Türk Psikologlar Derneği (TPD) Hakkında Tespit ve Öneriler
Bu metin, Türk Psikologlar Derneği’ni, kuruluş amaçlarına uygun şekilde, dernek üyeleriyle birlikte işleyen bir kollektife dönüştürmek amacıyla yapılmış tespit ve önerileri içermektedir:

1.Dernek, üyelerinin meslek haklarını korumakta yetersiz kalmaktadır.

Dernek, şu andaki haliyle, kuruluş amacında belirttiği “üyelerinin özlük haklarına ilişkin sorunları çözmeye çalışma” işlevini gerçekleştirmemektedir. Özellikle son zamanlarda Belediyelerin Kadın ve Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışırken görevlerine son verilen 72 meslektaşımız ile ilgili, dernekten beklenen tarzda herhangi bir çaba veya kınama açıklaması gelmemiştir.Bu türlü toplu işte çıkartmalar karşında, Derneğin gerekli tepkiyi ortaya koymada ya da bu süreci ortadan kaldırmak girişiminde bulunmada daha aktif olması beklenmektedir

2.Derneğin eğitim politikaları şu anki haliyle adaletli ve şeffaf değildir.

Dernek, bünyesinde sunduğu eğitimleri oldukça yüksek meblağlar karşılığında vermektedir. Bu durum, “meslek elemanlarının gelişmelerine destek olmak” olarak belirttiği amacı gerçekleştirmeye hizmet etmemekte, bahsedilen eğitim hizmetine her kesimden meslek çalışanının, özellikle yeni mezunların ve öğrencilerin ulaşımını engellemektedir.Öte yandan, farklı eğitimlerin en kolay ulaşılabilir olduğu Ulusal Psikoloji Kongrelerinin ücretlerinin, oldukça yüksek tutulması, bilginin adaletli dağılımını engellemektedir. Söz konusu ücretlerin özellikle öğrenciler için makul bir seviyeye düşürülmesi dikkate alınmalıdır.Dernek bünyesindeki eğitimlerde, eğitimcilerin hep aynı kişilerden meydana geliyor olması ve eğitmenlerin hangi kriterlere göre seçildikleri konusunda şeffaflığın olmayışı, derneğin işleyişi ile ilgili bazı soru işaretleri uyandırmaktadır.

3.Üniversitelerde ders olarak verilebilecek, yani öğrencilere ücretsiz sunulması gereken ve daha önce verilen bazı eğitimlerin aynı hocalar tarafından dernekte tekrar verilmesinin önü, etik nedenlerden dolayı kapatılmalıdır.


Bir psikoloji öğrencisinin, akademik unvanlı bir hoca tarafından lisans-yüksek lisans eğitimi içersinde alması gereken eğitimlerin, eğitim süreci içersinde verilmeyerek, dernekteki “ücretli eğitimler için saklanıyor olması ihtimali”, Derneğin eğitim politikasına ve amaçlarına dair soru işaretleri uyandırmaktadır.Kaldı ki, zamanında ders olarak alınmış Psikolojik Testler gibi eğitimlerin geçerli sayılması için, dernek tarafından aynı kişilere aynı eğitimin verdirilerek, sertifikaya bağlanma şartını zorunlu kılması, “zamanında verilen eğitimin” yeterliliği konusunda da şüphe uyandırmaktadır.

4.Dernek, siyasileşme endişesinden dolayı, ülkemizin ve insanlığın sorunlarına karşı duyarsız kalmaktadır.

Dernek, “Psikoloji biliminin bulgularının, ülkemizin ve insanlığın sorunlarına çözümler bulunması için uygulanmasına aracı olmak” şeklinde belirttiği amaca uygun davranmamakta, özellikle insan, kadın ve çocuk hakları ihlalleri, etnik ve cinsiyetçi ayrımcılık gibi konularda psikologlar olarak söyleyecek sözümüz olmadığına dair genel bir kanı uyandıracak şekilde duyarsız veya sessiz kalmaktadır.Özellikle cinsel yönelim farklılıkları söz konusu olduğunda, çok zararlı olduğu artık kanıtlanmış olan “dönüştürme tedavilerini” birçok psikolog halen uygulamakta ve Dernek, bu konuda belirli bir konum belirlemediğinden dolayı bu uygulamalar meşru görülmektedir.

5.Derneğin, toplumsal olaylarda gereken tepkiyi, zamanında ortaya koyması için, gerekli metinleri hazırlayıp basın açıklaması yapacak Basın Kurulları kurulmalı ya da Basın Sözcüleri belirlenmelidir.

Basın açıklamaları fiilen yapılmadan önce, metin tartışmaya açılmalı ve hepimiz adına Dernek tarafından yazılan metinler hakkında fikir- öneri- itiraz olup olmadığı sorulmalıdır.Basın sözcüleri, dernek üyeleri ile iletişimi yakinen sağlayacak şekilde aktif çalışan ve “ulaşılabilir” kişiler olmalıdır.

6.Dernek, işçi ve işveren sendikaları ve STK’lar ile yakın ilişki kurmaktan çekinmemelidir.

Dernekler yasasında da belirtildiği gibi, Derneğin “tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere, benzer amaçlı derneklerden, siyasi partilerden, işçi ve işveren sendikalarından maddî yardım alma ve onlarla ortak platformlar kurma hakları” mevcuttur. Bu mevcut hak çerçevesinde, özellikle STKlar ile ilişkiler güçlendirilmeli ve dernek kendi içine kapalı konumundan uzaklaşmalıdır.

7.Derneğin yönetim kurulu üyelerine veya şube başkanlarına gerektiğinde ulaşılması, derneğin şeffaflığı bakımından önem taşımaktadır.

Bunun için Yönetim Kurulu, üyelerle ilişkileri yakından devam ettirecek ve ihtiyaç duyulduğunda gerekli bilgi ve yetkiye sahip şekilde hareket edecek kişilerin kimler olduğunu, tüm üyelere açıklamalıdır.

8.Türk Psikologlar Derneği olan Dernek adının “Türk” kelimesi yerine “Türkiye” olarak değiştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ama Türk olmayan her üyemizi kapsar nitelikte olması bakımından önem taşımaktadır.

Dernekler yasasında belirtilen “Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir” maddesi, dernek kurulurken “Türk” isminin yer alması için özel bir gayret gösterildiğini ifade etmektedir. Derneğin 1976 da kurulmuş olması, bu durum için o tarihte bir uygunluk teşkil etse de, yeniden düzenlenen Psikologlar Mesleği Kanun Yasa Tasarısı’nda, kurulacak Odalar ve Meslek Birliliğinin başında “Türk” kelimesinin yer alması teklifinin hala tekrarlanıyor olması, etnik kökeni Türk olmayan üyelerimizi dışarıda bırakıcıdır.

9.Dernek Yönetim Kurulunda meslek çalışanlarının adaletli temsili için, “akademisyen, alanda çalışanlar ve yeni mezunlar” eşit oranda yer almalı ve kararlara aktif olarak katılan bir “ Öğrenci Temsilcisi” de kurulda bulunmalıdır.

Yönetim kurulunda, öğrencilerin oyları ile belirlenecek bir Psikoloji son sınıf öğrenci temsilcisinin olması, öğrencilerin, mesleğe yeni başlayacak kişiler olarak çözüm sürecinde söz sahibi olmalarını ve yönetime aktif olarak katkıda bulunmalarını sağlayacaktır.

10. Dernek yönetim kurulu ve diğer organlarında, pozitif bir ayrımcılık olarak belirli bir oranda “kadın” üye kotasının konulması, eşit bir temsil edilirlik hakkının güvence altına alınmasını sağlaması bakımından önem taşımaktadır. 10. Dernek bünyesinde Lokallerin kurulması, mesleki ve sosyal paylaşımı arttıracak, öğrenciler için de uygun fiyatlı hizmet alabilecekleri bir toplanma mekânı sağlayacaktır.

Derneklerin izinle kurabileceği tesisler içinde “yurt, pansiyon; üyeleri için lokaller” bulunmaktadır. Şubeler bünyesinde meslek çalışanlarının toplanabileceği lokallerin kurulması, mesleki ve sosyal birliğin artmasına katkı sağlayacaktır.
13 Şubat 2010
tpd
Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP