Lisans Eğitimi Öğrenci Forumları 1. Buluşma Raporu
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği(TODAP)
Psikoloji Lisans Eğitimleri Üzerine Öğrenci Forumları
1. Buluşma-Boğaziçi Üniversitesi Raporu
13.12.2014

 Türkiye'deki psikoloji lisans eğitiminin niteliği üzerine tartışmak, eksik ve değiştirilmesi gereken yönleri hakkında fikirler/öneriler oluşturmak için öğrenci forumlarında bir araya gelmeye başladık. Forumlara İstanbul'dan başladık ve ilk forumu 13 Aralık 2014 Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirdik. 

 Çağrıcılığını Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği’nin  (TODAP) yaptığı 
Boğaziçi Forumu; TODAP, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Topluluğu (BUPSYCH), Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu (TPÖÇG),  Psikoloji Öğrencileri Meslek Yasası Platformu (PÖMYAP) ve Türk Psikologlar Derneği'nin (TPD) ortak çalışması olarak düzenlendi. 

13 Aralık 2014 Cumartesi günü Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirdiğimiz forumun raporu aşağıdadır.  Toplantıda ifade edilen görüşler dört ana başlık ve onların alt başlıkları şeklinde toparlanmıştır.


1.Psikolojiye Yönelik Algı

a)Öğrenci Adaylarının ve Öğrencilerin Algısı

Lise öğrencilerinin psikoloji bölümünün içeriğine, psikolojinin klinik dışındaki alt alanlarına ve
bölümden mezun olunduğunda alanda nelerle karşılaşılacağına dair yeterli düzeyde bilgilendirilmediği ve aday öğrencilerine yönelik bilgi ve deneyim akışının daha iyi şekilde yapılabileceği konuşulmuştur. Aday öğrencilerin psikoloji bölümünü seçerken gerekli bilgiye sahip olmalarının, alanla gerçekçi bir ilişki kurmalarını sağlayabileceği vurgulanmıştır.

Halihazırda psikoloji bölümlerinde okuyan öğrencilerin psikolojinin alt alanları, psikologların
hangi alanlarda ne koşullarda çalıştığı ve çalışabileceği, psikoloji alanının diğer alanlarla ilişkisi konusunda bilgi ve deneyim edinme imkanlarının kısıtlı olduğu, bunların yaratılmasının önemli olduğu fikri üzerinde durulmuştur. 

b)Toplumsal Algı

Psikoloji öğrencileri ve mezunlarına yönelik, bu alanın içinde olmayan –ve bazen de olan-
kişilerin doğru ve yeterli bilgi sahibi olmadığı ve bunun da bazı problemlere yol açtığı dile getirilmiştir. Bu durum, psikologlardan, onların karşılamayacağı şeylerin beklenmesi gibi durumlara yol açabilirken, diğer yandan da onlardan gerektiğinde destek alınabilmesi önünde engeller oluşturabileceği söylenmiştir. Psikologların çalışma alanlarının psikolog olmayanlara tanıtılmasının mesleğin kabul gören ve korunan bir meslek olması açısından önemli olduğu belirtilmiştir.

2.Psikoloji Lisans Eğitimlerinin Bugünkü Durumu

a)Eğitimin Süresi

Psikoloji lisans eğitiminin tüm üniversitelerde 4 yıllık bir süreci kapsamasının, psikolojinin alt dallarının çeşitliliği nedeniyle de, hem teoride hem pratikte yetersiz kalıyor oluşu üzerine konuşulmuş, bu nedenle de öğrencilerin kendilerini geliştirmek adına okuma grupları oluşturarak çabaladıkları ancak yine de teorik desteğe ihtiyaç duydukları üzerinde durulmuştur. Eğitim süresinin uzatılması yönünde daha önce 3+2 önerisinin ilgili mecralara sunulduğu ancak kabul edilmediği konusunda bilgilendirme yapılmıştır.

b)Eğitimin Dili

Psikoloji lisans eğitiminin dilinin İngilizce mi yoksa anadilde mi (Türkçe, Kürtçe, Ermenice, vs.) olması gerektiği üzerine tartışılmıştır. Anadilde eğitim söz konusu olduğunda, terminolojinin yine İngilizceden beslendiği ve hatta İngilizceden çevirildiği için birçok sıkıntı yaşanabildiği ve yaşanabileceği, bu nedenle de bu coğrafyada İngilizce dışındaki tüm dillerde psikoloji eğitiminin verilebilmesi için uzun dönemli ve süreklilik arz eden çalışmalar yapılması ve hatta öncelikle temel eğitimin yeniden düzenlenmesi ve yapılandırılması gerekliliği üzerinde durulmuştur.

c)Psikolojinin ve Alt Dallarının Yeterli Düzeyde Verilmemesi ve Tanıtılmaması

Psikoloji lisans eğitiminin, psikoloji ve psikolojinin alt dalları açısından yeterli düzeyde verilmiyor ve tanıtılmıyor oluşunun, psikolojinin temellerinin öğreniminin de  teorik anlamda yetersiz kalıyor oluşunun, daha çok klinik psikoloji temelli yaklaşımlara-kuramlara ağırlık veriliyor oluşunun, bu nedenle de öğrencilerin kendilerini yetersiz görmelerinin dolayısıyla eğitimin yetersizliklerinden birinin de bu noktalardan oluştuğu üzerinde durulmuştur.

d)Eğitimin Disiplinlerarası Olmaması

Psikoloji lisans eğitiminin, yeterli düzeyde psikoloji ve alt dallarını tanıtmamasının yanı sıra, disiplinlerarası(felsefe, sosyoloji, antropoloji, vs.) olmayışının da yine eğitimin yetersizliğine ve eğitimde çeşitliliğin olmamasına işaret ettiği söylenmiştir.
e)Eğitim Kadrolarının Yeterliliği

Psikoloji lisans eğitiminin, birçok üniversitede, alanda yetkin olmayan akademisyenler ve bölüm başkanları ile yukarıda da söz edilen konularda yeterlilik ve çeşitlilik sağlanmadan verilmesinin ve hatta alan dışı kadrolar oluşturularak bu durumun daha da yetkinsiz ve vahim bir hale dönüşmüş olmasının üzerinde durulmuştur. 

f)Ders Programlarındaki Sorunlar

Psikoloji lisans eğitiminin, yukarıda söz edilen hem psikolojinin ve alt dallarının, hem de disiplinlerarası derslerin yetersizliğinin-yokluğunun yanı sıra YÖK derslerinin zaman ve emek kaybı olarak görüldüğü, söz konusu YÖK derslerinin üniversiteye kadar temel eğitimde yıllarca alındığı, gerekliliğinin tartışılmasının dahi gerekli olmadığı, dolayısıyla YÖK derslerinin dayatılıyor olmasının yarattığı sorunlar üzerine konuşulmuştur. Ayrıca birçok üniversitenin psikoloji lisans bölümlerindeki ders programlarında yeteri kadar ve çeşitlilik arz eden seçmeli dersin bulunmayışı, bu nedenle de seçmeli derslerin dahi kredi doldurabilmek zorunluluğu ile seçilmek durumunda kalındığı, dolayısıyla seçmeli derslerin de YÖK dersleri gibi dayatılıyor durumda olduğu, bu sorunun da yine eğitimin yetersiz olmasının nedenlerinden biri olduğu üzerine tartışılmıştır. 

g)Uygulamanın/Pratiğin Tüm Alt Dallar için Olmaması

Psikoloji lisans eğitiminin, uygulama/pratik alanda da tüm alt dallarla ilgili olanaklar sağlamıyor oluşunun, daha çok klinik psikoloji, gelişim psikolojisi gibi alanlarda uygulama, staj yapma gibi olanakların sağlanıyor oluşunun, diğer alt dallarla ilgili uygulama alanlarının ya çok sınırlı ve yetersiz oluşu(labaratuvar) ya da hiç olmayışının, öğrencileri çoğunlukla belirli alanlara yönelmek durumunda kalışlarının, bu alanda kişileri hem teoride hem pratikte oldukça sınırlandırıyor oluşunun üzerine konuşulmuştur.

h)Yeni Açılan Psikoloji Bölümlerinin Yeterliliği ve Gerekliliği

Psikoloji lisans eğitiminin, hemen hemen tüm üniversitelerde(devlet-vakıf) açılmış ve açılıyor olmasının, yukarıda söz edilen tüm sorunları da beraberinde getirmesinin yanı sıra; özellikle bazı vakıf üniversitelerinin fiziki ve donanımsal şartlarının da yetersizliği ve söz konusu üniversitelerdeki eğitim ücretlerinin yüksek oluşu üzerine tartışılmıştır. 

i)Ekolleşmenin Bulunmaması ve Ekolleşme İhtiyacı

Psikoloji lisans eğitiminde, yurt dışında sıkça örneklerini gördüğümüz/bildiğimiz, ekolleşmenin ülkemizde herhangi bir üniversitede olmayışının, yine yukarıda söz edilen nedenlerle bağlantılı olarak ve aynı zamanda bir sonucu olarak, eğitimde ekolleşme gereğinin ve ihtiyacının üzerinde durulmuştur. 

j)Eleştirel Perspektifin Yokluğu

Psikolojide lisans eğitiminin yukarıda söz edilen yetersizliklerinin yanı sıra; anaakım psikoloji temelinde yapılandırılıyor ve sürdürülüyor olmasının ve eleştirel perspektifin hiç olmayışının yarattığı sınırlılıklar üzerinde durulmuştur.


3.Psikoloji Lisans Eğitimi Sonrasında Yaşananlar

a)Yeni Mezunların Kendilerini Yetersiz Görmeleri ve Gelecek Kaygısı

Psikoloji lisans eğitiminin yukarıda söz edilen tüm yetersizlik ve sorunlarının, öğrencilerde henüz mezun olmadan dahi yarattığı yetersizlik duygusunun, mezun olduktan sonra da devam ettiği, son sınıfta bulunan öğrencilerin bu yetersizlik duygusunu çok daha yoğun yaşıyor olduğu, yüksek lisans programlarının zorunlu hissedildiği ancak yüksek lisans programlarının da birçok sorunu barındırdığı dolayısıyla mezun olduklarında hangi alanda ne yapabilecekleri konusunda oldukça tedirgin, kaygılı oldukları üzerine konuşulmuştur.

b)Lisans Sonrası Ücretli Sertifika Programları

Psikoloji lisans eğitiminin yukarıda söz edilen tüm yetersizlik ve sorunlarının nedeni ve sonucu olarak, birçok ücretli sertifika ve staj programının sürekli açılıyor oluşunun, ücretlerinin yüksekliğinin, bu sertifika programlarının psikoloji bölümlerindeki akademisyenler tarafından da açılıyor oluşunun, dolayısıyla psikologların ve psikoloji öğrencilerinin ticari sertifika programları ile mağdur ediliyor oluşunun, ağırlıklı olarak klinik psikoloji temelli oluşunun ve alan dışı kişilerin de bu sertifika programlarına kabul ediliyor oluşunun yarattığı sorunlar üzerine tartışılmıştır. 


c)Meslek Yasası

Eğitimin ücretlendirilmemesi, lisans bölümlerinin nitelikli hale getirilmesi, ticari ve mağdur edici bir uygulama olan sertifika programlarının uygulanmasına engel olunması, başka bölüm mezunlarının da bu unvanı almak için psikoloji lisans eğitimi almasının gerekliliği, psikolog odaları ve birliğinin gerekliliği gibi yukarıda da söz edilen konular dahilinde meslek yasasının önemi üzerinde durulmuştur.

4.Bugün Neler Yapabiliriz?

a)Kulüp ve Toplulukların Önemi ve Öğrenciler Arasındaki İletişimin Rolü

Toplantıda, lisans eğitiminin içeriği ve biçiminde büyük dönüşümler talep etmenin yanında bugünden neler yapılabileceği üzerinde de durulmuştur.  Bu başlık altında, öğrencilerin birbirleriyle iletişimi ve deneyim paylaşımını arttırmasının önemi, bir araya gelerek okuma yapma, tartışma alanları yaratmanın mümkün olduğu, üniversiteler arasında kurulabilecek iletişim ağlarının birçok açıdan öğrencileri zenginleştirebileceği ve onların işini kolaylaştırabileceği ve bir araya gelmenin gerekliliği üzerinde durulmuştur.

b)Mezunlar ile Öğrenciler Arası İletişimin Önemi ve Rolü

Psikoloji öğrencilerinin disiplini ve alanı tanımalarının önündeki büyük engellerden birinin
mezunlarla öğrencilerin iletişimlerinin yetersizliği olduğu konuşulmuş, alanda çalışan psikologların, öğrencilerle iletişim kurmak adına daha çok çaba gösterebileceği ve aynı zamanda öğrencilerin de bu konuda yapabileceklerinin olduğu ve böyle bir iletişimin kişilerin donanım kazanması ve alandaki dayanışmanın artması açısından faydalı olabileceği belirtilmiştir. 

c)Ders Talebi

Eğitimin niteliğine doğrudan müdahale etmenin yollarından birinin, bir araya gelerek disiplinin
içinden veya başka disiplinlerden ders açılmasının talep edilmesi  veya olmadığı takdirde başka aktarım kanallarının  yaratılmasını sağlamak olduğu konuşulmuş ve kimi  okullarda bunun örneklerinin yaşandığına ve öğrencilerin bu yolu denemesinin anlamlı olacağına değinilerek, öğrencilerin bir araya gelmesinin, onları tahmin etmedikleri şekilde güçlü yapabileceği vurgulanmıştır.  

Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP