Karaman’da bakım hizmeti veren kurumlarda kalan 45 çocuk akıl almaz bir biçimde cinsel şiddet gördü, sömürüldü ve yine, yeniden nesneleştirildi. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tecavüz vakalarından 8’inin Karaman İmam Hatip Okulu, İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne bağlı (KAİMDER), 2 tanesinin Ensar Vakfı’na bağlı evlerde gerçekleştiği yönünde hazırladığı iddianame, Karaman Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İlk duruşma:
20 Nisan 2016 Çarşamba Saat 09.00
Karaman Ağır Ceza Mahkemesi
Kamuoyuna çağrımızdır!
Çocuk hakları alanında çalışan sivil toplum örgütleri olarak;
-Olayın cezasız kalmaması,
-Sorumluluk zincirinin açığa çıkartılması ve
-Benzer olayların asla tekrarlanmaması için.
Herkesi 20 Nisan’da Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek davayı takip etmeye çağırıyoruz.
Çağrıcı Kurumlar ve Ortak Açıklama
Alfabetik sırayla (18.04.2016 itibariyle)
1.Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği (AKA-DER)
2.Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi
3.Ankara Feminist Kolektif
4.Ankara Kadın Platformu
5.Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği
6.Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi
7.Başak Kültür ve Sanat Vakfı
8.Bursa Kadın Platformu
9.Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
10.Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
11.Çocuk Akıl Sağlığı ve Rehberliği Derneği.
12.Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV)
13.Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği (ÇİİÖD)
14.Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi
15.Ev Kadınları Kültür ve Dayanışma Derneği (Evkad/Adana)
16.Emek Partisi
17.Gündem Çocuk Derneği
18.Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi
19.Halkevci Kadınlar
20.Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
21.Kadın Partisi
22.Kadınlarla Dayanışma Vakfı
23.Kadın Merkezi Vakfı (KAMER Vakfı)
24.Kırmızı Biber Derneği
25.LeGeBİT Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Araştırmaları Dayanışma Topluluğu
26.Mersin LGBTi 7 Renk Eğitim ve Araştırma Derneği
27.Muş Kadın Çatısı Derneği
28.Nar Kadın Dayanışması
29.Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi
30.Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi (SHUDER)
31.Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP)
32.Türk Tabipleri Birliği
33.Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı
34.Türkiye Kadin Dernekleri Federasyonu
35.Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği
36.Van Barosu
37.Veli-Der (Öğrenci Veli Derneği)
Not: Kurumsal imzalariçin shudankara@gmail.com adresine bilgileri iletebilirsiniz. Veli-Der (Öğrenci Veli Derneği)
Ortak Açıklama: Cinsel Sömürü ve İstismarın Gerçekleştiği Kurumları Değil Cinsel Şiddettin Her Türünden Çocukları Korumalısınız!
Karaman’da bakım hizmeti veren kurumlarda kalan 45 çocuk akıl almaz bir biçimde cinsel şiddet gördü, sömürüldü ve yine, yeniden nesneleştirildi. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tecavüz vakalarından 8’inin Karaman İmam Hatip Okulu, İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne bağlı (KAİMDER), 2 tanesinin Ensar Vakfı’na bağlı evlerde gerçekleştiği yönünde hazırladığı iddianame, Karaman Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve ilk duruşma 20 Nisan saat 09.00’da görülecek.
Buna karşılık Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun Ensar Vakfı’nda çocuklara yönelik gerçekleşen cinsel istismar olayı ile ilgili olarak “…bir kere rastlanması, kurumları karalamak için gerekçe olamaz” şeklindeki açıklaması üzerine, çocuk hakları alanında çalışan ve aşağıda imzası bulunan sivil toplum örgütleri adına, Devlete yükümlülüklerini ısrarla hatırlatmak istiyoruz!
Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Haklarına dair Sözleşme Madde 34 der ki; “Taraf Devletler, çocuğu, her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma güvencesi verirler.”
ASPB’nın kuruluş ve görevlerinin belirtildiği KHK’nin 2. Maddesinde “Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunması” ve diğer görevleri yanında “kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin, belirlenen ilke, usûl ve standartlar çerçevesinde denetimini yapmak” görevi bulunur.
Mevzuat açıkça göstermektedir ki, çocukları her türlü cinsel sömürüye ve cinsel suistimale karşı koruma sorumluluğu birinci dereceden Bakanlık adına Bakan’a aittir. Görevleri yasada düzenlenmiş bulunan Bakanlığın, 45 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığının iddia olunduğu; 10 çocuk yönünden cinsel istismar olgusunun C. Savcılığı tarafından tespit edildiği ve sanığın tutuklandığı bir gerçeklik içinde, “tecavüz olayının bir kez yaşanması kurumun karalanmasına gerekçe olamaz” şeklindeki açıklaması tek kelimeyle bir “skandal”dır.
Bakan’a hatırlatıyoruz! “Gönüllü kuruluşların Bakanlığınızca denetlenmesi sizin görevinizdir, bu kuruluşlarda meydana gelen ihmal ve istismar olayında denetleme görevini yerine getirmediğiniz için doğrudan doğruya sorumluluğunuz bulunmaktadır!”
Bir bakanın, yaşanan ve ciddi bulguları olan cinsel istismar olayını “bir kereden bir şey olmaz” mantığı içinde açıklaması, korumakla yükümlü olduğu çocukları değil, “denetlemekle yükümlü olduğu” ve yasadaki denetleme görevini yerine getirmediği için hukuken sorumlu olduğu, bir özel vakfın itibarını korumaya çalışması kabul edilemez. Yapılan bu açıklamanın devlet koruması altında olan ve “olması gereken” çocukların bulunduğu kurumlarda cinsel istismara, tacize, şiddete “meşruiyet” kazandıracağı ve cesaret vereceği açıktır.
Özelde 45 çocuğu toplamda ise tüm çocukları ve toplumu etkileyen bu olaya sessiz kalınmaması, olayın görmezden gelinmemesini ve böylesi bir olayın bir daha asla tekrarlanmamasını talep ediyoruz!
Bu doğrultuda en acil olarak;
Karaman’da şiddet gören ve hakları ihlal edilen çocukların;
Güvenli ortamlara alınmasını,
Psiko sosyal açıdan desteklenmesini,
Şiddet görmelerine neden olan sistematik sessizliğin araştırılmasını,
Bakım hizmeti veren resmi ve özel tüm kurum ve hizmetlerin acilen bağımsız izlemeye açılmasını,
Çocukların herhangi bir hak ihlali durumunda başvurabilecekleri anlamlı ve samimi hak arama mekanizmaları oluşturulmasını,
Çocukların cinsel şiddet başta olmak üzere tüm şiddet türlerine karşı güçlenmelerinin sağlanmasını,
Olayın cezasız kalmamasının sağlanmasını,
Yaptığı açıklamalardan; ASP Bakanının cinsel istismara uğradığı öne sürülen çocukların korunması ve desteklenmesine yönelik bir kaygı taşımadığı ve buna yönelik planı olmadığı anlaşılmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzenlemelere göre çocuğun ve ailenin korunmasından birinci derecede sorumlu olan Bakanın bu görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirememesi nedeniyle istifasını talep ediyoruz.
Kamuoyuna çağrımızdır!
Ne ilk ve -bu gidişatla- ne de son olan bu olayın cezasız kalmaması ve benzer olayların asla tekrarlanmaması için herkesi 20 Nisan’da Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’de görülecek davayı takip etmeye çağırıyoruz.