Meclisten geçen kanun maddesi ile ilgili - Öğrencilere

Psikoloji öğrencilerine,

Mecliste görüşülen torba yasanın psikologları ilgilendiren 9. ve 11. maddesinin kabul edilmesiyle yasa Cumhurbaşkanlığının onayına sunulmuştur.  Çıkacak olan yasada Rehber Öğretmenlerle Psikologlar aynı meslek mensuplarıymış gibi ifade edilmektedir ve ayrıca psikolog unvanının tam anlamıyla kullanımı Yüksek Lisans eğitimi sonrasında alınacak olan Klinik Psikolog unvanına bağlanmıştır. Yasayla birlikte psikoloji lisans mezunu olmayan, herhangi bölümden lisans mezunu kişiler psikoloji alanında yüksek lisans ve doktora yaptıklarında psikolog unvanı kazanacaklardır ve bu noktada psikoloji mezunları açısından tam bir adaletsizlik söz konusu olacaktır. Bu maddelere karşılık, Danıştay 5. dairesinin kararına göre "Ülkemizde bir meslek ve bu mesleğin unvanını alabilmenin, ancak o meslekle ilgili lisans eğitimi yapmakla mümkün olacağında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, bir meslek veya meslek unvanını ancak lisans öğretimi sağlayabilmektedir." ifadesi yer almaktadır ve YÖK'ün psikolog tanımında ise " Üniversitelerin Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümü mezunları Psikologdur." ifadesi yer almaktadır. Dolayısıyla çıkacak yeni yasayla bu kararlar tamamen çelişmektedir.

Maddelerde geçen bir başka konu ise Sağlık Bakanlığı'nda çalışabilmek için sertifika eğitimi almış olmak ve yeterliliğin kanıtlanması  koşuludur. Diğer mesleklere bu uygulama yapılmazken lisans mezunu psikologun yeterliliğinin sınavla ölçülmesini eşitlik ilkesine aykırı buluyoruz. Bugüne dek yeterli bulunan bir mesleğin neden yetersizlikle itham edildiğini anlayamıyoruz.

Türk Psikologlar Derneği'nin hazırladığı ve komisyona sunduğu yasa tasarısı ülkemiz şartlarıyla uyuşmayan ve uygulanabilirliği olmayan yasa çalışması taslağının olduğunu açıkça ortadadır. Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği olarak TPD'nin temsil etme iddiasında olduğu grubu temsil etmediğini düşünmekteyiz,  alanda çalışan pek çok psikologun da bu temsiliyet problemine dikkat çektiği ancak TPD'nin gelen bu tepkileri dikkate almadığı ortadadır.

Çıkması muhtemel bu yasanın şu an psikoloji lisansı yapanları daha çok etkileyeceği açıktır. Yasanın doğurduğu sonuçlar ise, lisans eğitiminin değersizleştirilmesi  ve lisans eğitiminde harcadığımız enerjinin hiçe sayılması olacaktır. Her geçen dönem lisans eğitimi niteliksizleştirilirken, psikoloji öğrencileri özel kurumlarda para karşılığı staj, sertifika ve test eğitimine yönlendirilmiştir. Açıkça eğitim paralı hale getirilmiş unvan sahibi olma koşulu bu eğitim ve sertifikalara bağlanmıştır. Eğitimler büyük oranda İstanbul Ankara gibi büyük şehirlerde verilmektedir dolayısıyla diğer şehirlerdeki psikoloji okuyan öğrenciler açısından eğitimlere ulaşmak güçtür, bu adaletsiz bir durum yaratmaktadır. Ayrıca psikoloji bölümünün tercih edilen bir bölüm olması sebebiyle neredeyse bütün özel üniversiteler kar amacıyla psikoloji bölümü açmakta ve doğal olarak psikoloji eğitimi kalitesiz hale getirilmektedir.

Psikolog adayları olarak bizlere düşen öncelikle psikologları ilgilendiren maddelerin torba yasadan çıkarılmasını veya tamamen değiştirilmesini talep etmektir. Uzun vadede ise lisans eğitiminin nitelikli hale getirilmesini istemek ve gerekli eğitimlerin(sertifika, test eğitimi vb.) parasız ve ulaşılabilir olmasına dikkat çekmektir. Bu noktada Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak haklarımızı koruyabilmek için bütün psikoloji öğrencilerini birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

TOPLUMSAL DAYANIŞMA İÇİN PSİKOLOGLAR DERNEĞİ(TODAP)

Twitter
Facebook
© Copyright 2013 - TODAP