VIII. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu, "Mücadeleyi Hatırlamak, Yeniden İnşayı Düşlemek" başlığıyla 18-19-20 Ekim 2024 tarihinde İstanbul'da gerçekleşecek.
Eleştirel Psikoloji Tartışmaları: Türkiye'den Yaklaşımlar, Gündemler, Tartışmalar başlıklı etkinlik dizisimn dördüncüsü 2 Mart Cumartesi tarihinde gerçekleşecek.
Eleştirel Psikoloji çatısı altında özgün tartışmaların sürdürüldüğü etkinlik dizisinin 3. oturumu 17 Şubat'ta.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 5 farklı eksende yaptığımız çalışmalar ile hazırladığımız ve/veya dâhil olduğumuz bildiri, metin ve imza kampanyalarını aşağıda bulabilirsiniz.
Meslek yasamızın olmayışı ve meslek birliği/odamızın eksikliği; bizleri, beraber çalıştığımız diğer meslek çalışanlarını ve psikolojik hizmet alan kişileri olumsuz etkileyecek uygulamalara, hak ihlallerine yol açıyor.
Eleştirel Psikoloji: Yaklaşımlar, Tartışmalar, Gündemler kitabındaki metinlerin, yazarlarının katılımıyla tartışıldığı etkinlik dizisinin 2. oturumu 16 Aralık'ta gerçekleşecek.
7 haftalık Güz Okulu olan bu derslikte, okumalar ve atölyelerle kolektif bir öğrenme deneyimi ile 'psikoloji eleştirisinden' başlayarak 'eleştirel psikolojiye' bir yol haritası çıkaracağız.
Eleştirel Psikoloji: Yaklaşımlar, Tartışmalar, Gündemler kitabının, yazarlarının katkılarıyla tartışılacağı etkinlik dizisinin ilki Kadıköy'de gerçekleşecek.
Seçim sürecinin yarattığı iklime ve mültecilere, Kürtlere, kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik nefret söylemlerine dair açıklamamızdır.
6 Şubat Depremi'nin ardından ampute kişilerle nasıl çalışılacağına dair sorulara, alanda deneyimli meslektaşlarımızla cevap arayacağız.
Nitelikli Eğitim ve Çalışma Hakkımızdan Daha da Uzağa
Tüm dünyada ve ülkemizde pandemi krizi devam ederken 1 Mayıs Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nü karşılıyor olacağız.
Bu noktada, toplumsal ilişkilerimizin ve iyilik hâlimizin “sağlığını” güçlendirebilmek adına, herkesi dayanışma ilişkilerimizi güçlendirmeye davet ediyoruz. Dayanışmayla..
Herkesi, kadınların mücadelesinin takipçisi ve destekçisi olurken, kadınların adına konuşmadan yapabileceğimiz şeyler üzerine özenle düşünmeye davet ediyoruz. TODAP'tan Erkekler
Daha fazla çocuğun bu döngüde kaybolup gitmemesi için çocuk hapishanelerinin derhal kapatılması gerektiğini psikologlar olarak bir kez daha dile getiriyoruz.
1. Gün: 24 Kasım 2018 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. Gün: 25 Kasım 2018 Pazar / 10:30 - 17:00
19-21 Ekim 2018, İzmir
Katılım formu: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdZlAMQZMk_HCxmopMy7P4X7hLEmWWmHvK4fw_oQ_yQh4-9Hg/viewform
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Kadın Komisyonu'ndan gönüllüler olarak Mart ayı içinde "Kadınlarla Psikoloji Söyleşileri" düzenliyoruz.
Eleştirel Psikoloji Bülteni'nin Mayıs 2018'de yayımlanacak olan 8. sayısının dosya konusu, Ekim 2016'da gerçekleştirilen V. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun da ana teması olan Eleştirel Psikoloji ve Psikososyal Dayanışma olacaktır.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2016 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Bir-aradalık: Hâller, Dinamikler, İmkânlar
Ekim 2018 / İzmir
Praxis der Kritischen Psychologie in Deutschland und der Türkei/Praxis of Critical Psychology in Germany and Turkey/Rosa Luxemburg Stiftung, Franz-Mehring-Platz 1, 10243 Berlin
24.-25.3.2018
1. GÜN: 16 Aralık 2017 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. GÜN: 17 Aralık 2017 Pazar / 10:30 - 17:00
1. GÜN: 23 Aralık 2017 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. GÜN: 24 Aralık 2017 Pazar / 10:30 - 17:00
2017 Sonbahar grupları şu şekildedir:
- Mesleğe Yeni Başlayanlar Grubu
- Araştırma Alanı Grubu
2 Nisan 2017 Pazar 10:00-18.00
Yer: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
5 Mart 2017 Pazar 10:00-18.00
Yer: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
24 Aralık 2016 Cumartesi 10.00 / 18.00
Atölyelerin ilki olan “Ayrımcılık” modülünde; eşitlik, hakkaniyet ve gündelik pratiklerde ayrımcılık ile ilgili başlıklar interaktif etkinliklerle ele alınacak ve ardından deneyim paylaşımları ile pekiştirilecektir.
14-16 Ekim tarihlerinde Mersin'de düzenlenecek olan sempozyumun programına ve kayıt formuna buradan ulaşabilirsiniz.
Program Wernicke-Korsakoff’lular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi inisiyatifinde yürütülecek ve TODAP üyesi psikologlar tarafından genel koordinasyonu sağlanacaktır.
29 Mayıs 2016 Pazar 11:00 - 17:00
14 Mayıs 2016 Cumartesi / 10:00-18:00
Türkiye'yi ve dünyayı özgür, eşit ve adil bir şekilde yaşanabilir yerler yapmak için TODAP olarak psikoloji öğrencilerini ve psikologları 1 Mayıs'ta alanlara davet ediyoruz.
“Psikoloji Lisans Eğitimi Öğrenci Forumları”nda bir araya geldik. Birinci buluşmayı İstanbul’da ve ardından diğer buluşmaları İzmir, Ankara, Mersin ve yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
1. Gün: 2 Nisan 2016 Cumartesi / 10:30-17:30
2. Gün: 3 Nisan 2016 Pazar / 10:30-17:30
1. gün: 5 Mart 2016 Cumartesi / 10:30 - 17:30
2. gün: 6 Mart 2016 Pazar / 10:30 - 17:30
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2015 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2014 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2013 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Eşitlik, hakkaniyet ve gündelik pratiklerde ayrımcılık ile ilgili başlıklar interaktif etkinliklerle ele alınacaktır.
Atölye dizisi kapsamında her bir başlık ayrı bir modül olarak ele alınacaktır.
“Yurdunu sevmeliymiş insan, öyle diyor hep babam
Benim yurdum ikiye bölünmüş ortasından, hangi yarısını sevmeli insan?”
Bir yandan "Barış ve Psikoloji" temasını önemsediğimiz, bir yandan da kongrenin ücretli olması gerekliliğine ikna olamayışımız nedeniyle Kongre Düzenleme Kuruluna bir çağrı yapmak istedik.
Hemen şimdi, bugünümüzü yok eden ve geleceğimizi düşmanlıkla ören savaşın bitmesi için, sonra da bir arada eşitlik ve barış içerisinde yaşamak için ihtiyacımız olan koşulları yaratmaya psikologlar olarak katkıda bulunabiliriz.
Yaşananları kınadığımızı tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyor, buna derhal son verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Biz TODAP’lı kadınlar, TMMOB'lu kadınların yanında ve mücadelelerine ortağız!
PÖMYAP tarafından düzenlenecek olan ve konuşmacı olarak katılacağımız 2. Meslek Yasası Çalıştayı'nın programını aşağıda bulabilirsiniz.
Engelli Bakım Merkezleri Yönetmeliği Değişikliğine Karşı Kampanya (12-20 KASIM)
Çocukların tüm bu travmaları nasıl deneyimledikleri ve onlara nasıl yardımcı olunabileceği biz yetişkinlerin bir diğer sorumluluk alanıdır.
Dayanışmayı yükselten, kendimizi ifadeyi kolaylaştıran, farklı disiplinlerden deneyimlerimizi paylaşmayı mümkün kılan bir yöntemle biraraya gelmeyi planlıyoruz.
Dünyadaki eleştirel psikoloji pratiklerini tartıştığımız, metin ve deneyimleri eleştirel bir şekilde birlikte okuduğumuz toplantılar düzenliyoruz.
TODAP ve Lamdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu olarak düzenlediğimiz etkinliğe bekliyoruz.
Son olarak beşinci buluşmayı yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
Bu metinde emek/sınıf eksenli bir yaklaşıma sahip bir öğrenci oluşumunun nasıl özelliklerinin olabileceğine dair bazı fikirler sunacağım.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği olarak bizler, meşru ve güçlendirici hak arayışınızı destekliyoruz.
Psikoloji lisans eğitimini değerlendirmek, eksik yanlarını tartışmak ve bunlara yönelik öneriler getirmek üzere Mersin Üniversitesi’nde bir araya geldik.
TODAP üyesi Burcu Çolak'ın bir yazısını paylaşıyoruz.
Nitelikli Eğitim ve Çalışma Hakkımızdan Daha da Uzağa
İkinci forumu 7 Mart 2015 Cumartesi günü İzmir’de, Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde düzenledik.
18 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek olan sempozyumun bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz.
13 Aralık 2014'te İstanbul'da yapılan ilk buluşmanın raporunu burada bulabilirsiniz.
Üyemiz Baran Gürsel'in Praksis dergisinde yayınlanan bir yazısını sizinle paylaşıyoruz.
Kapitalizm, paternalist kurum ve ilişkilerle de bütünleşerek çocukluğun içinde deneyimlendiği koşullar ve çocuklar üzerinde çok sayıda olumsuz etkiye neden olmaktadır.
Lisans eğitiminin sorun ve ihtiyaçlarının, daha geniş katılımlarla ve daha üretici ortamlarda tartışılmasının anlamlı olacağını düşünüyoruz.
Psikolog ve psikolojik danışman arkadaşlarımıza bir açık toplantı çağrısı daha yapıyoruz.
Psikoz tanısı almış ya da alabilecek kişilerin durumunu tartışmak psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin bu durum hakkında ne yapabileceği üzerine de düşünmeyi içeriyor.
Özel eğitim alanında bir dayanışma ağı oluşturma fikrini ve biçim önerilerini birlikte konuşabilmek için sizleri toplantıya davet ediyoruz.
Boğaziçi Soma Dayanışması tarafından 24-25 Ekim'de düzenlenecek olan sempozyumun programını burada bulabilirsiniz.
28 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında Soma'da yürütülen çalışmanın raporunu aşağıda ve ekte bulabilirsiniz.
26-27-28 Eylül tarihlerinde ODTÜ'de düzenlenecek olan IV. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programını burada bulabilirsiniz.
Direnişten önce nasıldık, sonrasında nasıl olduk? Bu soruları henüz Gezi Parkı’nın içindeyken park sakinlerinin aktardığı ifadeler üzerinden düşünmeye çalışacağız.
IV. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu için bildiri özeti gönderme tarihi 31 Temmuz'a uzatılmıştır.
Bir önceki çağrı metninde verilen e-posta adresi hatalıdır. Bildiri özetlerinin elestirelpsikoloji2014
@gmail.com adresine gönderilmesini rica ederiz.
