Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi olarak aylardır yılmadan yinelediğimiz taleplerimizi bir kez daha dile getirmek için ‘özellikle bugün’ Meclis önünde olmamızın çok önemli bir nedeni var.
Bundan tam 25 yıl önce bugün, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme onlarca ülke tarafından imzalandı. İmza koyduktan sonra taraf devletleri bu sözleşmenin her bir maddesinin yaşama geçirilmesinden yasal olarak sorumlu tutan bu Sözleşme der ki;
- Madde 2: Çocuk Hakları, bütün çocuklar içindir. Hiçbir çocuğa ayrım yapılmaz.
- Madde 3: Çocuklarla ilgili bütün yasa ve uygulamaları oluşturanlar, önce çocukların yararını düşünmek zorundadır.
- Madde 6: Yaşamak, her çocuğun temel hakkıdır ve herkesin ilk görevi çocukların yaşamını ve gelişimini korumaktır.
- Madde 12: Her çocuk, görüşlerini serbestçe ifade etme, kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları dinleme, onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu vardır.
Çocuğa özgü adalet sistemi özelinde ise;
- Madde 37: Çocuklar hiçbir şekilde işkence veya diğer zalimce, insanlık dışı yöntemlerle ya da aşağılanarak cezalandırılamaz. Bir çocuk kanunla ihtilaf halinde ise müdahale yöntemi onun yaşına ve gelişimine uygun şekilde olmalıdır. Özgürlüğün kısıtlanması en son çaredir!
- Madde 40: Yasalarla sorunu olan çocuklar bu durumdan tek başlarına sorumlu değildir. Çocuklar, yetişkinler gibi cezalandırılamaz!
Bizler bugün buraya Türkiye Cumhuriyeti Devletine 1995 yılından beri yürürlükte olan bu Sözleşmeye ve çocuklara karşı sorumlulukları ve yükümlülüklerini hatırlatmak için bir araya geldik. Çünkü bu ülkedeki çocuklar cezaevlerinde bugün hâlâ:
- Adalet sistemiyle karşı karşıya kaldıkları andan itibaren hiç veya çok az bilgilendiriliyor ve yaşadıkları karşısında adalete zerre inançları kalmıyor.
- Kapalı kaldıkları süre boyunca henüz gelişim sürecinde olan bu çocukların hiçbir temel ihtiyacı karşılanmıyor, içeride geçirdikleri her saniye ruhlarında ve bedenlerinde onanmaz yaralar açıyor.
- Koğuş ortamında “ezinti” yani şiddet kavramı ile tanışıyorlar; bir başka deyişle, psikolojik, fiziksel ve cinsel baskı ve şiddete maruz kalıyorlar.
- Koğuştaki şiddet ceza ve infaz koruma memurlarının bilgisi dahilinde sürerken, koğuş dışına adım attıkları anda cezaevi personelinin işkence ve kötü muamelesine maruz kalıyorlar.
- Cezaevi hekimine veya hastaneye sevk edilmek “acı verici” bir yolculuk sürecinin başlangıcı olduğu için birçok çocuk sağlık hakkından yararlanamamaya zorlanıyor.
- Tahliye sonrasındaysa ancak sırtlarına yeni sorunlar yüklenerek “özgür” bırakılıyorlar.
Tüm bu gerekçelerle;
- Ulusal ve uluslararası mevzuata göre çocuk tutukluluğunun ‘en son çare olduğu’ unutulmadan çocuk tutukluluğuna derhal son verilmelidir.
- Çocuk cezaevleri kapatılmalıdır.
- ve bunlar gerçekleşene kadar Türkiye’deki tüm çocuk cezaevleri ve çocukların tutulduğu alanlar sivil toplumun denetimine açılmalıdır.
Hep söyledik, hep söyleyeceğiz; Kapalı kurumlar şiddet üretir! Kapalı kurum yaşantısı çocukların kendi deyimiyle “acı verici”dir. Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi bileşenleri olan 30 örgüt olarak bizler çocuklarımıza şiddetin öğretilmesine ve onların acı çekmesine izin vermeyeceğiz!
Çocuk Cezaevleri Kapatılsın!
Saygılarımızla,
Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi
Bugün itibariyle girişim bileşenlerimiz (20.11.2014):
İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Çağdaş Hukukçular Derneği, Gündem Çocuk Derneği, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED), Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (Öz-Ge Der), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, İştar Kadın Merkezi, Uluslararası Çocuk Merkezi, Çocuklar İçin Adalet Takipçileri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Çakıl Derneği,Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Diyarbakır Barosu, Mersin Barosu, Sinetopya, Çocuklar Aynı Çatı Altında Derneği (ÇAÇA), Türk Tabipleri Birliği, Yeniden Sosyoloji Derneği, 7 Renk LGBT Der, Akdeniz Göç-Der, Tarlabaşı Toplum Merkezi, BES (Büro Emekçileri Sendikası), Mersin Çocuk Hakları Derneği, Başak Sanat ve Kültür Vakfı
İletişim:
Tel: 0505 918 00 39-0532 326 44 52
Faks: 0312 230 17 07
E-posta:cocukcezaevlerikapatilsin@gmail.com
Adres:Yüksel Cad. 34/10 Kızılay/ Ankara
Web: http://cocukcezaevlerikapatilsin.org/
Sosyal medya: @cocukcezaevison, https://www.facebook.com/cocukcezaevlerikapatilsin