Çalışma acısı kavramı, ağırlıkla Fransız çalışma psikolojisi ve çalışma sosyolojisi literatüründen ilhamla, çalışmanın yarattığı riskler ve tahribatı farklı bir perspektiften görmek amacıyla emek alanında mücadele yürüten bazı aktörlerce benimsenmiştir. Bu perspektif bir yandan çalışma risk ve tahribatına dair bakışa bir öznellik boyutu eklemeyi, diğer yandan da emek mücadelesine bu öznelliği dahil etmeyi hedefler. Böylelikle çalışmanın yarattığı toplumsal borcun mevcut araç ve yaklaşımlarla ölçmeye ve dile gelmeyen boyutlarını çizmeye, hesaba katmaya çalışır. Görünmeyen veya tümüyle görünmez olmasa bile aciliyet sırasında gerilerde bırakılan grupların, risklerin ve tahribat türlerinin hesaptan düşülmesi engellenmek istenir.
Bizler, özellikle çalışmanın ve çalış(a)mamanın yarattığı tahribatın öznel boyutlarının farklı mecralarda gündeme gelmekte olduğundan yola çıkarak bu kavramın vaatlerini karşılayıp karşılamadığını birlikte tartışmaya ihtiyacımız olduğunu düşündük.
PEP ve TODAP olarak düzenleyeceğimiz bu foruma çağrı yaparken aklımıza gelen sorulardan bazıları da şunlar oldu:
-Bu kavram bireylerin çalışırken veya çalışmayla bağlantılı olarak acı çekiyor olmalarının ötesinde bir şey anlatabilir mi?
-Çalışmayla bağlantılı riskler ve tahribat halihazırda nesnel olarak tarif ediliyor ve çeşitli düzenlemelerde kendine yer arıyorken öznellik ifade eden böyle bir kavrama ihtiyaç var mı?
-Eğer çalışma toplumu kuran ve sürdüren zorunlu etkinliklerden biriyse çalışma acısı evrensel mi yoksa belli bir toplumsal gruba veya tarihsel döneme özgü sayılabilir mi?
-Bu kavram ruhsallık alanındaki bilgi birikimimizin emek mücadelesine katkısını artırabilir mi?
-Çalışma acısı neleri kapsar?
-Kimler çalışma acısı çeker?
-Çalışma acısı kimin acısıdır?