Son zamanlarda Suriyelilerin ve Türkiye’ye başka ülkelerden gelmiş binlerce mültecinin sınır dışı edilmesine dair haberler çıkıyor. Bu sınırdışıların en görünür haline geçtiğimiz günlerde, İstanbul’da Suriyeli göçmenlerin otobüslere bindirilerek sınır dışı edildiği, bazılarına zorla “gönüllü” geri dönüş yapmak istediklerine dair belgenin imzalatıldığına yönelik ortaya çıkan görüntü ve haberlerle şahit olduk. Tüm bu gelişmeler üzerine, İstanbul Valiliği, “Düzensiz Göçle Mücadele ile İlgili” basın açıklaması yaparak, geçici koruma kapsamında olmakla birlikte, İstanbul ilinde kaydı olmayan (diğer illere kayıtlı) Suriyelilerin, kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verildiğini duyurdu. Öte yandan, halihazırda kayıtlı olmayan mültecilerin durumunun ne olacağı ise belirsizliğini korumakta ve sınırdışıların devam ettiği belirtilmektedir. Durumun İstanbul ile sınırlı kalmayacağı ve hemen tüm illerde benzeri süreçlerin yaşanacağı öngörülmektedir.
2011 yılından bu yana savaş nedeniyle milyonlarca Suriyeli yerinden edilmiş, pek çoğu başka ülkelere göç etmek zorunda kalmıştır. Bu noktada, uzun süre misafir statüsünde Türkiye’de bulunan Suriyeli mülteciler, 2014 yılından itibaren de geçici koruma statüsü altında bulunmaktadırlar. Bu statünün mültecilerin haklara erişiminde yarattığı sorunlar ortadayken, son yaşanan sınırdışılarla birlikte geçici koruma statüsünün mültecilere tanımış olduğu non-refoulment (geri gönderilmeme) ilkesinin dahi açıkça ihlal edildiği görülmektedir. Cenevre Sözleşmesine koyduğu coğrafi çekinceye dayanarak Türkiye’deki milyonlarca mülteciye mülteci statüsü vermeyen Türkiye, mültecileri güvencesiz, korumasız bir konumda yaşamaya zorlarken, son günlerde artan sınır dışılar ise tüm mülteci grupları açıkça tehdit ederek yaşamlarını ve geleceklerini daha da güvensizleştirmektedir. Toplu sınır dışı haberlerinin gündeme geldiği günden bu yana, mülteciler sokağa çıkmaya çekinmekte, kendilerini evlerine ve atölyelere kapatmış beklemektedirler. Halihazırda mültecilere dönük ırkçılığın normalleştirildiği bir siyasal iklimde hükümet yetkilileri, muhalefet partileri ile ırkçılık yarışına girerek, savaşın yıkıma uğrattığı hayatları daha da zorlaştırıyor. Yerinden edilmiş insanlara yönelik saldırılar artarken, mülteci emeği güvencesiz ve ucuz iş gücü olarak yaygın bir biçimde istismar edilip sömürünün en ağır biçimine maruz bırakılırken, hareket etme özgürlükleri ellerinden alınan milyonlarca Suriyeliyi ve mülteciyi geri gönderme tehdidiyle yaşamaya mahkûm eden Türkiye, bir an evvel en temel insan hakları sözleşmelerini ve uluslararası hukuku da ihlal eden bu uygulamaya son vermelidir.
Hatırlatalım; Suriye, zorla yerinden edilmiş insanların geri gönderileceği güvenli bir ülke değildir. Bütün bu yoksunluk ve yoksulluk şartlarında hayatta kalma mücadelesi veren mültecileri daha da savunmasız hale getirecek uygulamalar bir an evvel son bulmalıdır. İnsanları sokaklardan, evlerinden, iş yerlerinden toplayıp sınır dışı etmeye çalışmaktan en kısa sürede vazgeçilmelidir.
Bizler, toplumun tüm kesimlerini, sivil toplum örgütlerini uyruğu ve yasal statüsü ne olursa olsun kimsenin ayrımcılığa, kriminalizasyona ve hareket özgürlüğüne dönük kısıtlamaya maruz kalmaması için mücadele etmeye çağırıyoruz!
Irkçılıkla yaşamaya alışmayacağız.
Birarada yaşımı savunmaya devam edeceğiz.
#Sınırdışılarıdurdurun
#HerkeseKoşulsuzHareketÖzgürlüğü
#BiraradaYaşamıSavunuyoruz
Ankara Tabip Odası
Ankara Infoshop
Göçmen Dayanışma Ağı/Ankara
Hepimiz Göçmeniz – Irkçılığa Hayır Kampanyası
İHD Ankara Şube
Kapılar İnisiyatifi
Karala Dergisi
Kaos GL
Pembe Hayat KuirFest
Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği
Sınır Tanımayan Kadınlar – Göçmen Kadınlarla Dayanışma Grubu
TODAP – Toplumsal Dayanışma için Psikologlar
100.yıl İnisiyatifi
Stop Deportations!
In the last few days, we have been hearing news stories of thousands of Syrians and refugees being detained and deported from Turkey. Lastly, we witnessed the most significant instances of such deportations in the stories from Istanbul about thousands of Syrian refugees were forcibly put in the buses for deportation where some of them were enforced to sign documents declaring that they want to return to Syria “voluntarily.” Following all these incidents, The Istanbul Governer’s Office released a statement “On Turkish authorities’ fight against irregular migration” declaring that a time until August 20 has been given for Syrians under temporary protection who are not registered in Istanbul (registered in other provinces) to return to the cities of their registration. Meanwhile, it is still unclear what is going to happen to refugees who are not registered, and deportation crackdowns are still underway. We foresee that it will not be limited to Istanbul and the same will happen in almost every city in Turkey.
Following the war broke out in Syria, millions of Syrians have been displaced and forced to flee their homes. Hereby, Syrian refugees were under guest status for a long time, and since 2014 they have been under temporary protection status. The latest depurations openly violate the principle of non-refoulment protecting refugees within Turkey under the temporary protection status while it is undeniable that temporary protection creates many problems as refugees cannot reach full protection and their rights. Based on its geographical limitation to the Geneva Convention, Turkey is refusing to fully grant refugee status for millions of asylum seekers and forcing them to live in great insecurity without any protection. Increasing rapid deportations are evidently threatening all refugee groups and making their lives and future more precarious and vulnerable. After the news of the deportations spread, refugees are reluctant to go out and the deportations left them in panic as the threat of deportation rises. This only worsened their sufferings under a political climate where racism is normalized and reinforced by both the government and its political opponents, and it created severe conditions for refugees to sustain their lives ruined by the war they escaped. While violence against displaced groups has escalated, refugee workers are widely exploited in labor-intensive jobs, millions of Syrians and thousands of refugees threatened with deportation as they are deprived of freedom of movement. Turkey must immediately end its unlawful actions refugees that violate the core international human rights conventions and international law.
Let us remind you that Syria is not a safe country for people fled war to return to. These actions making refugees even more vulnerable must end immediately. Stop detaining people from the streets, their houses, and workplaces and deporting them.
We are calling on all sections of the society and non-governmental organizations to struggle to guarantee the rights of everyone regardless of their nation and legal status, and to fight against discrimination, criminalization, and restrictions on freedom of movement!
We will not get used to living with racism.
We will continue to advocate living all together.
#Stopdeportations
#UnconditionalFreedomOfMovementForAll
#WeDefendLivingTogether
Ankara Tabip Odası
Ankara Infoshop
Göçmen Dayanışma Ağı/Ankara
Hepimiz Göçmeniz – Irkçılığa Hayır Kampanyası
İHD Ankara Şube
Kapılar İnisiyatifi
Karala Dergisi
Kaos GL
Pembe Hayat KuirFest
Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği
Sınır Tanımayan Kadınlar – Göçmen Kadınlarla Dayanışma Grubu
TODAP – Toplumsal Dayanışma için Psikologlar
100.yıl İnisiyatifi