Biz burada iş barışına ve çalışma özerkliğine daha çok müdahale, hekim odaklı bir bakış açısı, meslekler arası ve meslek içi hiyerarşiyi körükleyen bir anlayış ve niteliksizleştirme görüyoruz.
Hayvan Koruma Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili TODAP üyeleri Özge Kanlı, Umut Şah ve Burcu Çolak tarafından yazılan metni aşağıda paylaşıyoruz.
26-27-28 Eylül 2014 tarihlerinde dördüncüsü düzenlenecek olan Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nda sunulacak bildiriler için yapılan çağrıyı burada bulabilirsiniz.
Başka bir çalışma, bilim ve uygulama alanı, başka bir meslek örgütü, başka bir dünya mümkün.
Katılımcısı olduğumuz 'Denetimli Serbestlik Uygulamasinda Sivil Toplum Örgütlerinin Ve Üniversitelerin Rolü Çalıştayı' nın programını buradan bulabilirsiniz.
Prof.Dr.Selçuk Candansayar ile yaptığımız Ruh Sağlığı Alanında LGBT Bireylerle Çalışmak konulu söyleşi notlarına buradan ulaşabilirsiniz.
18. Ulusal Psikoloji Kongresi yaklaşırken Türkiye'deki psikoloji
kongreleri hakkındaki bazı fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Dernek üyesi Baran Gürsel'in "Odalaşmak İsteyen Psikologlar Facebook Grubu, Psikologların Proleterleşmesi ve Federasyona Dair Düşünceler" başlıklı yazısını aşağıda bulabilirsiniz.
Artık dayanışma ve paylaşımı arttırmanın farklı yollarını bulmanın zamanı geldi. TODAP İstanbul olarak, alanı, imkânları ve sınırlarıyla daha yakından tanımak, alandaki düşünme ve uygulama biçimlerine dair fikirler edinmek için bir deneyim paylaşımı forumu düzenliyoruz.
Derneğimiz üyelerinden İpek Demirok, Ayten Deniz Tepeli ve Büşra Yalçınöz tarafından kaleme alınmış ve Teorik Bakış dergisinin Eylül 2013 sayısında yayımlanmış "Bağzı" Psikoloji Söylemlerine Gezi'den Bir Bakış yazısını burada bulabilirsiniz.
Kadıköy Yoğurtçu Parkı'ndan Taksim Gezi Direnişi’ne duygu ve düşüncelerimizi aktarıyoruz.
Herkes farklı şekilde, farklı deneyimler yaşadı bu süreçte. Bu atölyede amacımız direnişe katılımınız ne düzeyde ve ne şekilde olursa olsun ne yaşadığınızı konuşmak. Ne zaman, nerede, nasıl, kiminle, ne şekilde, ne hissettik, ne düşündük, nasıl davrandık? Gelin birlikte konuşalım, paylaşalım. Birlikte güçlenelim.
Ulaş Başar Gezgin'in 27 Haziran 2013'te Bianet.org'da yayınlanan "Gezi'nin Psikolojisini Anlamak: İçeriden ve Dışarıdan Bakışlar" adlı yazısını aşağıda paylaşıyoruz.
Üyemiz Baran Gürsel'in Kampfplatz dergisinde yayınlanan Sınıf ve Psikolojisi İlişkisini Yeniden Kurmak adlı yazısını aşağıda paylaşıyoruz.
Bizler, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak adaletsiz, eşitsiz ve baskıcı bu sisteme karşı mücadele etme yönündeki irademizi bir kez daha ortaya koyuyor, ruh sağlığı çalışanları olarak hem yası hem de isyanı sahipleniyor ve herkesi Gezi Parkı Direnişi'nin yarattığı ruhla birlikte omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz.
İnsan biriciktir. Kendisine, ötekilere ve doğaya zarar vermesi,hatta bunu rasyonel olanın meşru alanına sığınarak yapması ile biriciktir. Uygarlaşan insanın yarattığı pratiklerden biri olan terapiile bu biriciklik yeniden üretilir ve hakim ideolojinin kurguladığınormlara sıkıştırılan birey yüceltilmeye devam edilir.
Psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak güvenceli çalışma ve meslek hakkımızı savunmak için sokağa çıkıyoruz!
Milgram’ın yaptığı “otoriteye itaat” deneyi ilgi çekici bulgulara sahiptir: Rasyonalitesi ve tekilliği öne çıkarılagelen bireyin, aslında çevresel faktörlerin derin bir biçimde etkilendiğini ortaya koyar deney. Şiddet eğilimi ya da psikopatolojik özellikler göstermeyen bireyler, bir otorite figürünün yönlendirmesiyle masum birine öldürücü derecede şoklar uygulamaktan çekinmemişlerdir. Deneyin sorduğu soru; insanların günlük hayatta yapmayacakları ya da yapmayı reddettikleri davranışları otorite altında gerçekleştirip gerçekleştirmeyecekleriydi. Bununla beraber, bulguları bireyin ‘itaat etme potansiyeli’ ya da ‘uyum ihtiyacı’ olarak değerlendirenler de oldu. Ancak bu değerlendirme; bireyin deney koşullarındaki davranışı “doğal” bir şeymişçesine görüyor; toplumsal süreçleri ya da otorite ile birey arasındaki ilişkilerin büyük bir kısmını belirleyen tarihsel koşulları hesaba katmıyordu.
Gezi Parkı'nın park olarak kalması için başlayan eylemler, karşısında polis şiddetini bulmuş ve bunun sonucunda eylemler tüm ülkeye yayılarak polis şiddeti ve baskı politikalarına karşı bir direnişe dönüşmüştür. Bu eylemler Gezi Parkı ve Taksim Meydanı'nda devlet terörünün bir süre durmasını sağlayarak insanları Gezi Parkı'nda kolektif bir yaşam ve barış içinde birlikte yaşama deneyiminin zenginliğinde buluştururken polis şiddeti çoğu ilde devam etmiş, hak arama ve protesto özgürlükleri kısıtlanmış, gözaltılar, tutuklamalar bunlara eşlik etmiştir.
14 Mayıs'ta Ankara'da* ve 18 Mayıs'ta İstabul'da** yaptığımız basın açıklamalarının metinlerini aşağıda bulabilirsiniz.
1 Mayıs, emeğin ve toplumsal muhalefetin dayanışmakta ve mücadele etmekte kararlı olduğunu daha güçlü bir şekilde dile getirdiği, bir araya gelmenin gücünün farkına yeniden vardığı ve her canlı için yaşanabilir bir dünya hayalini kutladığı gündür. Bizler, psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak, bu sene de bu ruhla alanlarda olacağız.
Bir yanda ataerki, kapitalizm, heteroseksizm, militarizm, ulusalcılık... Diğer yanda “tecavüzü çağıran” kadınlar, depresyon tanısı koyulan işçiler, kimlikleri hastalık kabul edilen translar, “antisosyal” addedilen vicdani retçiler, "taş atan çocuklar"... Herkes için bilgi üreten, tarafsız bir psikoloji mümkün mü? Psikolojinin açıkladığı insan deneyimi, tüm insanların deneyimi mi gerçekten, yoksa belirli bir sınıfın deneyimi mi? Psikolojinin kabul ettiği “insan”a ve deneyimine sığmayanlara ne oldu, ne oluyor? Ve belki de en önemlisi, biz ne yapacağız, kimin için, ne için bilgi üreteceğiz: savaş için mi barış için mi, egemenlik için mi eşitlik için mi?
Aşağıda, Bilgi Üniversitesi Travma Çalışmaları Sertifika Programı üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Psikopolitik Bir Araç Olarak Travma ve Uzmanlaşma; buna cevaben Murat Paker tarafından yazılmış Ezber, Önyargı ve Hakareti Eleştiri Sanmak; Murat Paker'in bu metni üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Murat Paker'in Argümanlarına Dair başlıklı yazıları aşağıda sizinle paylaşıyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Belediyesi ve Bağlar Belediyesi tarafından 15-16 Eylül'de Diyarbakır, Sümerpark'ta düzenlenecek olan III. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programı aşağıdadır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 18 Mayıs 2012 tarihinde yayınlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Kurumda psikoloğun görevlendirilememesi hâlinde rehber öğretmen psikoloğun yürüttüğü görevleri yapar. Psikolog ve rehber öğretmene haftada yirmi saati geçmemek üzere destek eğitimi görevi de verilebilir.” şeklindeki 14/2 maddesinin yaratacağı ve hatta yaratmaya başladığı mağduriyetler bir süredir çeşitli mecralarda dile getiriliyor.
Son düzenlemelerle, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan psikologların haftalık girebilecekleri ders sayısı, diğer bir deyişle “imza yetkileri” haftada 40 saatten 20 saate indirildi. Bu durum, alanda çalışan psikologların kurumlar tarafından işten çıkarılması, ücretlerinin düşürülmesi gibi yaptırımlarla karşılaşması anlamına geliyor. Özetle, bu düzenlemelerle birlikte rehabilitasyon alanında zaten ucuz olan psikolog emeği daha da değersiz hale getirilmiş oldu.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak Başbakan ve Hükümetin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini, Kadın Bedenini, Doğurganlığını ve Cinselliğini Hedef Alan Politikalarına Sonuna Kadar Hayır demek için Kürtaj Yasaklanamaz metninin imzacılarından olduk. İlgili link: http://www.kurtajyasaklanamaz.com/
Psikologlar olarak hepimiz çalışma hayatımızda hak ihlalleriyle karşılaşıyoruz. Bu ihlallerle mücadele edebilmek için çalışma hayatındaki deneyimlerimize farklı bir gözle bakalım istiyoruz.
Olup biten ortada, liberal demokrasi göçmen sorununu, dolayısıyla ırkçılığı, deliliğe havale ediyor ve kendini modern dünyanın iktidarı olarak yeniden kuruyor. Yırtabiliyor mu? Muamma...
Danışmanlık merkezlerinin kapatılması hakkında 8 Ocak'ta yapılan toplantının raporu aşağıdadır.
Uzunca bir süredir, yaşanan taciz ve tecavüz olaylarında yargının ve Adli Tıp Kurumu'nun kadınların ve çocukların mağduriyetini arttıracak yönde verdiği kararlara tanık olmaktayız. Tecavüz kendi başına bir suç iken, ceza kararı için beden ve ruh sağlığının kalıcı olarak bozulup/bozulmadığına ilişkin rapor istenmekte, üniversite hastanelerinden alınan raporlar “duygusal” oldukları gerekçesiyle kabul edilmemekte, süreç uzatılmakta ve failler salıverilmektedir. Bu durum taciz/tecavüze uğrayan kadınlar ve çocuklar kadar toplumun diğer kesimlerinde de onulmaz acılara yol açmakta, çaresizlik ve öfke duyguları yaratmakta, korku kültürünü beslemekte ve erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde baskısını arttırarak devam etmesine yol açmaktadır.
Sırrı Emrah Üçer'in TODAP oluşumuyla ilgili kaleme aldığı inceleme yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Psikologların meslek yasasına dair Sağlık Bakanlığı’yla yürütülen görüşmeler ve bu konudaki son gelişmeler hakkında Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak bir metin ve bir eylem planı oluşturmaya karar verdik.
Psikoloji bilimi üretildiği zamanın iktidar ilişkileri ve ideolojik zeminine bağımlı kalarak bize gerçekliğin sadece yanlı bir kesitini sunmaktadır.
