Siirt'te yaşananlar üzerine yaptığımız basın açıklaması

14 Mayıs Cuma günü, Mersin İnsan Hakları Derneği önünden Taş Bina'ya kadar siyasi partiler ve sendikaların da desteği ile, İHD ve TODAP olarak 80 kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenledik. Ardından bir basın açıklaması yaptık.Erkek ve Devlet Şiddeti Daha Önce Olduğu gibi Bugün de Dayanışma İçinde!

Bugün ortaya çıkan olay bundan yaklaşık 1 yıl önce olmuş. Siirt'teki olay yalnızca bir bölge, bir Siirt meselesi değil! Bir Türkiye meselesi! Türkiye'nin Siirt'te, Pervari'de görünen yüzü! Ayrımcılığın yaşandığı her yerde çok çeşitli ciddi hak ihlalleri vardır. Dezavantajlı gruplar olan çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, çatışmanın, yoksulluğun olduğu ortamlarda cinsel yönü ile, ekonomik ve sosyal olarak çok derin travmalara yol açmaktadır. Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu verilerine göre, Türkiye, çocuk istismarı konusunda riskli ülkeler arasında ikinci sıradadır. Çocuk İstismarından Koruma ve Rehabilitasyon Derneği'nin verilerinde ise, okullarda şiddet çok yaygın bir şekilde öğrencilere, eğitimciler tarafından uygulanıyor. Evlerde, sokaklarda, okullarda çocuklar fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Şiddete uğrayan, şiddet uyguluyor. Dolayısı ile çocuklar kendisini şiddet ile ifade etmeye
 çalışıyor.

Bu olayları, sadece bir tecavüz vakası olarak değerlendirmiyoruz. Burada yaşanan açık bir şekilde çocuklara uygulanan ''Cinsel Terör''. Çünkü iki yıla yakın bir süreden beri, ilköğretim çağındaki, 4 tane kız çocuğuna, onların çocuk bedenine, hem okuldaki arkadaşları hem de okul çevresindeki esnaflar tarafından terör uygulanmıştır. Çocuk yaştan başlayıp, yaşı 70 'e varan, değişik statüdeki, çok sayıda erkek güruhu, yaklaşık 2 yıldır çocukların bedenlerinden
 yararlanmıştır. Olay gün yüzüne çıkmadan önce yani iki yıla yakın bir süreden beri gerek okuldaki çocuklar tarafından gerek esnaf tarafından taciz olayından, yaygınlaşmış olan bu süreçten emniyetin habersiz olması bizlere tuhaf geliyor. İstifa eden bir yetkili yok, açılan bir dava yok, tutuklu kimse yok! Ciddi bir ihmal var! Siirtliler olayın aydınlatılmasını istiyor ama devlet görevlileri anlaşmış gibi olayı örtmeye çalışıyor. Birbirlerini koruyorlar! Olay yargıya intikal etikten sonra 19 şüpheli tutuklanmıştır.

Bazı kişilerin yaklaşımı da mide bulandırıcı; Siirt'te yerel bir gazeteci 'Alan razı satan razı size ne oluyor' bile diyebiliyor. Bunu yanı sıra Siirt Valisi'nin söylediklerinin de bu gazetecinin söylediklerinden geri kalan yanı yok. Siirt Valisi yaptığı açıklamada tacize, tecavüze uğrayan çocukların ''sokakta polise taş atacaklarına fuhuş yapsınlar'' demesi olayın sistem tarafından ne derece kabul edildiğini göstermektedir.

Hükümet ise geçmişte yaşanan bu olayın bugün neden gündeme taşındığını sorgulamaktadır. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun da bir kadın olarak, bir anne olarak bu görüşü nasıl savunduğunu anlayabilmiş değiliz. Nimet Çubukçu'yu kınıyoruz. Üstelik meclis heyetinin yaptığı araştırmada Siirt'teki olayı ortaya çıkaran öğretmen, okul müdürü tarafından sürülmüştür.

Bizler, insanlığa karşı işlenen suçların asla eskimeyeceğini ve çocukların hükümetin savunduğu yöntemlerle korunamayacağını savunuyoruz!

Diyoruz ki; Yibo'lar kapatılsın! Çünkü; Yibo'lar kentlerin dışında, dağ teperinde kuruluyor. Yibo'lar çocukları ailelerinden, evlerinden uzaklaştırarak psikolojik gelişimlerini olumsuz etkiliyor. Yibo'lar çocukları izole ederek tek tipleştiriyor. Yibo'lar çocukları asimile ediyor. Çocuklar Yibo'larda eğitimi ve eğitimci kimliğini kötüye kullananların psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Çocuklar Yibo'larda sağlıksız yaşam koşullarında eğitim görüyor.

Bizler bu nedenlerden dolayı Yatılı Bölge Okulları'nı sorguluyoruz. BM İşkence ile Mücadele Sözleşmesi'nin mecliste onaylanmasını ve Yibo'ların sivil denetime açılmasını istiyoruz. Çocuklarını buralara göndermek zorunda kalan ailelerin yoksulluğunu sorguluyoruz. Toplumda giderek artan muhafazakarlığın, baskının ve şiddetin nedenlerini sorguluyoruz. İnsanlara çocuk yapmasını öğütleyen Başbakan'a soruyoruz: ÇOCUKLARI KORUMAK İÇİN NE YAPIYORSUNUZ?

Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi(TODAP) Mersin

Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP