Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde meydana gelen tecavüz, şiddet olaylarının basına yansımasının ardından Adalet Bakanlığı'nın süreçten bilgisi olduğu halde cezaevinde yaşanan hak ihlalleri ve çocuklar arasında yaşanan olaylarla ilgili herhangi bir yaptırımda bulunmayışını, kamuoyunu bilgilendirmeyişini endişelenerek yaşadık. Bu süreçte cezaevi müdürü tarafından mahpus çocuklar psikososyal servis görevlilerine prosedürde olmayan bir süreçle zimmetlenmek istenmiştir ve bir çok aksaklığı Bakanlık gündemine getirdiği halde aksaklıklar ile ilgili tedbirler alınmayıp, bu yasal olmayan görevlendirme ile ağır bir sorumluluk altına alınmayı kabul etmeyen meslektaşımız Özgün Ergin amir emrine itaatsizlikten disiplin cezası almış, isteği dışında başka bir kuruma tayini çıkarılmıştır. Tayini çıkarılan kurumdan Şakran Cezaevinde olan hak ihlallerini ve çocukların yaşadığı güvensiz koşulları, tecavüz ve şiddet olaylarını basına "sızdırmakla" itham edilerek yeniden hakkında soruşturma açılmıştır.
Soruşturma lehine sonuçlandığı halde Siirt'e tayini çıkarılmış, amirin yapmak istediği görevlendirmeyi (zimmetleme) diğer kurum görevlileri ile paylaşmaktan, basına "sızdırmış" olmayışı kanıtlansa dahi kurum içinde gizliliği olmayan bu görevlendirmeyi konuşarak amacına ulaştığıyla ilgili akıl dışı bir şekilde suçlanarak tekrar disiplin cezası almıştır. Cezaevlerinin iyileşmesi konusunda yıllardır emek veren meslektaşımız zorunlu bir tayin uygulaması olmayan Bakanlık tarafından ceza amaçlı olarak ikinci kez görev yeri değiştirilerek istifa etmek durumunda bırakılmıştır.
Çocuk Ceza Evleri'nde yaşanan hak ihlallerinin kamuoyuna duyurulması suç değil, bu ihlallerin gerçekleştirilmesi suçtur. Çocuk Ceza Evleri'nde yaşanan sorunlarda kritik öneme sahip olan psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının görevlerini yerine getirmelerinin önüne koyulan baskıların sona ermesini talep ediyor, insan yaşam alanında sosyal bilimler alanından olmayan amirler ve güvenlik görevlilerinin çalışmalarını önceleyen kati güvenlik anlayışının dinamik rehabilitasyon güvenliğini engel durumda konumlandırılmasının acilen son bulması gerektiğini düşünüyoruz. Hak ihlallerini önlemek değil gizlemek, gizlenecek durumda olmayanları meşrulaştırma pratiğinin son bulmasını cezaevlerinin insan onuruna uygun yaşam alanları olması açısından çok önemli buluyoruz. Çocukların hiçbir şekilde iyileştiriciliği olmayan şiddet üreten cezaevlerinde tutulmasını yanlış bulan bizler çocuk cezaevleri kapatılana dek orada görevini zor mücadeleler ile yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımızın yanındayız.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)