Bu rapor TODAP'ın Hatay’da deprem sonrasında, 12 Haziran – 4 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiği çalışma sonucundaki değerlendirmelerini, öneri ve taleplerini içermektedir.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 5 farklı eksende yaptığımız çalışmalar ile hazırladığımız ve/veya dâhil olduğumuz bildiri, metin ve imza kampanyalarını aşağıda bulabilirsiniz.
Meslek yasamızın olmayışı ve meslek birliği/odamızın eksikliği; bizleri, beraber çalıştığımız diğer meslek çalışanlarını ve psikolojik hizmet alan kişileri olumsuz etkileyecek uygulamalara, hak ihlallerine yol açıyor.
TODAP’ın bir bileşeni olarak lisans, yüksek lisans, doktora öğrencilerinin bir araya gelmesiyle Öğrenci Komisyonu’nun 26 Eylül 2023 tarihinde faaliyete geçtiğini bilgilerinize sunuyoruz.
Psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak biz de 1 Mayıs’ta, bulunduğumuz şehirlerde 1 Mayıs alanlarında olacağız.
6 Şubat Depremi'nin ardından ampute kişilerle nasıl çalışılacağına dair sorulara, alanda deneyimli meslektaşlarımızla cevap arayacağız.
Depremin etkilediği illere dair değerlendirmelerimizi, çıkardığımız bazı sonuçları ve orta-uzun vadeli önerilerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Nitelikli Eğitim ve Çalışma Hakkımızdan Daha da Uzağa
İşverenlerin, işten çıkarmayı, pandemi koşullarında olası talep ve ihtiyaçlara karşı kendince bir tehdit ve cezalandırma yöntemi olarak kullanmaları ile mücadele edilmelidir.
Tüm dünyada ve ülkemizde pandemi krizi devam ederken 1 Mayıs Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nü karşılıyor olacağız.
Bu noktada, toplumsal ilişkilerimizin ve iyilik hâlimizin “sağlığını” güçlendirebilmek adına, herkesi dayanışma ilişkilerimizi güçlendirmeye davet ediyoruz. Dayanışmayla..
Herkesi, kadınların mücadelesinin takipçisi ve destekçisi olurken, kadınların adına konuşmadan yapabileceğimiz şeyler üzerine özenle düşünmeye davet ediyoruz. TODAP'tan Erkekler
Buluşma yerleri: İncirli Metrobüs Duraği
Buluşma saati: 11.30
İletişim: 0532 154 14 54
0544 498 68 12
1 Mayıs'da İzmir'de Saat: 12.00 'de Cumhuriyet Meydanında
TPD ve TODAP ortak kortejinde buluşuyoruz .
Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili hakikati ve adaleti istiyoruz!
Çocuklarımızı korumak için adalet!
Rabia Naz için, çocuklarımız için, hepimiz için adalet!
Herhangi bir etik ihlali, ortaya çıkarmayı ve görünür kılmayı, mesleğimizi ve meslek etiğini savunmanın bir gerekliliği ve aynı zamanda istismara maruz kalmış kişilerle dayanışma yolu olarak görüyoruz.
Tarih: 22 Aralık 2018 Cumartesi
Yer: Turtle's Pub (Alsancak Mahallesi, 1485. Sk. No:22, 35520 Konak/İzmir)
Başlangıç Saati: 20.30
Zaman: 29 Eylül Cumartesi, 18.00'den itibaren
Yer: Muaf Kadıköy
Katılım formu: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSdZlAMQZMk_HCxmopMy7P4X7hLEmWWmHvK4fw_oQ_yQh4-9Hg/viewform
Eleştirel Psikoloji Bülteni'nin Mayıs 2018'de yayımlanacak olan 8. sayısının dosya konusu, Ekim 2016'da gerçekleştirilen V. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun da ana teması olan Eleştirel Psikoloji ve Psikososyal Dayanışma olacaktır.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2016 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Üzülerek görüyoruz ki, bu açıklamalar, psikoloji alanındaki güncel bilimsel bilgilere dayanmayan, transfobik ve ayrımcı nitelikte açıklamalardır.
2017 Sonbahar grupları şu şekildedir:
- Mesleğe Yeni Başlayanlar Grubu
- Araştırma Alanı Grubu
Yönetmelik değişimin şeffaf ve tartışmalı bir süreçten geçmemesi bu gibi durumların yasallaşacağına dair söylentileri ve kaygıları çoğaltmaktadır.
1 MAYIS'TA ALANLARDAYIZ !
2 Nisan 2017 Pazar 10:00-18.00
Yer: Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST)
Olup Bitene 'Şark Despotizmi' Üzerinden Bakmak"
Er ya da geç geleceğini bildiğimiz güzel günler için her koşulda yan yana mücadeleyi sürdürerek...
Bu yasa tasarısını kabul etmiyor, hükümetten tasarıyı derhal geri çekmesini talep ediyoruz.
Aralarında TODAP Kadın Komisyonu'nun da bulunduğu kadın örgütlerinin çağrısıdır.
İnsanların birlikte yaşamasının dayanışmayla mümkün olacağına içtenlikle inanıyoruz.
10 Ekim Ankara Katliamı'nın yıldönümünde, bileşenlerinden olduğumuz PSDA'nın yaptığı açıklamayı paylaşıyoruz.
Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi olarak, bir kere daha hapishanede yaşamını yitiren bir çocuk hakkında açıklama yapmaktan dolayı büyük utanç, öfke ve üzüntü duyuyoruz.
Orada bulunarak, barışı, psikolojiyi ve kongrelerin sorunlarını konuşacak üyelerimize ve meslektaşlarımıza bu zor zamanlarda bir kez daha selamlarımızı göndeririz.
Siirt’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na (ASPB) bağlı bir cocuk evinde kalmakta olan ve yakın bir süre içerisinde 18 yaşını doldurarak reşit olan bir kız çocuğunun, kuruluşta psikolog olarak çalışan biri ile evlendigi bilinmektedir.
Sürdürülen savaş politikaları çerçevesinde demokratik alanda mücadele yürüten birçok kişinin hukuksuz uygulamalarla karşı karşıya geldiğini gözlemliyor ve bu gelişmelerden endişe duyuyoruz.
Arkadaşımızın hayatını alt üst eden asılsız suçlamanın bir an önce geri alınmasını istiyoruz.
Herkesi darbelere ve her tür anti-demokratik uygulamaya karşı çıkmaya, dayanışmacı bir mücadeleye çağırıyoruz.
Tutuklulukların son bulması, adalet ve barış talebimizde ısrarcıyız.
