Kürt illerinde bir süredir devam eden sokağa çıkma yasakları insanların en doğal hakları olan yaşama, sağlık, beslenme, güvenlik gibi en temel ihtiyaçlarının önünde engel olmakta, ülke Olağanüstü Hal dönemlerinden de beter hale gelmektedir. Yaşanan gerçeklikler başta Kürtler olmak üzere tüm ülkeyi etkilemekte, ruh ve beden sağlığımıza zarar vermektedir.
Cizre, Silvan, Nusaybin, Derik, Sur gibi birçok ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasakları belli mahalleleri kapsamakta ve buralarda yaşam adeta felç edilmektedir. Bu yasaklar neticesinde insanların yaşam hakları ellerinden alınmakta, evleri yıkılmakta, insanlar sağlık sorunları nedeni ile çaresiz kalmakta, psikolojik ve psikiyatrik sorunlar yaşayanların takibi yapılamamakta, çocuklar doğalarına aykırı bir biçimde evlerde tutulmak zorunda bırakılmakta, okullarından ve oyun alanlarından mahrum bırakılarak korku ve güvensizlik içine sıkıştırılmakta, hamilelik süreçlerinde sağlık hizmetlerine ulaşamayan kadınlar düşük yaparak bebeklerini kaybetmekte, yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve hatta göç etmek zorunda kalmaktadırlar. Su, elektrik, telefon, internet vb birçok hizmete erişim sağlanamamaktadır. Evler rastgele taranmakta, insanlar banyolarda, bodrumlarda, sığınabildikleri yerlerde saklanmak zorunda bırakılmakta, bomba sesleri, çatışmalar bu mahallelerde günlerce sürmektedir. Devlete bağlı güçler duvarlara yazılamalar yaparak, insanlara bir dönemin karanlık güçlerini hatırlatmakta, korku ve sindirme politikalarıyla hareket etmektedirler. Yaşanan tüm bu insanlık dışı olaylar kamuoyundan gizlenmekte, bunları farkında olan insanlarda ise derin yaralar açmaktadır.
Sokağa çıkma yasakları, devletin bizlere sunduğu gibi mecburi bir uygulama değil, bir işkence yöntemidir. Can güvenliğini sağlamakla yükümlü devletin,tersine can güvenliğini kasıtlı bir biçimde tehlikeye attığı, sivil halkı öldürdüğü ve yaraladığı, başta bölgedeki halklar olmak üzere tüm Türkiye halklarının derinden etkilendiği bu süreçte bizler Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği olarak, yaşanan bu durumdan oldukça rahatsız olduğumuzu ve yaşananları kınadığımızı tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyor, buna derhal son verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu zor günlerde, sokağa çıkma yasağı uygulanan bölgelerde baskı ve şiddete maruz kalanlarla dayanışmamızı ifade etmek adına,baskı ve şiddete karşı verilen mücadeleye kendi alanımızdan bir katkı sunmanın adımlarından biri olarak, yasağın uygulandığı bölgelerdeki meslektaşlarımızın deneyim, gözlem ve tespitlerini web sitemiz ve sosyal medya adreslerimiz aracılığıyla kamuoyuna taşıyacağız.
DahaFazla Umut İçin Daha Fazla Dayanışma: http://todap.org/bolum_detay.aspx?yaziId=1603&bolumId=4
11.11: http://todap.org/bolum_detay.aspx?yaziId=1605&bolumId=4
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği(TODAP)