Dr Alper Hasanoğlu'nun Yazıları Üzerine:
Tanı Kategorilerinin Medyada Kötüye Kullanımı
Kamusal alanda görüş beyan ederken, eleştirelliği ve sosyopolitik bağlamı görmezden gelen, indirgemeci, betimleyici ve damgalayıcı bir yaklaşımla kullanılan psikoloji bilgisinin ne kadar tehlikeli olabileceğini bu alanda çalışan farklı meslek grupları olarak biliyoruz.
Psikoloji bilgisinin kötüye kullanımına dair bir örneği geçen hafta Radikal gazetesinde yazan Dr. Alper Hasanoğlu’nun yazısında gördük. Yazarın kendi yorumlarını, öznel nitelemelerini, şakalarını, erkeklere önerilerini açıkça cinsiyetçi bir tonda yaptığı yazısını Radikal Gazetesi 27.07.2014 tarihinde “Borderline Kadın…” başlığı ile yayımlamıştır. Ana akım psikiyatri ve psikoloji disiplinleri içinde bile çokça eleştirilen, insanı statik ve indirgemeci kategorilere ayırma eğiliminin bir sonucu olarak ortaya çıkan “borderline” ifadesinin, kadınları niteleyen bir sıfat ve bir etiket olarak kullanıldığı yazılarında Dr. Alper Hasanoğlu çok genel, yaygın ve abartılı ifadeleri sıklıkla kullanarak, ele aldığını savunduğu kadınların profilini oluşturma ve bunu bilimsel gerçeklerle yapma iddiasını taşımaktadır.
Bu yazıya gelen eleştiriler ve tepkilere istinaden 03.08.2014 tarihinde “Bir kez daha Borderline Kadın…” başlıklı yazısını ise daha önceki yazısında espri yaptığı ve “humorun bu toprakları terk ettiği” fikri ile başlatıp utanmaktan korkulmaması -anlaşılan o ki, kendisini eleştirenlerin utanmasını beklemektedir- gerektiğini salık vererek bitirmiştir. Her ne kadar ikinci yazısında cinsiyetçi ifadeleri oldukça çıkarmışsa da, tüm eleştirileri reddetmiş, hiçbir özeleştirel tutum göstermemiştir.
“Borderline Ruhlar”, “Borderline İnsanlar”, “Borderline Kadınlar” gibi ifadelerde olduğu gibi bir niteleme sıfatı olarak kullanılamayacak bir kelimenin bir hekim tarafından suistimali anlamına gelen ve toplumda çeşitli ruhsal zorluklar yaşayan bireyleri ve toplumu yanlış bilgilendirip olumsuz etkileyebilecek bu indirgemeci anlayışın iki yazıda da sonuna kadar sürdürüldüğünü görmekteyiz.
Hasanoğlu’nun bahsi geçen yazıları, psikoloji bilgisine dair tartışmalı noktalar ve bazı bakış açılarından yanlış olduğu kabul edilebilecek ifadeler barındırmasının yanı sıra cinsiyetçi içeriğiyle ayrımcılık yapmaktadır ve eleştirilmeyi ve geri çekilmeyi hak etmektedir. Metinde geçen ifadelerden biri şöyledir: “(…) güzel, zeki bir borderline kadından daha çekici, erkeği göklere çıkaracak, mutlu edecek bir kadın da yoktur. (...) erkeğini mutlu etmeyi çok iyi bilir. (...) cinsel olarak her türlü fanteziye açıktır. (...) “Bu nedenle şakayla karışık şunu düşünürüm zaman zaman. Bir erkek ‘borderline’ bir kadınla ilişki yaşamamışsa çok şey kaybetmiş demektir. Ama ikinci kez yaşamaya kalkarsa salaktır.”” Yazar, bu ifadelerle kadınlara yönelik ayrımcılığın, şiddetin ve kadın cinayetlerinin oldukça yoğun yaşandığı bir ülkede “borderline, her tür cinsel fanteziye açık, zeki, güzel” kadınlar mitini mesleki unvanına referansla sunarak açık bir etik ihlali yapmakta ve zarar verici bir davranışta bulunmaktadır. Bu ifadenin taşıdığı genellemenin doğru bilgi yansıtmamasına ek olarak, belirli bir tanıyı almış tüm kadınları bir yandan istismara açık hedef olarak göstermekte, diğer yandan fantezi nesnesi haline getirmektedir. Bize göre, ruh sağlığı alanında bilgi üreten ve/veya bilgiyi kullananların mesleki bilgi, beceri ve yetkinliklerini cinsiyetçi nitelemelerden uzak, etiketleme, dışlanma, kötü muamele, istismar, fiziksel ve cinsel saldırılara sebebiyet vermeyecek şekilde kullanmaları bir gerekliliktir. Tüm bunların yanı sıra bir uzmanın ruh sağlığı hizmetlerine başvurabilecek kişileri fantezi nesnesi olarak tarif etmesi, erkeklere bir defalık “önermesi”, diğer defalar için “uyarması” mesleki etiğin tamamen dışındadır ve kesinlikle kabul edilemez.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak Dr. Alper Hasanoğlu’ndan ve yazının yayımlandığı Radikal Gazetesi’nden, başta kadınlardan ve daha sonra bu açıklamadan etkilenebilecek herkesten kamuya açık bir özür talep ediyoruz. Şaka amaçlı yapılmış olması, cinsiyetçi ve etik dışı ifadeler için bir gerekçe olamaz; bunu yanında köşe yazısı yazılırken dahi mesleki etik korunmak zorundadır, zira bu yazılar doktor sıfatıyla yazılmakta ve okuyucuları yönlendirmektedir. Mesleğini hatalı ve kötüye kullanan kişiler hakkında meslek örgütlerinin harekete geçme sorumluluğu ve yetkisine sahip olduğunu hatırlatıp Dr. Alper Hasanoğlu için de bu sürecin gerçekleşmesini bekliyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)