TODAP'tan Erkek Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri'nden Bolu'daki Kadın Meslektaşa Dayanışma Mesajı
Program Wernicke-Korsakoff’lular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi inisiyatifinde yürütülecek ve TODAP üyesi psikologlar tarafından genel koordinasyonu sağlanacaktır.
29 Mayıs 2016 Pazar 11:00 - 17:00
İhtiyaç duyanlar ve destek almak isteyenler için çalışmalarımızın halen sürdüğünü ve yönlendirmelerin devam ettiğini bildirmek isteriz.
Pazar günü saat 11.00'de Metrobüs Zeytinburnu Durağının çıkışında buluşuyoruz.
Türkiye'yi ve dünyayı özgür, eşit ve adil bir şekilde yaşanabilir yerler yapmak için TODAP olarak psikoloji öğrencilerini ve psikologları 1 Mayıs'ta alanlara davet ediyoruz.
22 Nisan'da Çağlayan "Adalet" sarayında, duruşmalara ilişkin tepkimizi göstermek ve hukuksuzluklara karşı ses çıkarmak için binlerce kişi buluşacağız.
“Psikoloji Lisans Eğitimi Öğrenci Forumları”nda bir araya geldik. Birinci buluşmayı İstanbul’da ve ardından diğer buluşmaları İzmir, Ankara, Mersin ve yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
17 Nisan Pazar, 10.00-17.30
17 Nisan Pazar, 10.00-17.30
EFPA (Avrupa Psikologlar Birlikleri Federasyonu) Türkiye’de psikologların tutuklanmasını resmi olarak protesto etmekte ve Barış için Akademisyenler girişimine karşı artan devlet baskısına yönelik endişelerini bildirmektedir.
Türkiye hükümetini, vicdan, ifade ve örgütlenme hürriyetine ilişkin temel demokratik özgürlüklere saygıyı ve ihlal edilen bütün hakların iadesini temin etmeye çağırıyoruz.
Meslektaşlarımızı da 30 Mart Çarşamba günü saat 09.00'da Aziz Kaplan'la dayanışmak üzere Kocaeli Adliyesi'ne davet ediyoruz.
Baskıların kaldırılması için yurtdışında bulunan meslek örgütleriyle bir çağrı paylaştık.
Meslektaşımız Esra Mungan yalnız değildir!/Our colleague Esra Mungan is not alone!
Muzaffer Kaya yalnız değildir!/Muzaffer Kaya is not alone!
Kıvanç Ersoy yalnız değildir!/Kıvanç Ersoy is not alone!
Chris Stephenson yalnız değildir!/Chris Stephenson is not alone!
Barışın akademisyenleri yalnız değildir!/Academics for Peace are not alone!
Esra Mungan ve üç akademisyen arkadaşı kendi ayaklarıyla gittikleri emniyette, kaçma şüphesi taşımadıkları halde gözaltına alındı.
Ankara’da yaşanan üçüncü bombalı saldırıda hayatını kaybeden herkesi saygıyla anıyor, hayatta kalanlar ve yakınlarıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2015 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2014 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Aşağıda Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak 2013 yılının Ocak ayı ile Aralık ayı arasında yaptığımız işlerin listesini bulabilirsiniz.
Eleştirel Psikologlar Derneği (Gesellschaft kritischer Psychologen und Psychologinnen – GKPP) akademisyenlere destek çağrısında bulundu.
“Yurdunu sevmeliymiş insan, öyle diyor hep babam
Benim yurdum ikiye bölünmüş ortasından, hangi yarısını sevmeli insan?”
Bilindiği üzere sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde çocukların yaşam hakları ihlal edildiği gibi insan hakları hukukuna aykırı olarak; eğitim hakları da ihlal edilmektedir.
Hemen şimdi, bugünümüzü yok eden ve geleceğimizi düşmanlıkla ören savaşın bitmesi için, sonra da bir arada eşitlik ve barış içerisinde yaşamak için ihtiyacımız olan koşulları yaratmaya psikologlar olarak katkıda bulunabiliriz.
Biz çocuk ve insan hakları örgütleri, sendikalar, meslek örgütleri, akademisyenler, sanatçılar, milletvekilleri, gazeteciler, kadın ve LGBTİ örgütleri, öğrenciler, sivil inisiyatifler, siyasi parti ve oluşumlar olarak ülkemizde 7 Haziran’dan bugüne devam eden çatışma ortamının acilen son bulmasını istiyoruz.
Yaşananları kınadığımızı tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyor, buna derhal son verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Biz TODAP’lı kadınlar, TMMOB'lu kadınların yanında ve mücadelelerine ortağız!
Çocukları koruyan ve destekleyen, hapsetmeye alternatif yöntemlerin temel alındığı bir çocuk adalet sisteminin mümkün olduğuna inanıyoruz.
PÖMYAP tarafından düzenlenecek olan ve konuşmacı olarak katılacağımız 2. Meslek Yasası Çalıştayı'nın programını aşağıda bulabilirsiniz.
Hacettepe Üniversitesi'nde düzenlenecek olan ve konuşmacı olarak katılacağımız etkinliğin çağrısını aşağıda bulabilirsiniz.
Engelli Bakım Merkezleri Yönetmeliği Değişikliğine Karşı Kampanya (12-20 KASIM)
Dayanışmayı yükselten, kendimizi ifadeyi kolaylaştıran, farklı disiplinlerden deneyimlerimizi paylaşmayı mümkün kılan bir yöntemle biraraya gelmeyi planlıyoruz.
TODAP'ın emek, demokrasi ve barış mücadelesi içinde yer almaya çalışan bir meslek örgütü olduğu düşüncesiyle toplantıyı yine de yapma kararı aldık.
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB tarafından 12-13 Ekim için ilan edilen greve TODAP olarak biz de destek vereceğiz.
Mülteci çocukların eğitim hakkı bir lütuf değil, devletlerin yükümlülüğüdür.
Çalışma koşullarının ve verilen hizmetin dönüştürülmesine yönelik yapacaklarımız yol gösterici olacağını düşünüyoruz.
Tüm meslektaşlarımızı, barış ve adalet isteyen kesimlerin yanında olmaya davet ediyoruz.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Arazisinde Ranta ve Talana İzin Vermeyeceğiz!
Çocuk cezaevleri kapatılana dek orada görevini zor mücadeleler ile yerine getirmeye çalışan meslektaşlarımızın yanındayız.
Hepimizin başı sağolsun.
Son olarak beşinci buluşmayı yine İstanbul’da gerçekleştirdik.
Bölgede ve ülkede barışın imkânları büyük ölçüde daraltılmıştır. Buna göz yumamayız.
Bu metinde emek/sınıf eksenli bir yaklaşıma sahip bir öğrenci oluşumunun nasıl özelliklerinin olabileceğine dair bazı fikirler sunacağım.
Gerçekleştirilmesi engellenen Onur Yürüyüşü öncesinde, polisin engellemek istemesine rağmen yaptığımız basın açıklamasının metinlerini burada bulabilirsiniz.
Tüm ruh sağlığı çalışanlarını ve öğrencilerini 28 Haziran'da 13. İstanbul Onur Yürüyüşü öncesinde gerçekleştireceğimiz basın açıklamasına davet ediyoruz.
TODAP ve Lambdaistanbul Ruh Sağlığı Komisyonu olarak birlikte gerçekleştireceğimiz atölyeye hepinizi bekliyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği olarak bizler, meşru ve güçlendirici hak arayışınızı destekliyoruz.
Psikoloji lisans eğitimini değerlendirmek, eksik yanlarını tartışmak ve bunlara yönelik öneriler getirmek üzere Mersin Üniversitesi’nde bir araya geldik.
Bir önceki toplantıda oluşturduğumuz anketin düşünceler ve öneriler bölümü üzerine çalışmamıza başladık ve anketin uygulama biçimi ile ilgili düşüncelerimizi karara bağladık.
Öğrenci forumlarının beşincisini 17 Mayıs 2015 Pazar günü yeniden İstanbul’da bir vakıf üniversitesinde düzenleyeceğiz.
ODTÜ'de yapılan 3. buluşmanın raporunu burada bulabilirsiniz.
Anket sorularını demografik özellikler, çalışma koşulları, kurum içinde yapılan çalışmalar, tüzük, hak ihlalleri ve öneriler-fikirler şeklinde 6 kategoriye ayırmıştık.
Nitelikli Eğitim ve Çalışma Hakkımızdan Daha da Uzağa
Verilen psikoloji eğitiminin içerik ve/veya yöntemine dair rahatsızlık duyan, bunu değiştirmek isteyen, Mersin ve Adana'daki tüm psikoloji öğrencileri buluşmamıza davetlidir.
Bu davada sadece şirket değil, devlet ve hükümet de sorumludur.
Dayanışmacı, ortaklaşmacı değerlerin öne çıkarıldığı, sömürüsüz bir dünya için sınıf dayanışmasını yükseltme hedefiyle 1 Mayıs’ta alanlardayız!
Önceki toplantılarda ortaya çıkan tüzük, merkezlerdeki işleyişle çalışma koşulları ve hak ihlallerine dair anket sorularının düzenlenmesi ve genişletilmesi için çalışmalara devam ediyoruz.
Önceki toplantılarda ortaya çıkan tüzük, merkezlerdeki işleyişle çalışma koşulları ve hak ihlallerine dair anket sorularının düzenlenmesi ve genişletilmesi için çalışmalara devam ediyoruz.
İkinci forumu 7 Mart 2015 Cumartesi günü İzmir’de, Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde düzenledik.
Öğrenci forumlarının üçüncüsünü 29 Mart 2015 Pazar günü Ankara'da ODTÜ Fizik Bölümü P-1 Amfisi'nde düzenliyoruz.
Bu toplantımızda da yönetmeliği incelemeyi sonlandırarak, anket maddelerini tamamlayıp, anketin içeriğinin ve sorularının nasıl olacağına karar vereceğiz.
Bu toplantımızda da yönetmeliği incelemeye devam ederek anket maddelerini tamamlayıp, anketin içeriğinin nasıl olacağına karar vereceğiz.
Yaşanan vahşetin güç ilişkileri, ataerki ile ilişkisi göz ardı edilerek, erkeklerde bulunan bir bozukluk ve sapkınlıkla açıklanmaya çalışılmasını reddediyoruz.
İmamların dini destek sunmaları için hastanelerde görevlendirilmelerine karşı çıkıyor ve bu protokolün iptal edilmesini talep ediyoruz.
13 Aralık 2014'te İstanbul'da yapılan ilk buluşmanın raporunu burada bulabilirsiniz.
Öğrenci forumlarının ikinci ayağını 7 Mart Cumartesi günü İzmir’de Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi’nde düzenliyoruz.
Bir anket formu hazırlayarak yüz yüze görüşmelerin yapılması ve psikologların tabi olduğu yönetmelikle ilgili konuşmak için bir araya geleceğiz.
Bu vahşet, bir sapıklığa, bir bozukluğa değil toplumsal, politik ve hukuki bir soruna işaret ediyor.
TODAP Ankara Söyleşilerinin ilkini 21 Şubat'ta gerçekleştiriyoruz.
Bu toplantıda, hazırladığımız blogda yayınladığımız anketin sonuçlarından yola çıkarak, yola nasıl devam edeceğimizi planlayacağız.
Meslektaşlarımızdan blogda yer alan anketi öncelikli sorun olarak gördükleri 3 maddeyi seçecek şekilde doldurmasını rica ediyoruz.
Bu durum açık bir şekilde, insan haklarının ve bunun yanı sıra bilimsel/ mesleki standartların ciddi ihlali anlamına gelmektedir.
Kapitalizm, paternalist kurum ve ilişkilerle de bütünleşerek çocukluğun içinde deneyimlendiği koşullar ve çocuklar üzerinde çok sayıda olumsuz etkiye neden olmaktadır.
Verilen psikoloji eğitiminin içerik ve/veya yöntemine dair rahatsızlık taşıyan, bunu değiştirmek isteyen, İstanbul'daki tüm psikoloji öğrencileri ilk buluşmamıza davetlidir.
PÖMYAP 1. Meslek Yasası Çalıştayı'nın programını burada bulabilirsiniz.
Lisans eğitiminin sorun ve ihtiyaçlarının, daha geniş katılımlarla ve daha üretici ortamlarda tartışılmasının anlamlı olacağını düşünüyoruz.
Psikoz tanısı almış ya da alabilecek kişilerin durumunu tartışmak psikologlar ve psikoloji öğrencilerinin bu durum hakkında ne yapabileceği üzerine de düşünmeyi içeriyor.
Türkiye'de Çocuklar İlişkin Sorunlar ve Alternatif Politika Arayışı Uluslararası Sempozyumu - 29-30 Kasım, Malatya
Validebağ direniyor! Tüm İstanbul’u yaşamı, kentimizi ve demokratik haklarımızı savunmaya çağırıyoruz!
Toprağını ve yaşamını savunan halkın, kapitalizmin en vahşi hallerinden birine maruz kalmasına tanık oluyoruz.
Boğaziçi Soma Dayanışması tarafından 24-25 Ekim'de düzenlenecek olan sempozyumun programını burada bulabilirsiniz.
28 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında Soma'da yürütülen çalışmanın raporunu aşağıda ve ekte bulabilirsiniz.
