulaşılamadığı artık görülmeli ve kabul edilmelidir.
Çocuklara açıkça zarar veren ve uluslararası sözleşmelerinin ihlali sonucu yaratan bu yapının kesinlikle ortadan kaldırılması ve çocuk cezaevlerinin kapatılması; alternatif olabilecek modellerin geliştirilmesi ve alt yapısının, kurum ve kuruluşlarının acilen oluşturulması zorunludur.
Çocuk tutukluluğuna son verilerek çocuk cezaevleri bütünüyle kapatılıncaya kadar, biz “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi” üyesi sivil toplum kuruluşlarına cezaevlerinin kapılarının açılmasını talep ediyoruz.
Yine çocuk cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri konusunda toplumu daha duyarlı hale getirmek ve bu taleplerimizi, toplumun en geniş kapsamına yayarak öncelikle Adalet Bakanlığına, TBMM Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına sunulmak üzere Türkiye genelinde bir imza kampanyası başlattığımızı da buradan sizler aracılığı duyuruyoruz. İmza kampanyası sürecinde kamuoyunu çocuk cezaevlerinde yaşananlar konusunda daha duyarlı hale getirmek ve bilgilendirmek için, çalıştay, konferans, kitap, broşür ve basılı eser hazırlanması, cezaevlerinde yaşananları raporlama, sinema tiyatro gösterimi, bilgilendirme masaları vs.. bir dizi etkinlik girişimimiz tarafından tüm Türkiye kapsamında gerçekleştirilecektir.
Bizler –şimdilik- 20 ayrı sivil toplum kuruluşu olarak, çok güçlü ve ısrarlı bir biçimde bu çağrımızı yineliyoruz ve “Çocuk Cezaevleri Kapatılsın!” diyerek çocukları görme, çocuk cezaevlerinin toplum gözetimi ve denetimine açılması talebimizi yineliyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur!
Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi:
İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği, Gündem Çocuk Derneği, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Öz-Ge Der), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER), Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, İştar Kadın Merkezi, Uluslararası Çocuk Merkezi, Çocuklar İçin Adalet Takipçileri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Çakıl Derneği, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Diyarbakır Barosu