16. Ulusal Psikoloji Kongre’sine biz de panellerimiz, konuşmacılarımız, katılımcılarımız ve “Kongreler Ücretsiz Olsun” kampanyamızla katıldık. Becerebildiklerimiz, beceremediklerimizle birlikte kongrede eylediklerimiz ve yapmayı düşündüklerimiz yer yer başarılı, yer yer eksik, yer yer umut verici, yer yer umut kırıcıydı
Anormal ve Klinik psikoloji ile ilgili bu yazıda, psikolojik teşhislerin ve müdahale şekillerinin adil olmayan sosyal durumları nasıl pekiştirdiğine; ve beyaz, orta sınıf Kuzey Amerika’lılardan yola çıkılarak varılan normların diğer topluluklara nasıl dayatıldığına değinilecek. Aynı zamanda “İyi hayat” ve “İyi toplum” nosyonlarına yaslanarak bireyselliğin, bir kurtuluşmuş gibi sunulması da aynı eleştirel çizgide ele alınacaktır.
TEKEL işçilerinin direnişi hızını kesmiyor. Toplumun, işçilerin talepleri ve direnişinin meşruiyetine olan inancı güçleniyor ve perçinleniyor. Bununla güçlenen işçiler, taleplerinde direniyor, geri adım atmayı reddediyor; onlar direndikçe daha fazla insan mücadele hattına daha da güveniyor.
Kapitalizm, savaş ve insan… Kapitalizmin yarattığı ekonomik krizin sonucu olarak, Türkiye’de ve dünyada işsizliğin sürekli arttığını gösteren araştırmalar yayınlanmakta, aynı araştırmalarda iş sahibi olan işçi ve emekçilerin de iş güvencesinin ve sendikal – sosyal haklarının daraltıldığı ortaya konmaktadır. Bununla birlikte, yıllardır süren savaş koşulları insanların en temel haklarını ihlal etmekte ve birlikte özgürce, eşit yurttaş temelinde yaşamalarını engellemektedir.
Deneyim paylasimi dedik ya, anlatayim. KPSS'ye girdim, birkaç ay sonra sonuçlar eve postalandı. Bir kağıt, üzerinde bir sürü puan türü, yanında rakamlar var. Hangisi benim asıl puanım, hangisi ile tercih yapacağım, tercih yapacağim yerde beni bekleyen nedir gibi bir sürü soru. Bizim memlekette bu işler boyledir, kumar oynarsınız.
Özel Eğitim Kurumları’nda çalışan psikologlar MEB’in 27 Mart tarihli genelgesiyle bu alanda önemli bir hak kaybı yaşadı. Yeni genelge psikologları engellilerin eğitiminde ve rehabilitasyonunda zorunlu meslek personeli olmaktan çıkararak çok sayıda psikoloğun işsiz kalmasına neden oldu. Mesleki haklarımızı geri almak için TPD öncülüğünde bir imza kampanyası başlatıldı, basın açıklaması ve yürüyüş düzenlendi. Fakat psikologların alandaki yeri ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Tüm bu gelişmeleri bu alanda çalışanlarla birlikte yorumlamak, alanda çalışanların deneyimlerinden yararlanmak ve yapılabilecekleri konuşmak için özel eğitim öğretmeni Burcu Gezgin, uzman psikolojik danışman Ertan Görgü ve psikolog İlham Khalilov’un katılımıyla bir söyleşi düzenledik.
Ozel Egitim Kurumlari’nda calisan psikologlar MEB’in 27 Mart tarihli genelgesiyle bu alanda onemli bir hak kaybi yasadi. Yeni genelge psikologlari engellilerin egitiminde ve rehabilitasyonunda zorunlu meslek personeli olmaktan cikararak cok sayida psikologun issiz kalmasina neden oldu. Mesleki haklarimizi geri almak icin TPD onculugunde bir imza kampanyasi baslatildi, basin aciklamasi ve yuruyus duzenlendi.