Kobane’de süren savaşa karşı Türkiye Devleti’nin ve kamuoyunun sessiz tutumundan dolayı büyük bir endişe duymaktayız.
26-27-28 Eylül tarihlerinde ODTÜ'de düzenlenecek olan IV. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programını burada bulabilirsiniz.
Bizler, insan, toplum ve tüm canlıların yanında durarak savaşın karşısında konum alma duruşunu sahipleniyor ve bunu devam ettirmenin ve korumanın önemine inanıyoruz.
İndirgemeci ve damgalayıcı bir yaklaşımla kullanılan psikoloji bilgisinin ne kadar tehlikeli olabileceğini biliyoruz.
20 Temmuz’da kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına da kulak asmadan sokaklara çıkıyoruz!
‘Kent savunucularını değil,katilleri yargıla!’ demek için 12 Haziran’da İstanbul Adliyesi’nde olacağız!
TODAP Kadın Komisyonu'nun da imzacıları arasında yer aldığı açıklamayı paylaşıyoruz.
Biz burada iş barışına ve çalışma özerkliğine daha çok müdahale, hekim odaklı bir bakış açısı, meslekler arası ve meslek içi hiyerarşiyi körükleyen bir anlayış ve niteliksizleştirme görüyoruz.
İyileşmenin ancak ve ancak hakikatin ortaya çıkarılması, adaletin sağlanması ve benzer olayların gelecekte gerçekleşmemesi için gerekli adımların atılmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz.
Üyesi olduğumuz komite tarafından yapılan açıklamayı paylaşıyoruz.
Psikologların Mesleki Hakları ve Meslek Yasası sunumuyla biz de oradayız.
Başka bir çalışma, bilim ve uygulama alanı, başka bir meslek örgütü, başka bir dünya mümkün.
18. Ulusal Psikoloji Kongresi yaklaşırken Türkiye'deki psikoloji
kongreleri hakkındaki bazı fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Dernek üyesi Baran Gürsel'in "Odalaşmak İsteyen Psikologlar Facebook Grubu, Psikologların Proleterleşmesi ve Federasyona Dair Düşünceler" başlıklı yazısını aşağıda bulabilirsiniz.
Serdar Değirmencioğlu Görevine İade Edilmelidir!
Biz Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak cinsel istismara karşı devlet-erkek dayanışmasına ve güvencesizliğin yarattığı haksız işten çıkarılmalara karşı tepkimizi ortaya koyuyor, kamuoyunu bu konuda bilgilendirme görevimizi yerine getiriyoruz.
Artık dayanışma ve paylaşımı arttırmanın farklı yollarını bulmanın zamanı geldi. TODAP İstanbul olarak, alanı, imkânları ve sınırlarıyla daha yakından tanımak, alandaki düşünme ve uygulama biçimlerine dair fikirler edinmek için bir deneyim paylaşımı forumu düzenliyoruz.
Meslek tanımsızlığı ve unvan belirsizliği, psikologlar ve psikoloji öğrencileri için güvenceli çalışma ve toplum yararına nitelikli hizmet sunabilmenin önündeki önemli engellerden biridir. Bu soruna karşı mücadele büyüyerek sürüyor.
Yeni mezun arkadaşlarımızın da aramıza katıldığı bu dönemde, biz psikologların tanımsız ve güvencesiz koşullarda çalıştığı alanlardan biri olan psikoteknik değerlendirmede yaşanan bazı sorunlardan bahsetmek faydalı olacaktır.
Toplumsal muhalefetin, Gezi Parkı Direnişi’nin ve mesleki haklar mücadelesinin her zaman oldukça önemli bir bileşeni olmuş olan TMMOB’ye yönelik bu saldırı hiçbir yönüyle kabul edilemezdir. Biz bir meslek örgütü ve demokratik kitle örgütü olarak TMMOB ile her zaman dayanışma içerisinde olacağımızı bildiriyor ve TMMOB’ye karşı yapılan bu saldırıyı kınıyoruz!
Üyemiz Baran Gürsel'in Kampfplatz dergisinde yayınlanan Sınıf ve Psikolojisi İlişkisini Yeniden Kurmak adlı yazısını aşağıda paylaşıyoruz.
Bizler, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak adaletsiz, eşitsiz ve baskıcı bu sisteme karşı mücadele etme yönündeki irademizi bir kez daha ortaya koyuyor, ruh sağlığı çalışanları olarak hem yası hem de isyanı sahipleniyor ve herkesi Gezi Parkı Direnişi'nin yarattığı ruhla birlikte omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz.
Meslek tanımsızlığı ve unvan belirsizliği, psikologlar ve psikoloji öğrencileri için güvenceli çalışma ve toplum yararına nitelikli hizmet sunabilmenin önündeki önemli engellerden biridir.
Kadın Komisyonu’nun amaçları şunlardır:
· Mesleki bilgi ve pratiklerin, feminist metodolojinin bize sunduğu yöntemsel zeminin de katkılarıyla, toplumsal cinsiyet açısından analizine ve yeniden inşasının örgütlenmesine öncülük etmek
Alanda uğradığımız hak ihlallerinin, karşı mücadelemizi geliştirmediğimiz sürece devam edeceğine ve psikologlar olarak bir araya gelerek, yeni mücadele ve dayanışma yolları bulacağımıza inanıyoruz.
Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde psikiyatriye ve klinik psikoloji literatüründen pek çok kavram büyük bir hızla günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Öyle ki artık pek çok insan kendinin ya da çevresindekilerin depresif, manik depresif, şizofren, çok kişilikli, antisosyal veya en nihayetinde “deli” olduğuna ilişkin, kimi zaman şakayla karışık, çıkarımlarda bulunabiliyor.
Son günlerde mail listelerinde dikkati çeken "Eğitim Kurumunda Cinsel İstismar" olayı hepimizde büyük bir öfke yaratmış ve bu tip olaylardaki mesleki ve etik sorumluluklarımıza ilişkin bir tartışma başlamasına yol açmıştır. Farkındayız ki kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar gibi toplum içerisinde dezavantajlı konumlarda kalabilen gruplar; söz konusu ihmal ve istismara daha açık olabilen öğretmen-öğrenci, doktor-hasta, psikolog-danışan gibi ilişkiler olduğunda daha da fazla ihmal, istismar ve kötü muameleye maruz kalma riski taşımaktadırlar.
Hastanelerde, danışmanlık merkezlerinde, okullarda,devlette, özelde bizler güvencesiz çalışan, işsizlik ve baskıyla "terbiyeedilen" birer işçiyiz, emekçiyiz ve çıkarlarımızın da işçi sınıfının çıkarı olduğunu biliyoruz.
Psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak güvenceli çalışma ve meslek hakkımızı savunmak için sokağa çıkıyoruz!
14 Mayıs'ta Ankara'da* ve 18 Mayıs'ta İstabul'da** yaptığımız basın açıklamalarının metinlerini aşağıda bulabilirsiniz.
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan tarafından 16.05.2013 tarihinde TBMM'de verilen Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Psikolog Meslek Kanunu'na Dair Kanun Teklifini aşağıda bulabilirsiniz.
14 Mayıs'ta TBMM'nin önünde Meslek Yasası talebiyle yaptığımız basın açıklamasından sonra aşağıda bulabileceğiniz ve Derneğin Tanıtımını, Kanun Değişikliği Önerimizi, Meslek Yasası Gerekçelendirmemizi, Meslek Yasası Önerimizi ve Hak İhalleri Anketi Raporunu içeren DOSYA ile milletvekilleriyle görüşmeler yapılmış, meslek yasası talebiyle toplanan 1780 imza meclise teslim edilmiştir.
Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri 1 Mayıs’ta Alanlarda: Güvenceli Çalışma ve Meslek Hakkımızı Savunuyoruz!
1 Mayıs, emeğin ve toplumsal muhalefetin dayanışmakta ve mücadele etmekte kararlı olduğunu daha güçlü bir şekilde dile getirdiği, bir araya gelmenin gücünün farkına yeniden vardığı ve her canlı için yaşanabilir bir dünya hayalini kutladığı gündür. Bizler, psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak, bu sene de bu ruhla alanlarda olacağız.
Psikologlar olarak yaşadığımız sorunların önemli bir bölümünün kaynağını mesleğimizin tanımlanmamış olması, görev ve sorumluluklarımızın belli olmaması ve unvanımızın yasal güvence altında olmaması oluşturuyor. Alanda hizmet vermeye hazırlanan, hizmet veren ve bizden hizmet alanların haklarını koruyacak emekten ve toplumdan yana bir meslek yasası ihtiyacı açık bir şekilde önümüzde duruyor.
TBMM'de Pervin Buldan tarafından verilen 2771 sayılı önergede psikologların sorunlarının meclisin gündemine alınması ve psikologlar için bağımsız bir meslek yasası oluşturulması için komisyon kurulması önerileri dile getirilmiştir. Psikologlar ve psikoloji öğrencileri için önem taşıyan bu girişimin meclis tarafından dikkate alınması için Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak bir imza kampanyası başlattık. Toplanan imzalar TBMM Başkanlığı'na iletilecektir.
Bir yanda ataerki, kapitalizm, heteroseksizm, militarizm, ulusalcılık... Diğer yanda “tecavüzü çağıran” kadınlar, depresyon tanısı koyulan işçiler, kimlikleri hastalık kabul edilen translar, “antisosyal” addedilen vicdani retçiler, "taş atan çocuklar"... Herkes için bilgi üreten, tarafsız bir psikoloji mümkün mü? Psikolojinin açıkladığı insan deneyimi, tüm insanların deneyimi mi gerçekten, yoksa belirli bir sınıfın deneyimi mi? Psikolojinin kabul ettiği “insan”a ve deneyimine sığmayanlara ne oldu, ne oluyor? Ve belki de en önemlisi, biz ne yapacağız, kimin için, ne için bilgi üreteceğiz: savaş için mi barış için mi, egemenlik için mi eşitlik için mi?
15-16 Aralık 2012 tarihlerinde İzmir'de gerçekleştirdiğimiz 5. TODAP Genel Toplantısında aldığımız kararla TODAP Kadın Komisyonu'nu kurmuş bulunuyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak, psikologların alanda çalışırken ne tür hak ihlallerine maruz kaldığını tespit etmek ve bu ihlalleri görünür kılmak amacıyla Mayıs 2010- Mart 2011 tarihleri arasında yürüttüğümüz Psikologların Çalışma Yaşamında Karşılaştıkları Hak İhlalleri Anketi çalışmasının sonuç raporunu sizlere sunmaktayız.
Geçen hafta Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) Ankara’daki Genel Merkezi’nde, İstanbul Şubesi’nde ve ÇHD üyesi avukatların evlerinde aramalar yapılmıştır. Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yapılan baskınlarda birçok avukat gözaltına alınmış, çıkarıldıkları mahkemece 1'i serbest bırakılmak üzere 9’u tutuklanmıştır.
2008 yılında ilk Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun hemen ardından Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri olarak bir araya gelerek çalışma yapmaya başladığımızdan bu yana epey yol katettik. Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) ismiyle derneğimizi kurmamızı da içine alan süreçte psikolojinin eleştirel teorisini üretmek, psikoloji öğrencileri ve psikologların durumunu anlamak ve haklarını savunmak, toplumsal muhalefete katılmak üzere çok çeşitli çalışmalar yaptık. Bizi bir araya getiren bu çabalar, bizi güçlü bir biçimde bir arada tutmayı sürdürüyor.
Açlık grevleriyle ilgili İzmir'de 09 Kasım, İstanbul ve Ankara'da 11 Kasım'da yapılacak olan basın açıklamalarının duyurusunu aşağıda bulabilirsiniz.
"Trans Kimliklerin Hastalık Tanımından Çıkarılması İçin Uluslararası Eylem Günü" bugün(20.10.2012). TODAP'lı psikologlar ve psikoloji öğrencileri olarak saat 19.00'da Taksim'de düzenlenen eylemde yer alarak, trans kimliklerin hastalık tanımından çıkarılmasına dair verdikleri mücadelede mesleki sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.
Aşağıda, Bilgi Üniversitesi Travma Çalışmaları Sertifika Programı üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Psikopolitik Bir Araç Olarak Travma ve Uzmanlaşma; buna cevaben Murat Paker tarafından yazılmış Ezber, Önyargı ve Hakareti Eleştiri Sanmak; Murat Paker'in bu metni üzerine Güneş Sevinç ve Baran Gürsel tarafından yazılmış Murat Paker'in Argümanlarına Dair başlıklı yazıları aşağıda sizinle paylaşıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 18 Mayıs 2012 tarihinde yayınlanan Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Kurumda psikoloğun görevlendirilememesi hâlinde rehber öğretmen psikoloğun yürüttüğü görevleri yapar. Psikolog ve rehber öğretmene haftada yirmi saati geçmemek üzere destek eğitimi görevi de verilebilir.” şeklindeki 14/2 maddesinin yaratacağı ve hatta yaratmaya başladığı mağduriyetler bir süredir çeşitli mecralarda dile getiriliyor.
Psikologlar olarak hepimiz çalışma hayatımızda hak ihlalleriyle karşılaşıyoruz. Bu ihlallerle mücadele edebilmek için çalışma hayatındaki deneyimlerimize farklı bir gözle bakalım istiyoruz.
Bizler, hegemonik söylem karşıtı fikirler ve çözümler üretmeye çalışan alternatif bilişimciler; alternatif, sıra dışı, eli klavye değen ve ücretli çalışan herkesi örgütleme perspektifiyle hareket eden bilişim ve iletişim çalışanları; beyaz yakalı emekçiler arasında dayanışmayı ve örgütlenmeyi geliştirmeyi amaçlayan plaza çalışanları; emek, toplumsal dayanışma ve eleştirel psikoloji çevresinde bir araya gelen psikologlar ve sosyal bilimlerin biat etmeyeceğine inanan sosyologlar olarak 1 Mayıs alanında yan yana, omuz omuzayız.
Geçtiğimiz yıl tüm emekçiler gibi psikologların da hak kayıplarına sahne oldu. Bir yıl kadar önce alanda çalışan psikologların ve psikoloji öğrencilerin itirazlarına karşın büyük kısmı akademisyen olan TPD yönetimi ve sağlık alanında neoliberal dönüşümleri hızlandırarak uygulamak görevini üstlenmiş Sağlık Bakanlığı eliyle hazırlanan ve torba yasa kapsamında kabul edilen psikolog ve klinik psikolog ünvanlarını düzenleyen maddeleri tam da 1 Mayıs arifesinde uygulamaya sokularak Sağlık Bakanlığı'nda çalışan psikologlar koşullu olarak sınav ve sertifikasyona mecbur bırakılarak işten çıkarılma tehdidiyle yüz yüze bırakıldı.
Tanışmak, sohbet etmek, dayanışmak amacıyla iki senedir vesile bildiğimiz yeni yılın gelişi bu sefer de yılbaşı buluşmamızın bahanesi. 2011'i kaparken derdimizi anlatalım, ortak dertlerimiz üzerinden sohbet edelim istedik.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak antikapitalist, antiseksist hatlar çerçevesinde psikologların özörgütünü oluşturma çabasındayız. 2008 yılının Eylül ayında Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri imzasıyla başladığımız bir araya gelme çabamıza bugün TODAP adıyla devam etmekteyiz. Yaptığımız çalışmalar üç eksen üzerine oturmayı hedeflemektedir. Belki de birbirinden kalın çizgilerle ayrılamayacak olan ve bir meslek örgütünün olmazsa olmazları olan bu üç ekseni ve bizim bu eksenlerde yaptığımız çalışmaları şöyle sıralayabiliriz.
Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı geçtiğimiz ay Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katıldığı bir toplantı ile basına ve kamuoyuna açıklandı. Deprem gündemi ve yapılan çalışmalar gündemimizi öncelikli olarak meşgul etmiş olsa da, insan eliyle yaratılan travmanın boyutları ve psiko-sosyal destek çalışmalarının durumu bize bir kez daha ruh sağlığının önemini ve bu alanda toplum temelli bir perspektif geliştirme gerekliliğini hatırlattı.
Aşağıda 2008'in Ekim ayı ile 2011'in Aralık ayı arasında Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri, Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi ve Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak yaptığımız işlerin bir listesini bulabilirsiniz.
Bildiğiniz üzere, torba yasası kapsamında, bırakalım psikologların ihtiyaçlarına ve bir meslek olarak psikologluğun tanımlanmasına yardımcı olmayı, mesleki yetkinlik ve istihdam anlamında büyük sorunlar yaratabilecek ve soru işaretlerini içinde barındıran kanun maddesi mecliste kabul edilmişti.
Üniversite giriş sınavında psikoloji bölümünü tercih edeceklere açık mektubumuzdur.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak çalışma hakkımızın ve ulaşılabilir, nitelikli eğitim alma hakkımızın önünde engel teşkil edecek olan kanun maddesi hakkında bir dilekçe hazırlamıştık. 435 meslektaşımızın imzaladığı dilekçeler, bu kanun maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne itiraz etme hakkı olan ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Merkezi'ne tarafımızdan iletilmiştir.
10 Mayıs meslektaşlarımız tarafından "Psikologlar Günü" olarak kutlanmaktadır. Son yıllarda çalışma alanlarımızda yaşadığımız hak kayıpları ve son olarak da torba yasa vesilesiyle çalışma hakkımızın akademik unvanlar üzerinden özel üniversitelere ve paralı sertifika programlarına devredilmesi, mesleki onurumuzun bir simgesi olan bu günü her senekinden daha anlamlı kılmaktadır.
Geçen 1 Mayıs’tan bu yana psikologlar olarak çalışma alanlarımızda daha çok sorunla yüz yüze gelir olduk. Kapatılan danışmanlık merkezleri ve bir meslek olarak psikologluğun yeniden tanımlanması, alanda çalışanların gündeminin ilk sırasına yerleşti.
Vicdani Retçi Enver Aydemir 24 Aralık 2009 tarihinde gözaltına alındıktan sonra Maltepe Askeri Cezaevinde işkenceye maruz kalmış ve daha sonra Emre İtaatsizlikte Israr ve Firar suçlarından 5 ayrı davada yargılanmıştır. Yargılamasının yapıldığı Eskişehir’de, duruşma sonrası yapılan basın açıklamasından dolayı Halil Savda (Yazar), Mehmet Atak (Oyuncu-yönetmen), Fahri Fatih Tezcan (Yazar), Ahmet Aydemir (Enver Aydemir'in Babası) ve Davut Erkan (Avukat) hakkında Halkı Askerlikten Soğutacak propaganda yaptıkları gerekçesiyle (TCK 318. Madde) iddianame hazırlanmış ve 5 kişi hakkında dava açılmıştır. Davanın ilk duruşması 21 Nisan 2011 Perşembe günü saat 09:30’da Eskişehir 4. Sulh Ceza Mahkemesinde görülecektir.
Homofobiye Karşı Ruh Sağlığı Girişimi, TODAP evsahipliğinde "HETEROSEKSÜEL OLMAYAN BİREYLERE TERÖPATİK YAKLAŞIMLAR" atölye çalışması gerçekleştirecek.
Mecliste görüşülen torba yasanın psikologları ilgilendiren 9. ve 11. maddesinin kabul edilmesiyle yasa Cumhurbaşkanlığının onayına sunulmuştur.
Meclis genel kurulu kararıyla yasalaşma yolunda son dönemece giren son torba yasanın içinde biz psikologlar ve psikoloji öğrencileri için hiç de adil olmayan bir madde de geçiyor. Bu madde yasalaşırsa geleceklerimiz daha da belirsizleşecek. Doğal olarak kafalarımız daha da karışıyor.
Bizler psikologlar, psikoloji öğrencileri ve akademisyenler olarak toplumsal dayanışma ağında yerimizi almak, mesleki ve sosyal haklarımızı korumak, kendini politikadan, üretim ilişkilerinden ve sınıf mücadelelerinden azade gören geleneksel psikoloji anlayışı ile aramıza mesafe koyarak eleştirel ve toplumsal bir psikoloji pratiği yaratmak için TODAP olarak bir araya geldik.
Aşağıda ismi yazılı sendika ve meslek örgütlerinin* çağrıcısı olduğu 3 Nisan'da Ankara'da yapılacak olan güvenceli iş mitingine Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak biz de katılıyoruz. Çoğumuzun büyük bir sorunu olan güvencesiz ve esnek çalışmaya karşı birlikte yürümek için tüm psikologları ve psikoloji öğrencilerini Ankara'ya davet ediyoruz.
Son günlerde basında yer alan, Psikologlara yönelik hak ihlalleri haberleri, TODAP’lı psikologlar olarak, bizleri kaygılandırmaktadır. Meslektaşlarımızın maruz bırakıldığı olaylara ilişkin kaygı verici diğer bir husus da, geçtiğimiz iki ay içinde meydana gelen bu olayların, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) bünyesinde gerçekleşmiş olmasıdır. Yaşanan olayların sıklığı ve niteliği dikkate alındığında, SHÇEK bünyesinde psikologlara yönelik ayrımcı ve şiddet içerikli bir politika güdüldüğü ortaya çıkmaktadır
06 Şubat'ta TODAP olarak içinde bulunduğumuz Meslek Hakkı Platformu, Taksim İstiklal Caddesi'nde bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasının metni aşağıdadır.
Psikologlara, Psikolojik Danışmanlara, Psikiyatristlere, Psikiyatri Hemşirelerine, Sosyal Hizmet Uzmanlarına, Öğrencilere ve Kamuoyuna Çağrımızdır.
Türkiye’de sosyal bilimler alanında, önemli çalışmaları yapmış, her türlü ayrımcılığı ve dışlayıcı politikaları reddeden antimilitarist, aktivist-sosyolog ve araştırmacı Pınar Selek on iki yıldır süren ve iki kere beraat kararı verilmiş olan davadan tekrar yargılanıyor. “Biat etmeyen sosyal bilimler” için mücadele eden, ezilenlerden, dışlananlardan, toplumda görmezden gelinenlerden yana araştırmalar yapmaya devam eden meslektaşımızın yaşadığı bu akıl almaz süreci endişeyle, üzüntüyle izliyoruz.
Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği (TODAP) olarak Cemal Dindar'la bir söyleşi düzenliyoruz. Söyleşimizin başlığı "Psikiyatri ve Psikanalizin Buluştukları Ara Mekan: Bir Meslek İdeolojisi Olarak Sinizm"dir. İlgilenen herkesi bekleriz.
16 Ocak Pazar günü Taksim'de Meslek Hakkı Platformu tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasının metni aşağıdadır.
PSİKOLOGLARA, PSİKOLOJİK DANIŞMANLARA, PSİKİYATRİSTLERE, PSİKİYATRİ HEMŞİRELERİNE, SOSYAL HİZMET UZMANLARINA, ÖĞRENCİLERE VE KAMUOYUNA AÇIK ÇAĞRIDIR.
Danışmanlık merkezlerinin kapatılması hakkında 8 Ocak'ta yapılan toplantının raporu aşağıdadır.
Tüm Psikoloji Örgütlenmelerine, Psikologlara ve Psikoloji Öğrencilerin Çağrımızdır.
Hep birlikte neler yapabileceğimizi konuşabileceğimiz ve mesleki haklarımızı savunacağımız, farklılıklarımızla bir arada durabileceğimiz, kapsayıcı, demokratik bir derneğin temellerini yakın bir zaman içerisinde atıyoruz.
Uzunca bir süredir, yaşanan taciz ve tecavüz olaylarında yargının ve Adli Tıp Kurumu'nun kadınların ve çocukların mağduriyetini arttıracak yönde verdiği kararlara tanık olmaktayız. Tecavüz kendi başına bir suç iken, ceza kararı için beden ve ruh sağlığının kalıcı olarak bozulup/bozulmadığına ilişkin rapor istenmekte, üniversite hastanelerinden alınan raporlar “duygusal” oldukları gerekçesiyle kabul edilmemekte, süreç uzatılmakta ve failler salıverilmektedir. Bu durum taciz/tecavüze uğrayan kadınlar ve çocuklar kadar toplumun diğer kesimlerinde de onulmaz acılara yol açmakta, çaresizlik ve öfke duyguları yaratmakta, korku kültürünü beslemekte ve erkek egemen sistemin kadınlar üzerinde baskısını arttırarak devam etmesine yol açmaktadır.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, 1992 yılından bu yana ruh sağlığı alanında farkındalık yaratmak amacıyla dünya çapında kutlanıyor. Biz de bu amaçla tüm meslektaşlarımızı ve kamuoyunu ruh sağlığı alanı üzerine düşünmeye davet ediyoruz.
BU SAYININ ANA BAŞLIKLARI:* KÜRT SORUNU* SAVAŞ, SÖMÜRGECİLİK VE PSİKOLOJİ* ELEŞTİREL PSİKOLOJİ* MESLEK YASASI* ÖRGÜTLENME SORUNLARI.
İstanbul Üniversitesi'nde 24-25-26 Eylül'de düzenlenecek olan II. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nun programı kesinleşmiştir. Sempozyuma Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak biz de katılacağız. Programı aşağıda bulabilirsiniz.
Sırrı Emrah Üçer'in TODAP oluşumuyla ilgili kaleme aldığı inceleme yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Psikolog ünvanı ile çalışma hakkımızın "sertifikalandırma" adı altında ticarileştirilerek elimizden alınmasını, diplomalarımızın değersizleşmesini ve psikoloji eğitiminin daha da eşitsizleşmesini öngören meslek yasası tasarısına karşı 20 Ağustos Cuma günü saat 19:30'da Taksim Tramvay Durağı'nda toplanacak ve varolan haklarımızı da kaybetmemize yol açacak bu tasarıya karşı itirazlarımızı yükseltecek ve toplumdan ve emekten yana bir meslek yasası istediğimizi anlatan basın açıklamamızı okuyacağız.
Psikologların meslek yasasına dair Sağlık Bakanlığı’yla yürütülen görüşmeler ve bu konudaki son gelişmeler hakkında Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak bir metin ve bir eylem planı oluşturmaya karar verdik.
Türkiye Psikiyatri Derneği’nin 25.12.2009 tarihinde Mersin İl Sağlık Müdürlüğü’ne yaptığı başvuruyla psikolojik danışmanlık merkezi adı altında faaliyet gösteren merkezlerde “tıp fakültesi mezunu olamadıkları halde hasta muayenesi ve tedavisi” yapıldığı gerekçesiyle bu merkezlerin kapatılması talebinde bulunduğunu görüyoruz.
Psikoloji bilimi üretildiği zamanın iktidar ilişkileri ve ideolojik zeminine bağımlı kalarak bize gerçekliğin sadece yanlı bir kesitini sunmaktadır.
Psikologlar, mesleklerini icra ederken mesleki, insani, hukuki, vb. hak ihlalleriyle karşılaşılmaktadırlar.
TPD ÇOCUK İSTİSMARINA İLİŞKİN NELER SÖYLÜYOR, NELER SÖYLEMİYOR?
Geçtiğimiz günlerde birçok psikologun gündeminde, işyerindeki sıkıntılar, işten çıkarmalar, taşerona bağlı çalışmanın getirdikleri ve güvencesiz çalışma koşulları vardı.
16. Ulusal Psikoloji Kongre’sine biz de panellerimiz, konuşmacılarımız, katılımcılarımız ve “Kongreler Ücretsiz Olsun” kampanyamızla katıldık. Becerebildiklerimiz, beceremediklerimizle birlikte kongrede eylediklerimiz ve yapmayı düşündüklerimiz yer yer başarılı, yer yer eksik, yer yer umut verici, yer yer umut kırıcıydı
Ücretsiz kongre talebiyle yürüttüğümüz imza kampanyası sırasında en sık karşılaştığımız itiraz kongrelere ücretsiz katılımın mümkün olmadığı yönündeydi. 520 imza ile sunduğumuz talebimize cevap veren Türk Psikologlar Derneği’nin açıklaması da bu talebin yerine getirilmesinin olası olmadığını öne sürüyordu. Oysa sosyal bilimler alanında yapılan kongrelerin birçoğuna katılımın ücretsiz olduğunu biliyoruz.
Bilginin herkes için erişilebilir ve paylaşılabilir olması gerektiği düşüncesinden hareketle Şubat ayı sonunda başlattığımız “ Kongreler Ücretsiz Olsun” kampanyası yaklaşık üç hafta sonunda 520 imzaya ulaştı.
Bilginin alınıp satılabilen bir meta olmaması gerektiğini, herkes için ulaşılabilir olmasını ve meslektaşlar arasında paylaşılmasının etik bir görev olduğunu düşünüyoruz. Bütün bu düşünceler doğrultusunda kongrelerin ücretsiz olarak düzenlenmesini talep ediyoruz.
Büyükşehir belediyesinin geçtiğimiz seçimlerde başta AKP’nin oy kaynağı olmuş beldeler olmak üzere birçok beldede açtığı Kadın Aile Sağlığı merkezleri psikologların da meslek tarihleri boyunca basına yansıyan ilk direnişlerine tanıklık etti.
Bu metin, Türk Psikologlar Derneği’ni, kuruluş amaçlarına uygun şekilde, dernek üyeleriyle birlikte işleyen bir kollektife dönüştürmek amacıyla yapılmış tespit ve önerileri içermektedir.
Kapitalizm, savaş ve insan… Kapitalizmin yarattığı ekonomik krizin sonucu olarak, Türkiye’de ve dünyada işsizliğin sürekli arttığını gösteren araştırmalar yayınlanmakta, aynı araştırmalarda iş sahibi olan işçi ve emekçilerin de iş güvencesinin ve sendikal – sosyal haklarının daraltıldığı ortaya konmaktadır. Bununla birlikte, yıllardır süren savaş koşulları insanların en temel haklarını ihlal etmekte ve birlikte özgürce, eşit yurttaş temelinde yaşamalarını engellemektedir.
Türk Psikologlar Derneği ve Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu tarafından 22 Kasım Pazar günü Ankara’da, Meslek Yasası için düzenlenen eyleme Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği Girişimi olarak biz de destek veriyor ve katılıyoruz. Psikologlar olarak bir meslek yasamızın olmamasının, çalışma alanlarımız olan özel kurumlarda ve kamu kurumlarında, psikolojik hizmetler alanında görev yapan diğer meslek uzmanlarının karşısında bizi eşitsiz, haksız bir konuma koyduğunu biliyoruz.
Özel Eğitim Kurumları’nda çalışan psikologlar MEB’in 27 Mart tarihli genelgesiyle bu alanda önemli bir hak kaybı yaşadı. Yeni genelge psikologları engellilerin eğitiminde ve rehabilitasyonunda zorunlu meslek personeli olmaktan çıkararak çok sayıda psikoloğun işsiz kalmasına neden oldu. Mesleki haklarımızı geri almak için TPD öncülüğünde bir imza kampanyası başlatıldı, basın açıklaması ve yürüyüş düzenlendi. Fakat psikologların alandaki yeri ile ilgili belirsizlik devam ediyor. Tüm bu gelişmeleri bu alanda çalışanlarla birlikte yorumlamak, alanda çalışanların deneyimlerinden yararlanmak ve yapılabilecekleri konuşmak için özel eğitim öğretmeni Burcu Gezgin, uzman psikolojik danışman Ertan Görgü ve psikolog İlham Khalilov’un katılımıyla bir söyleşi düzenledik.
Ozel Egitim Kurumlari’nda calisan psikologlar MEB’in 27 Mart tarihli genelgesiyle bu alanda onemli bir hak kaybi yasadi. Yeni genelge psikologlari engellilerin egitiminde ve rehabilitasyonunda zorunlu meslek personeli olmaktan cikararak cok sayida psikologun issiz kalmasina neden oldu. Mesleki haklarimizi geri almak icin TPD onculugunde bir imza kampanyasi baslatildi, basin aciklamasi ve yuruyus duzenlendi.
Bir insanı, duygularını, düşüncelerini anlamak ne kadar mümkün? Psikolojiyle doğrudan ilgiliyseniz, elbette hem yanıtınız kolay, hem yolunuz… İyi de yönteminiz ne? Eleştirel Psikologlar ve Psikoloji Öğrencileri Grubu’na göre, insanı çevresinden, politikadan, toplumsal olaylardan, kültürel ve tarihi geçmişinden arınarak tanıyamaz, tanımlayamazsınız… Çünkü insan içinde yaşadığı toplumdan bağımsız değil, dolayısıyla siyasetten de. Grup da bundan yola çıkarak alternatif psikolojiye dair toplantılar düzenliyor, tartışmalar yapıyor. Zaman zaman 1 Mayıs’taki polis şiddetine karşı bildiriler çıkıyor bu toplantılardan, zaman zaman da bir işçi direnişine destek metinleri. Gelin onları biraz tanıyıp, dertlerini anlayalım.