Sevgili Meslektaşlar!
Son günlerde mail listelerinde dikkati çeken "Eğitim Kurumunda Cinsel İstismar" olayı hepimizde büyük bir öfke yaratmış ve bu tip olaylardaki mesleki ve etik sorumluluklarımıza ilişkin bir tartışma başlamasına yol açmıştır. Farkındayız ki kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar gibi toplum içerisinde dezavantajlı konumlarda kalabilen gruplar; söz konusu ihmal ve istismara daha açık olabilen öğretmen-öğrenci, doktor-hasta, psikolog-danışan gibi ilişkiler olduğunda daha da fazla ihmal, istismar ve kötü muameleye maruz kalma riski taşımaktadırlar. Bunların yanında psikologların kendileri de mesleki hak ihlallerine uğramakta, istismarın mağduru doğrudan kendileri olabilmekte, kimi zaman işten çıkarılma, istifaya zorlanma, maaşını alamama, sigortasız yada mesai dışı çalıştırılma, ayrımcılığa maruz kalma, mobbing gibi eylemlerle karşılaşmaktadırlar.
Toplumla doğrudan etkileşim içinde bulunan ve toplumu etkileme potansiyeline sahip birçok meslekte olduğu gibi psikologlar da hem kendi kendilerini doğrudan denetleyebilecek hem de toplum ve insan ile ilgili her türlü istismar ve ihlale gerekli müdahalede bulunacak, ihbar ve yönlendirme için bir mekanizma oluşturmak durumundadırlar. Kuvvetli şüphe taşıdıkları ya da tanık oldukları her türlü gizlilik ilkesi ihlali, suistimal, ayrımcılık, taciz, tecavüz, şiddet ve her türlü istismar durumlarında bildirme yükümlülüğü, psikologların mesleki ve etik sorumluluğudur. Kendi maruz kaldıkları hak ihlalleri ile de mücadele etmeleri ve haklarını savunmaları gerekmektedir.
Böylesi durumlar yaşayan / tanık olan meslektaşlarımızın ortak bir mücadele içinde, sistemli çalışmalar ve değerlendirmeler sonucunda harekete geçmesinin, uygun gerekli yönlendirmelerle hukuki mekanizmaların çalışması için harekete geçilmesinin daha yararlı olacağına inanmaktayız. Böylelikle hem meslektaşımızın kendisini yalnız ve çaresiz hissetmemesi sağlanacak, hem de mağdur olan kişilerin/çocukların mağduriyetlerine son verilmesi ve sorumluların cezalandırılması yönünde bir adım atılmış olacaktır.
Biz TODAP olarak bu gibi durumları bizzat yaşayan / tanık olan tüm meslektaşlarımızın yanında ve destekçisi olacağımızı, olayların takipçisi olacağımızı buradan bildiriyoruz. Bu tür durumlarda birlikte hareket etmek ve gerekli yönlendirmeleri sağlayabilmek için her ilde
ve yakın illerde bulunan ilgili kamu kurum ve kuruluşlar, emniyet ve adli birimler, gönüllü avukatlar, sivil toplum kuruluşları ve aktivistlerden oluşan bir bilgi havuzunu oluşturmayı hedeflemekteyiz. Çalışanların ve hizmet alanların maruz kaldıkları ihlallere karşı
birlikte hareket etmeye, destek sunmaya hazırız.
Her türlü kötü muamele ve insanlık suçunun deşifre edilmesi, meslektaşlarımızın duyarlılıklarının cesaretlendirilmesi temennilerimizle.
TODAP (Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği Girişimi)