Yaşasın 1 Mayıs!

Tüm dünyada  ve ülkemizde pandemi krizi  devam ederken 1 Mayıs Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nü  karşılıyor olacağız. Bu sene 1 Mayıs' ta  yüzyılı  aşkın süredir  her sene olduğu gibi alanlarda olamayacağız. Ancak 1 Mayıs coşkusunu bulunduğumuz yerlerde yaşamaya ve anmaya devam edecegiz. 

 1 Mayıs emekçilerin gündemlerini en güçlü şekilde söze döktükleri günlerden biridir.  Sözümüzü söylemeye devam ediyoruz.  Covid- 19 salgını küresel düzeyde ve toplumun tüm kesimlerini etkilemekte birlikte  sınıfsal eşitsizlikler salgınla mücadelede de kendini göstermektedir.  Bu süreçte tüm dünyada ve ülkemizde milyonlarca insan işini kaybetmiştir. İşsizlikle birlikte kendileri ve  bakmakla yükümlü oldukları aileleri de  tüm güvencelerinden mahrum bırakılmışlardır.

 Yaşanan süreçten kaynaklı  çalışanların işsiz kalma kaygıları artmaktadır. İşçi sınıfı tüm dünyada sosyal devletin tasfiye edilmesinin bedelini  güvencesizlikle ödemektedir. Güvence bir avuç insanın dışında toplumun büyük kesimi için yaşanması mümkün olmayan bir deneyim haline gelmiştir.

  İşsizlik ve  güvencesizlik aynı zamanda bir ruh sağlığı krizidir. Kamu otoriteleri, toplumdan alınan vergiler karşılığında toplumun tüm kesimlerine güvence sunmakla yükümlüdür. Güvencesizliğin  devam ettiği koşullarda ciddi bir toplum sağlığı pandemisi ile karşı karşıya kalınacağı konusunda uyarıda bulunmak istiyoruz.

Pandemi sürecinde dışarı çıkıp, işyerine  gitmek zorunda olan sağlık, sanayi, inşaat, dağıtım gibi sektörlerde çalışanların can güvenliği  sağlanamamaktadır.  Bu sektörlerde çalışan işçi sınıfının ciddi bir oranı çalışma koşullarında fiziksel mesafelenme  olmadan ve gerekli teçhizatlarla korunmadan çalışmak zorunda kalmaktadır.  Bu konuda gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.

Evde çalışanların çalışma ve dinlenme saatleri ayrımı ciddi olarak ortadan kalkmış, çalışma süreleri uzamıştır. Evde çalışma  sömürü artış yöntemi olarak uygulanmamalıdır.  Evden çalışma ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle evde çalışan kadınların, toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle ev içi harcadıkları emek ciddi oranda artmıştır. Pandemi sürecinin kadınlar üzerindeki  tahribatı daha yüksek olmaktadır.

 Pandemi ile birlikte toplumsal dayanışmanın can alıcı önemine güçlü bir şekilde tanıklık ediyoruz.  Bu süreçte  örülmekte olan tüm dayanışma ağlarını gönülden destekliyoruz.  Bu süreçte hem meslektaşlarımızla hem de ihtiyacı olan toplumsal kesimlerle  elimizden geldiğince dayanışma ağlarının parçası olmaya devam edeceğimizi paylaşmak istiyoruz.

 Tüm toplumsal kesimlere ücretsiz ruh sağlığı hizmeti sunulması talebimizin aciliyetini vurguluyor ve  bir kez daha güçlü bir şekilde yineliyoruz.

Yaşasın 1 Mayıs

Yaşasın Toplumsal Dayanışma

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP)

Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP