Basına ve Kamuoyuna: Psikolog Arkadaşımız Yalnız Değildir

BASINA VE KAMUOYUNA

 

 

Kürt illerinde başlatılan sokağa çıkma yasakları ile birlikte çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden insanlar katledilirken, hak ihlalleri yaşanırken, hukuk ayaklar altına alınırken bunlara karşı tepki gösteren insanlar, sosyal medya üzerinden hedef olarak gösterildi.  Özellikle kamuda çalışan sağlık emekçileri, eğitimciler, psikologlar; fişleme, hedef gösterme, ölüm ile tehdit, her türlü hakaret ve tutuklamalarla karşı karşıya kalıyor. Kimler tarafından hangi amaçla kurulduğu belli olmayan fakat tarafımızca anlamlandırılan kimi sitelerden ihbarlar yapılarak, arkadaşlarımız hedef haline getiriliyor.

 

Özellikle Devlet Memuru Kanunu gibi kamu emekçilerini zor durumda bırakan, her türlü düşünce özgürlüğünün önünde engel olan bu kanun üzerinden gerçekleştirilen bu suç duyuruları nedeni ile birçok insan mağdur oldu, olmaya devam ediyor.  En insani tepkiler “Cumhurbaşkanına hakaret”, “Terör örgütü propagandası yapmak” gibi bir takım ucu açık gerekçelerle cezalandırılıyor.

 

Zafer işareti yapmak, yasal bir eyleme katılmak, yaşanan hukuksuzluklara karşı tepki göstermek gibi tamamen düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilebilecek eylemler;  tutuklamalarla, hedef gösterilmelerle, tehdit ve ihbar etmelerle karşılanıyor, insanlar en doğal haklarını kullanamaz hale getirilmek isteniyor.

 

Sosyal medya üzerinden yaptığı muhalif-eleştirel paylaşımlar nedeni ile yapılan ihbar sonucunda çalıştığı kurumun kendisine soruşturma açan bir arkadaşımız hakkında, sosyal medya üzerinden linç kampanyası yürütüldü, tehdit edildi, hakaretlere maruz kaldı, yerel basın üzerinden hedef gösterildi. Tüm bunların sonucunda polis tarafından evi basılarak ters kelepçeyle gözaltına alındı. Gözaltına alınan arkadaşımız üzerinden yürütülen bu linç kampanyaları sonucunda bulunduğu şehirde yaşama, çalışma şartları ortadan kalkmış bulunuyor. 

 

Buna benzer uygulamalara bir hak olan muhalifliğin terörize edildiği son zamanlarda maruz kalmamız sebebiyle bu tür linç girişimlerini kınıyoruz. En temel insani haklardan biri olan düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki Devlet Memuru Kanunu gibi engellerin kaldırılmasını, muhbir gibi faaliyet gösteren, muhalif insanları hedef gösterip ihbar eden ve linç etmeye dönük faaliyet içinde olan sosyal medya sitelerinin, sayfalarının bir an önce kapatılması ve paylaşımlarının dikkate alınmaması gerektiğini savunuyoruz. İnsanların politik katılım hakkını engellemeye çalışan, güven ortamını yok eden, nefret söylemi, ırkçılık, cinsiyetçilik, hakaret içeren siteler ve sosyal medya hesapları hakkında gerekli önlemlerin alınmadığını, aksine devlet politikalarını ve polis şiddetini eleştiren hesapların suç unsuru kabul edildiğini görüyor ve bu adaletsizliğe dur diyoruz. Tüm kamuoyunu ve sivil toplum kuruluşlarını bu konuda duyarlılığa davet ediyor, bu tür sayfaları şikâyet etmeye, engellemeye çağırıyoruz.  


Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği(TODAP)

 

Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP