13 Mart Ankara Katliamı Ardından
Ankara’da yaşanan üçüncü bombalı saldırıda hayatını kaybeden herkesi saygıyla anıyor, hayatta kalanlar ve yakınlarıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu katliam Türkiye’nin katliamların ve şiddetin sistematik olarak arttığı bir yer haline geldiği gerçeğiyle bir kez daha bizi yüz yüze getirdi. Ülke içerisinde ve dışında sürdürülen savaş politikalarının doğrudan ürünü olan bu ürkütücü gerçek, insan ve diğer canlıları sevdiklerinden ve toplumdan koparmakta, hayatta kalanların fiziksel ve ruhsal birçok yarayla baş başa bırakmakta ve her türlü ortaklığın önüne güvensizlik, korku ve öfke duvarları örmektedir.

İnsanlığa karşı suç olarak adlandırılabilecek sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı yerlerde uygulanan dehşet verici uygulamalar ve yasakların yeni yerleşim yerlerine yayılması, savaş politikalarının devam ettiğinin göstergesidir. Bu politikaların diğer bir ayağının da devlet baskının artması ve adalet inancının hepten tüketilmesi olduğu söylenebilir. Karşı karşıya kaldığımız katliamların son bulması sadece savaş ve güvenlik politikalarından vazgeçilerek mümkündür.

Tüm bunlara karşı toplumsal eşitlik, adalet ve barış için verilen mücadelede bizler de aktif olarak yer almaya devam edeceğimizi ifade ediyoruz. Bu döngüden çıkış imkânlarının var olduğuna, savaş ve baskıya karşı barış ve dayanışma değerlerini savunmanın önemine inanmaya devam ediyoruz.

Bu noktada benzer niyetleri paylaştığımız kişi ve kurumlara bir hatırlatma yapmak isteriz. Şiddet ile yaratılan görüntülerin herhangi bir şekilde yaygınlaştırılmasının gerçeklerin yaygınlaşmasına yarayacağını düşünmüyoruz. Aksine bu görüntüler hem kayıp yakınlarında, hem sağ kalanlarda hem de toplumun diğer kesimlerinde yaşanabilecek ve kişiyi dehşete düşürecek ve hareketsiz bırakacak duyguların artmasına yol açabilir. Bu görseller yerine sözel olarak aktarılan gerçeklerin yanına barış ve adaleti çağrıştıran görseller kullanılabilir. Unutmamalıyız ki gerçeğin tüm boyutları insanı dehşete düşüren görüntülerle değil, savaş ve baskıya karşı mücadele veren, bu mücadelenin umudunu koruyan insanların varlığı sayesinde ortaya çıkacaktır.

Bizler psikologlar olarak sağ kalanlara destek olma girişimlerimizi sürdüreceğimizi tekrar ifade ediyoruz. Bununla birlikte devletin bizleri, kendi yarattığı yıkımların kendi istediği yönde telafi edicisi olarak görmesine karşı olduğumuzu ifade ediyor, toplumsal adalet ve barışın herkesin iyiliğinin en temel koşulu olduğunu hatırlatıyoruz. Bu nedenle acısı olan insanların yanında olurken, diğer yandan da toplumsal eşitlik, adalet ve barış mücadelesine kendi alanımızdan katılmanın yollarını aramaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz.

Meslektaşlarımıza Not:  TODAP olarak, saldırıları ve savaş politikalarını protesto etmek, yasımızı ve isyanımızı haykırmak için, bugün çeşitli illerde yapılacak protesto eylemlerinde olacağız.  

Ankara: 20.00, Aşık Mahsuni Şerif Parkı
İstanbul: 19.00. Taksim/Tünel
İzmir: 18.30, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi
Antalya: 18.30, Attalos Meydanı 
Eskişehir: 18.00, Adalar Migros Espark önü
Kocaeli: 18.00, Merkez Bankası önü
Mersin: 18.00 Forum AVM Havuzbaşı
Samsun: 18.00, Çiftlik Caddesi Akbank önü

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği(TODAP)

14 Mart 2016
Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP