Basına ve Kamuoyuna;
28 Haziran Pazar günü İstiklal Caddesi'nde yapılması planlanan 13. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü öncesinde ruh sağlığı çalışanları olarak yapmak istediğimiz ve birçok ruh sağlığı örgütünün imzacısı olduğu basın açıklamamız polis müdahalesi ile engellenmeye çalışılmış ve sonrasında basın açıklamamızı yaptıktan sonra yolumuz polis tarafından kesilmiştir. Sonrasında valiliğin son andaki yasaklama kararı ve şiddetli polis müdahalesi sonucunda 13. İstanbul LGBTİ Onur Yürüyüşü gerçekleştirilememiştir. Onur Yürüyüşü'nü gerçekleştirmek için Taksim'de toplananlar, bir araya gelebildikleri alanlarda çeşitli şekillerde direnişini sürdürmüş, gün boyu uygulanan polis şiddeti ve sokak işkencesi gece geç saatlere kadar sürmüştür. Heteoseksizme, homofobiye, bifobiye, transfobiye ve LGBTİ bireylere yönelik her türlü ayrımcılığa karşı mücadelenin bir parçası olan Onur Yürüyüşü'nün engellenmesini ve sokakta uygulanan işkenceyi kınıyoruz.
Yürüyüşü engelleyenlerin dile getirdiği ve "ötekinden korkma ve/veya ondan nefret etme" eğilimini ifade eden "hassasiyetler" tam da bir arada yaşayabilmeye karşı oluşmuştur/oluşturulmuştur; ve sanki doğal ve değişmezmiş gibi gösterilirler. Bunların gelenekselleşmiş biçimleri yönetenler tarafından kullanılabildiği gibi, yenileri de yaratılabilmektedir. Bizler bu "hassasiyetleri" kendi iktidarlarını korumak için kullananlara, sabitleştirenlere ve nefret yönünde bileyenlere karşı, bir arada yaşamaya, birbirimizi kabul etmeye yönelik hassasiyetlerimizi savunuyor ve bunların güçlendirilmesi için çabalıyoruz. Toplumun düşman ve birbirini dışlayan kesimler şeklinde bir ayrımcılık, şiddet ve sömürü düzeninde değil; birbirini dinleyen ve kabul eden bir şekilde, eşit, adil ve sömürüsüz bir düzende yaşaması için verilen mücadelelerde taraf olduğumuzu ve herşeye ve herkese rağmen açıklamalarımızın arkasında durmaya devam edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)