6 Şubat 2023 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’ne göre, saat 04:17’de Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi merkezli 7.7 ve saat 13:24’te Kahramanmaraş’ın Ekinözü ilçesi merkezli 7.6 büyüklüklerinde iki ayrı deprem gerçekleşti. Kamuoyunda Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli olarak ifade edilen bu iki ayrı depremden 15 milyon kişi doğrudan etkilenirken on binlerce1 can kaybı oldu. Bu iki büyük depremle birlikte durumun vahameti daha ilk günden ortadaydı. Deprem çok büyük bir bölgeyi ve milyonlarca canlıyı etkilemişti. Yapılması gereken, bir yandan enkaz altındakileri kurtarma girişimlerini başlatmak, diğer yandan hayatta kalanları güvenli alanlara taşıyarak ihtiyaçlarını karşılamaktı. Öte yandan, kamu otoriteleri nezdinde afet ve acil durum yönetimindeki hata, ihmal ve boşluklar kendini göstermekteydi. Bu da, deyim yerindeyse bütün coğrafyaya yayıldığı üzere, kaygı ve belirsizlik atmosferini gün geçtikçe genişletti ve derinleştirdi.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) üyesi psikologlar olarak, deprem bölgesindeki varlığımız, dayanışmacı perspektifle acil ihtiyaçların belirlenmesi ve giderilmesi yönündeki çalışmalara katılımı önceleyerek psikolojik ilk yardım ve psikososyal dayanışma faaliyetlerini örmeye yönelik arayışlarımıza dayanıyordu. Bu süreçte mesleki kimliklerimizin yanı sıra aynı toplumsal/sınıfsal eşitsizlik koşullarında yaşamaya mecbur bırakılan, çeşitli biçimlerde ayrımcılığa maruz kalan ve/veya yok sayılan yurttaşlar olarak da hayatta kalanlarla toplumsal dayanışmayı örme ve güçlendirme amacıyla deprem bölgesinde bulunduğumuzu belirtmek isteriz. İktidar temsilcileri ilk günden itibaren rant masalarında toplaşırken depremin ilk gününden itibaren depremden etkilenenlerin her türlü ihtiyacı, ağırlıklı olarak, bu bölgelerde bulunan çeşitli örgütler, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları tarafından karşılanmaya çalışılmaktadır. Biz, TODAP’lı psikologlar da gönüllülerle dayanışma içinde yeri geldiğinde en temel ihtiyaçların karşılanmasına destek olmak (tırlardaki ayni yardımları indirme ve dağıtımını organize etme, depo düzenleme vb.), yeri geldiğinde ise psikoloji bilgi ve pratiği doğrultusunda, insanları dinleyerek, acılarını paylaşmaya, yaşadıkları büyük yıkım ve kayıplar karşısında hissettiklerini ifade etmelerine, duygularını anlamlandırmalarına, kendileri ve çocukları hakkında danışmak istedikleri konularda psikososyal destekler sunmaya çalıştık. Bütün süreç boyunca, zaten var olan toplumsal/sınıfsal eşitsizliklerin böylesi büyük felaketler karşısında daha da derinleştiğini bildiğimiz için depremden etkilenen kadınların, çocukların, yaşlıların, LGBTİ+ların, Kürtlerin, Arapların, Çingene/Romanların, göçmenlerin, Alevilerin, işçilerin/işsizlerin, ezcümle yoksul ve ezilen kesimlerin daha fazla yanında olmaya gayret ettik.
Psikososyal dayanışma faaliyetlerimizi çeşitli kollardan sürdürmekteyiz. 6-25 Şubat tarih aralığını kapsayacak şekilde, depremin etkilediği Kahramanmaraş, Hatay/Antakya, Adıyaman ve Mersin illerine dair değerlendirmelerimizi, çıkardığımız bazı sonuçları ve orta-uzun vadeli önerilerimizi kamuoyuyla paylaşma amaç ve sorumluluğu ile bu raporu ilk gözlem ve değerlendirme çıktısı olarak hazırlamış bulunmaktayız.
Raporumuza buradan ulaşabilirsiniz.